*Baekhyun*
24.01.2010
Boynumdaki tasmayı çekiştirip otobüs durağa geldiğinde indim.
Biraz ilerideki AVM'nin önünde Chanyeol beni bekliyordu. Adımlarımı hızlı tutup girişteki StarBucks'ın önünde uzun bedeniyle sırıtan Chanyeol'a ilerleyip önünde durdum.
"Korkuttun beni" elleri saçlarıma dolanıp karıştırdığında üzerimdeki monta daha çok sarındım.
"Üşüdüm Yeol. Gidelim mi artık?"
Bu gün için Chanyeol ile sözleşmiştik. Aylardır yanaklarımı kızartan o şeyi gerçekleştirecektik sonunda.
Chanyeol bir taksiyi durdurduğunda o öne, ben de arkaya bindim. Aslına bakarsanız taksi yolcuğumuz çok sıkıcı geçti. Ben telefondan bir kaç magazin haberi kontrol ettim. Chanyeol'da hiç konuşmadı zaten. Hayatımda yaptığım en kasıntı taksi yolculuğu buydu kısaca.
Sonunda bir sitenin önünde taksiden indiğimizde Chanyeol ücreti ödedi. Elimi kavradı ve beni uzun binanın içine soktu. Asansörü çağırırken ben gözlerimi kaçırıyor, Chanyeol da bana bakıyordu.
Asansöre bindik. Chanyeol on üçüncü katı tuşladı ve kapı kapanır kapanmaz beni asansör aynasına yasladı. Yüzüme eğildiğinde sırıtıp onu üzerimden ittim.
"Yemek sözünüzü tutana kadar bana dokunamazsınız Bay Park."
Chanyeol da benim gibi sırıttığında asansör sonunda kata varmıştı. İndik ve sola dönüp kahverengi kapının önünde durduk. Chanyeol şifreyi girip kapıyı açtı ve önce benim geçmeme izin verdi.
"İşte burası da bizim fakirhane."
Dediği şeye büyük bir kahkaha attım. Ev girişinden bile buram buram lükslük kokuyordu. Ayakkabılarımızdan kurtulduğumuzda salona geçtik.
Çok bir vakit harcamadık aslında orada. Üzerimizdeki ceketlerden kurtulup Chanyeol'un kendisini öve öve bitiremediği o aşçılığını konuşturması için mutfağa geçtik.
Önceden hazırladığı erleri kontrol ederken ben de kalçamı tezgaha yaslamış onu izliyordum. Tavaya bir miktar yağı döktüğünde ve etleri yerleştirdiğinde bana yaklaştı.
Belimin iki yanından kavrayıp yaslandığım tezgaha oturttu beni.
"Hayır Chanyeol. Sözünü tutmalısın önce."
Omuz silkti.
"Teknik olarak şu an sözümü tutuyorum. "
Yanağındaki gamzeye odaklanmışken bana yaklaşmasını kabul ettim. Önce burunlarımız birbirine dokundu sonra dudaklarımız. Ellerim omuzlarından aşağı kayıp giydiği kot gömleğin çıt çıtlı düğmelerine ulaştı. Yakalarını kavrayıp iki yana doğru çektiğimde zaten gömleğin önü açılmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Promise (Chanbaek)
FanfictionChanyeol nefes alışınla boşalacak kadar beni etkilerken, bıraktığın kelebeğin kanatlarından daha narin olan busenle kalbimde papatyalar açtırmıştın. -Melody