Jungkook'un ağzından
Ahh ne yaptım ben?! Cidden! Bong-cha uyanmıyor! Ben iç sesimle bir 3. Dünya Savaş'ına girmişken kolumdan biri beni dürtüyordu. Evet! Bu Mark'tı. Ahh seni lanet olası! Söze ilk olarak o girdi;
Mark: Hepsi senin suçun. Bunu biliyor olmana rağmen neden hâlâ buradasın? Merak konusu gerçekten! Ne vardı ki ittin Bong-cha'yı?
Jungkook: Kapa çeneni! Bu durumda tek bir suçlu varsa o da sensin! Eğer sen Bong-cha'yı buraya getirmemiş olsaydın hiç bir sorun olmayacaktı. Bong-cha uyanmıyor. Peki şimdi mutlu musun Sayın Mark Tuan!
Mark: Jeon Jungkook bu tartışmayı sonra yapmalıyız!
Suga: Mark'a hak vereceğimi hiç zannetmiyordum ama cidden bu konuda haklı Jungkook. Şimdi ne yapacağımızı düşünmemiz gerek!
Jin: Ne yapmamız gerek diye bir şey mi soruyorsun? Ambulansı arayın hemen!
Jin'in bunu demesi üzerine Suga hemen ambulansı aradı. Beş dakika sonra ambulans geldi. Ben de ambulansa binecekken Mark beni ittirdi ve;
Mark: Eğer gözlerini açarsa eminim seni görmek istemez, dedi.
Haklı olabilirdi sonuçta Bong-cha'nın yere düşmesine ben neden olmuştum. Ama asla ona zarar vermek gibi bir niyetim yoktu. Uyanmalıydı ve kendimi ona affettirmeliydim.
Hastahaneye geldiğimizde Bong-cha'yı yoğun bakıma kaldırıyorlardı. Durumunun bu kadar ağır olacağını düşünmemiştim. Odaya girmek için koştuğumda Mark beni durdurdu ve yüzüme sert bir yumruk geçirdi. Ağzımda hissettiğim demir tadı ile kanadığını anladım. Mark bana yumruk atmaya devam ediyordu fakat ben tepkisiz bir şekilde bekliyordum. Bu sırada Rap Monster ve J-Hope Mark'ı tuttu ve üstümden aldı. Tekrar ayaklanıp yoğun bakım odasına doğru ilerledim bu sırada Suga bana engel oldu ve;
Suga: Oraya giremezsin Jungkook. Beklemen lazım, eminim Bong-cha iyi olacak.
Delirmek üzereydim. Bong-cha'ya sarılmak istiyordum. Şu an tek isteğim bu. Eminim o da bana sarılmak istiyordur. Çünkü eğer sen birine sarılmak istersen emin ol o da sana sarılmak istiyordur. Ama benim şu an tek yapabildiğim duvarın kenarına eğilip göz yaşlarıyla onun uyanmasını beklemekti.
*********
Bir süre sonra doktor geldi ve;
Doktor: Hastamızın durumu iyi, şimdi normal bir odaya geçireceğiz. Fakat size kötü bir haberim var. Hasta kafasına ağır bir darbe almış. Bu nedenle bir ihtimal geçici bir hafıza kaybı yaşayabilir, dedi.
Yani Bong-cha beni hatırlamayabilir. Delirme Jungkook. Ne kadar kötü olabilir ki? Hemşire odadan çıktıktan sonra;Hemşire:Hasta hala gözlerini açmadı. Onu yormamamız lazım. Bu yüzden tek bir kişi girebilir,dedi.
Mark: O halde ben giriyorum.
Hemşire: Jungkook hanginiz?
-Benim.
Hemşire: Bence siz girmelisiniz. Bong-cha hanım sizin isminizi sayıklıyordu.
Jackson: İyi de Bong-cha hafızasını kaybetmemiş miydi?
Suga: Afedersin ama sen doktoru nerenle dinledin. "Bir ihtimal geçici bir hafıza kaybı yaşayabilir"dedi. Yani bir kesinlik belirtmedi.
Onlar tartışırken ben de Bong-cha'nın olduğu odaya girdim. Uyuyordu. Melek yüzünü bir daha görememekten korkmuştum. Yanına oturdum ve elini tuttum.
-Özür dilerim Bong-cha. Kendimden nefret ediyorum. Sana bir şey olsaydı, ben yaşayamazdım.
Bong-cha'ya sarılıp ağlamaya başladım. Ona bir şey olabileceği düşüncesi bile binlerce kez ölüp dirilmeme neden olmuştu.
Bong-cha'nın ağzından
Gözlerimi açtığımda bembeyaz bir odadaydım ve aklıma gelen ilk şey "Jungkook" ismi olmuştu. İyi de ben Jungkook diye birini tanımıyorum ki. Gözlerimi tavandan çevirip üzerimdeki ağırlığa diktim. Biri bana sarılmış ağlıyordu. Ellerimi ise ellerine kenetlemişti. Elimi çektim ve hızla ittirdim. Tanımadığım yakışıklı çocuk hem mutlu hem de şaşkın bir şekilde bana bakıyordu(MEDYA). Parlayan gözleri ile bana yeniden sarılmaya yeltendi ancak ben buna engel oldum.
-Siz kimsiniz? Burası neresi? Ve ben neden buradayım?
Jungkook: Beni hatırlamadın mı Bong-cha. Benim Jungkook
-Jungkook mu?Jungkook: Evet, hatırlıyor musun?
-Jungkook ismini sanki bir yerden biliyor gibiyim fakat sizi tanımıyorum.
Jungkook'un ağzından
Ne kadar kötü olabilir ki? İşte bu kadar kötü olabilir. Sevdiğinin sana bir yabancıymışsıncasına bakması. Daha ne kadar kötü olabilirdi ki? Kalbim! Kalbimde bir acı hissettim. Bana dostça bile olsa sevgi ile bakan sevgi ile bakan gözlerin bu şekilde bakması kalbimi paramparça etmişti...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BTS AND GOT7:GOOD AND BAD
FanfictionBong-cha isimli 16 yaşında bir kız annesini kaybediyor ve yeni okulunda maceralarla dolu BTS ve GOT7 üyeleri ile karşılaşıyor. Bakalım kim iyi kim kötü...?????