Bolum-148

978 15 0
                                    

Dedem ısrarla elini uzatmaya devam ediyordu. Sanki niyeti dışarı çıkmak gibi değildi. O an bırakalım dedik, sanki konuşamaz durumda ama hala bir şeyler için çabalıyor sandık. Dedem elektrik saatinin altında ki pervazı çekiştirmeye başladı. Esnettikçe arkada şeker poşetine sarılı sap sarı olmuş yağmur almış kağıda yazılmış muska kendini gösteriyordu. Dedem eskiden bu işlerle uğraşan bir hoca olduğu için, zamanında korunmak için kapının önüne bu şekilde muskalar bırakmıştı ki evin içine şerliler giremesin diye. Ama artık bunu kendi elleriyle çıkaracaktı, çünkü artık bedeni yönetiliyordu. Dedemin bunu yapmaya çalıştığını görünce geri çektik ikimiz tutunca daha ilerleyemeden geri getirdik. Arkadan ellerini tutup yere eğdim. Babam onu okudukça koca adam hırıltılı hırıltılı derinden babamla konuşuyordu. Şerli bir şekilde dedemi yönetiyordu. Ne söylediği anlaşılmıyordu ama konuştuğu gırtlaktan gelen bir sesti. Bu ses kesinlikle dedeme ait değildi. Dedem nefes alamıyordu. içindeki şey dedemi boğuyordu sanki. Nefes almadan sürekli peş peşe konuşuyordu ve ses azalıyordu. Dedem boğuluyordu ölecekti . insan o anda sevdiklerinin o şekilde olmasına dayanamıyor. Bende o anki korku ve cesaret arası duygu ile cama yöneldim. Camı açtığımda o siyah örtü kalktı ve karşımda duran yüzlerce kırmızı göz ile artık burun burunaydım.  Ben bunu yaptım da dedemin kendi sesini duydum.

Kapat camı dedi sadece…..

Zuzumbilesi Hikayesi - FullHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin