zayn

905 79 6
                                    

"O lanet olası yataktan artık çıkacak mısın?" Rosa, üzerimde ki yorganı yere atıp sinirle homurdanırken ona döndüğüm kıçıma bir şaplak attı. "Ros!" diye bağırdım elimi vurduğu yere koyup okşarken. "Lanet olsun bu canımı çok yaktı."

Sinirle yatakta doğrulup etrafıma bakındım. "Alışverişe çıkacaktık." ellerini beline yerleştirdi ve daha sonra gözlerini kısıp suratımı inceledi. "Neyin var senin?"

Omuz silkip yatağımdan kalkarken ağrıyan başımı ovuşturdum. "Tanrım, yoksa dünden kalma mısın?" gözlerimi devirip ağzımda ki iğrenç tattan kurtulmak için banyoya ilerlediğimde peşimden geliyordu. İlk önce altımda ki ekose eşofmanıma ve daha sonra üzerine giydiğim beyaz bluza baktı. Gözleri vücudumun diğer kısımlarında da gezindiğinde ona döndüm.

"Şunu yapmayı kes. Dünden kalma falan değilim."

Siktir.

Başım çatlıyordu.

"Ah, öyle mi? Oysa ki göz altların ve hala likör kokan nefesin bunun tam tersini söylüyor."

Kollarını göğsünde birleştirip banyonun kapısına yaslandı. "Ne olduğunu anlat." o hala beni inceliyorken diş fırçasını elime aldım ve diş macununu üzerine sıktıktan sonra ağzımı suyla çalkalayıp dişlerimi fırçalamaya başladım.

"Yoksa biriyle mi yattın?" gözlerini irileştirip ellerini çırparak hızla konuşmaya devam etti. "Siktir. Nasıl biriydi, ve ne kad-"

"Rosali!" ağzımda ki köpüğü lavaboya tükürdükten sonra ismini çığlık atarcasına söyledim. "Tanrım. Ben bile bakireliğimi senin kadar kafaya takmıyorum, şunu kes artık."

"Ah, şu tavırların beni öldürüyor, gerçekten biriyle ön sevişme rahatça yaşabiliyorsun ancak bu takıntını hala anlayabilmiş değilim."

"Bu takıntı falan değil, daha fazlasını istemiyorum. Bu yüzden de olmuyor."

"Seni yeterince azdıramıyorlar yani?" gülerek sorduğunda elimde ki diş fırçasını boğasından içeri sokmak istiyordum. "Bu konuyu kapatabilir miyiz, sabah sabah gerçekten hiç çekilmiyor." gözlerimi devirip dişlerimi fırçalamaya devam ettiğimde aklımda o çocuğa yaptığım şeyler vardı.

Onu neden öptüğümü bilmiyordum,onu tanımıyordum bile. Sadece oldukça çekici biriydi ve peşimde dolaşıp durmasından cesaret almıştım.

Tabii birde likörden.

Aslında, böyle bir şeyi asla yapmazdım, ilk adımı atıp bir erkeği asla öpmezdim ancak, o an tek düşünebildiğim şey dudakları olduğu için kendimi tutmak istememiştim.

Bir kereliğine de olsa içimden geçeni yapmıştım, tıpkı etrafımdakilerin sıkça bu konu hakkında söylenmesi gibi. Her zaman için yapacağım şeyler üzerinde yüzbinlerce kez düşünürdüm ve pişman olmaktan ölesiye korktuğum için bunu yapardım.

Tabii, tez canlı arkadaşlarım ise sürekli bunlardan yakınıp, yaşıma göre yaşlı bir ruha sahip olduğumu söylerlerdi. "Bir şeyin olduğunu sezebiliyorum ufaklık, anlat bana." ağzımı son kez çalkaladım ve ellerim ve ağzımı havluya sildikten sonra ona döndüm. "Gerçekten hiçbir şey olmadı. Tamam mı? Şimdi lütfen sus ve kahvaltımızı yaptıktan sonra şu lanet alışverişe gidelim."

Yanından geçip aşağıya indiğimde çocukların çoktan uyanmış olduklarını gördüm. "Günaydın millet." dün bana bir göt gibi davrandığı için Josh'a bakmadan boş sandalyeye oturdum.

"Birileri bana tavır almış gibi görünüyor." Ros'un bana yaptığı tostu Elijah'ın elinden zorla aldım ve yanımda oturan Jo'yu yeniden umursamayarak meyve suyuna uzandım.

Violet || z.mHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin