30.12.2009
*Baekhyun*
"Chanyeol" diye mırıldandım sıranın üstünde başını kollarına gömmüş çocuğa karşın. Ellerim siyah saçlarına karıştı ve nazikçe onlarla oynamaya başladım. Sınıfta bizden başkası yoktu, öğle arasındaydık ve ben bu fırsatı sonuna kadar değerlendiriyordum.
"Hm?" Biraz başını çevirip bana döndürdü yüzünü. Gözlüğü masanın üzerinde duruyordu, çekik gözlerini kısmıştı.
"Benimle ilgilen" sızlandım yavaşça. Sadece ona karşı böyle olabilmeyi seviyordum. Kendince yapılı olan saçlarını bozduğumda homurdanıp yattığı sıradan doğruldu.
"Ne istiyorsun?"
Ellerimi açıp ona doğru uzattım.
"Oynayalım!"
Gülerek benimkine oranla iri olan ellerini benim ellerim üzerine yerleştirdi.
"Ellere bakmak yok!" Kaşlarını kaldırıp gözlerini gözlerime kilitlediği sıra elimi elinin altından çekip eline vurdum yavaşça.
Sırıttım.
Yeniden bana odaklandığında dudaklarımı ısırdım. Chanyeol'un gözleri dudaklarıma kayarken yeniden eline vurdum.
Bu defa dudaklarımı öne büzüp ona öpücük attım. Yine eline vurdum.
"Bu haksızlık. Baek dikkatimi dağıtıyorsun!"
Arsızca kıkırdadım.
"Seni çabuk etkiliyorum Chanyeol. "
Elleriyle ince bileklerimi kavrayıp kendine çekti. Bir anda sıcak basmıştı, giydiğim okul gömleği mi daralmıştı bilemedim. Yüzlerimiz arasında santimler varken ikimizin de nefesleri düzensiz hale gelmişti.
"Y-yah! Chanyeol ne halt ediyorsun?"
Kalın dudakları iki köşeden yukarı doğru havalandılar. Yutkunurken yavaşça bana doğru yaklaşıyordu. Birden kendimi geri çektim. Chanyeol'un yüzünde zaferle dolu bir ifade vardı.
"Ne oldu Baek?"
Yutkunup başımı iki yana salladım. Aptal gibi onu etkileyeceğimi düşünürken yine etkilenen ben olmuştum.
"U-uykum geldi. " yalandan esneyerek kendimi ona doğru bıraktım.
Araladığı kollarının arasına girip, başımı göğsüne yasladım yavaşça. Kollarıyla beni sardığında kısa sürede birbirimize bu kadar alışmamızla seviniyordum kendimce. Sıcaklığıyla mayıştırdığında beni, daha öğle arasının bitimine kırk dakika olmasıyla beraber gözlerimi kapattım. Chanyeol çenesini başıma yasladığında hırıltılı sesiyle kısık bir şarkı mırıldanıyordu. Bilinç altıma ninli misali işleyen şarkıyla beraber ben de kayışlar kopmuş, kendimi uykuya bırakmıştım.
****
"Şunlara bak inanamıyorum Ya! Resmen nispet yapar gibiler!"
"Sakin ol Haejin! Uyanıyorlar galiba"
"Ne sakini Ya! Sülük! Sülük gibi yapıştı çocuğa resmen!"
İki cırtlak ses beynimde dönerken yavaş yavaş uyanmaya başlıyordum.
"Siz, susacak Mısınız artık?"
Oldukça tanıdık gelen kalın sesle beraber bilincim tamamen açılmıştı artık. Konuşan Chanyeol'du. Gözlerimi açmasam bile yattığım göğsün sıcaklığını hissediyordum hala.
"S-sen uyumuyor muyd-un?" Kızlar kekelediğinde yüzümü sabit tutsamda içimden hunharca gülüyordum elbette.
"Sanki uyutuyormuşsunuz gibi. " Chanyeol'un sitemli sesi kulağıma dolduğunda yerime kıpırdandım. Artık uyuma numarası yapmama gerek kalmamıştı ancak Chanyeol'un üstü kapalı şekilde beni savunuşu elbette hoşuma gitmişti.
Göğsünden destek alarak kendimi kaldırdığımda gözlerimi ovalayarak açtım. Chanyeol bana ufak bir tebessüm ile bakıyordu. Aynı şekilde ona bakarken çalan zille beraber derin bir nefes aldım.
Araladığım dudaklarım arasından Chanyeol'un anlayacağı şekilde teşekkür ettikten sonra sırama geçerken kızlardan yana bakmamıştım bile.
******
-Melody
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Promise (Chanbaek)
FanfictionChanyeol nefes alışınla boşalacak kadar beni etkilerken, bıraktığın kelebeğin kanatlarından daha narin olan busenle kalbimde papatyalar açtırmıştın. -Melody