Intikam Vakti

4K 136 6
                                    

"Izmir'e neden Smyrna demişler biliyor musunuz?

Smyrna, Amazon kadınlarından biridir esasen.. Sağ göğüsü yay kullanabilsin diye daha ufakken kesilen; mızraklı kalkanlı kadınlardandır..

Pagus'tan Izmir'e gelir ve buraya yerleşme kararı alarak, şehire kendi ismini verir.

Savaşcıdır Smyrna.. Önünde kimse duramaz.

Sizin gibi yani.."



Hilal gözlerini açtı. Aynı rüya günlerdir kabusu oluyordu. Günlerdir bilinçaltına itmeye çalıştığı o sahne ısrarla en derinlerden yüzeye çıkıyordu.

Smyrna..

Yine terler içinde kalmıştı genç kız.
Yatağından kalkıp cama koştu, etraf daha karanlıktı. Matbağda arkadaşları onu bekliyordu, hava aydınlanmadan orda olmalıydı. Yıldız ve babaannesinin uyuduğundan emin olduğunda, hızlıca giyinip odadan çıktı. Merdivenleri yavaşca indi, kendi soluğundan başka hiç birşey duymuyordu. Kendini konağın kapısından dışarı attığında, rahatça bir nefes aldı. Bugün balo günüydü; planı mükemmel yürümeliydi.


-------

Leon koşuyordu.
Karanlıktan kaçmalıydı.
Etrafına bakınıyordu ama hiç birşey seçemiyordu; adeta bir boşluk içindeydi.Kocaman kara bir delik. Kaçıyordu, ama varabileceği bir yerin olmadığının farkındaydı. Karanlık yutmuştu onu, gidecek hiçbir yeri yoktu. Işığı yoktu, hiç kimsesi yoktu. Yalnızdı her zaman ki gibi.
Yapayalnızdı... Ayak sesleri yankı yapıyordu, hiçliğin ortasında koşuyordu Leonidas. Nereye varacağını bilmeden, yolun sonunu göremeden..

Leon gözlerini açtığında beyni zonkluyordu. Etraf aydınlıktı ve uyuyakalmıştı. Hızla yatağından çıkıp üniformasını giyecekti ki, Cumartesi günü olduğunu anımsadı. Babası ona izin vermişti; kendisinin bugünkü baloyla alakadar olmasını dilemişti. Leon elinden gelenin en iyisini yapmıştı, en iyi orkestrayı, en becerikli aşcıları, en göz kamaştırıcı süsleri organize etmişti. Leon gülümsedi. Herşey mükemmel olacaktı ve babası onunla iftihar edecekti. Şimdi sadece özel olarak hazırlattığı elbiseleri alıp sahiplerine ulaştırmak kalmıştı. Kendisinin bir sürü balo kıyafeti vardı, babası Albay Cevdet'in ailesi için de birşeyler ayarlamasını istemişti. Kızlar için özellikle yunan tarzında elbiseler istemişti babası, Leon da bu istekten yola çıkarak kendince birşeyler seçmişti. Yıldız' ın elbisesini kolayca seçmişti; standart beyaz bir elbiseydi, zaten onun balolardan ne denli hoşlandığını ve kolay memnun olduğunu biliyordu. Küçük Hanım' ın elbisesini ise özenle seçmişti...
Leon kıkırdadı. Hilal için seçtiği elbise straplez, uzun kuyruklu ve kıpkırmızıydı. O küçük kızı böyle kadınsı bir elbisenin içinde düşündükce gülüyordu Leon. Minik bir kızı kırmızı bir çuvala sokmuş gibi gülünç görünecekti. Leon Hilal'in suratını görmeye sabırsızlanıyordu, bu gece çooook eğlenecekti..

Genç delikanlı, günlük kıyafetlerini giyip konaktan çıktı. Sivil dolaşmak ona rahatlık veriyordu, bir an bile olsa, görevini, dertlerini, kederlerini unutuyordu böylelikle. Güçlükler Teğmen Leon'un canını sıkardı, işgalci olan Teğmendi, sorgulamadan emirleri yerine getiren, halkın nefretini hak eden, katil olan oydu..
Leon derin bir nefes aldı.
Ne zaman üniformasını evde bıraksa, üstünden bir yük kalkmış gibi hissediyordu.. Gönlü ferahlıyordu; etrafındaki güzelliklerin farkına varabiliyordu.

Ah Smyrna.. Neler aldın benden..
Masumiyetimi aldın, arkadaşlarımı aldın.. Adalete olan inancımı çaldın..
Bunca aldığın şeyden sonra bana ne verebilirsin ki? Daha değerli birşey vermen mümkün mü sanki?

Esaret.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin