surprising end of the new beginnings

344 30 6
                                    

SEEELAAAMMMM

BİR ASIR OLDU YB ATMAYALI BİLİYORUM AMA BAĞIŞLAYINNNN ÇÜNKÜ TELAFİSİ İÇiN ARTIK DÜZENLİ BİR ŞEKİLDE ATACAĞIM

HALA KİTABI OKUYAN VE YB BEKLEYENLERE İYİ OKUMALAAARR

"Bir kafeye gideceğimizi sanıyordum..." araba piknik yapacağımız yere yaklaştığımızda, gölün ağaçların ve çiçeklerin görüntüsü sanki beni etkilememiş gibi düz bir sesle konuştum. Burası... Tam anlamıyla cennetten dünyaya bahşedilen küçük bir lütuf gibiydi. Bunu arabadan inince daha iyi anlamıştım çünkü etraf harika kokuyor, kuşların ve rüzgarın da etkisiyle birbirine çarpan yaprakların sesi kulaklarımda küçük bir şenlik yaratıyordu.

Tek kelimeyle harikaydı.

"Ben... Çiçeklere ilgin olduğu için burası daha çok hoşuna gider diye düşündüm." Kafası karışmış, her an kontağı yeniden çalıştırıp bir kafeye sürecekmiş gibi bir yüz ifadesine büründüğünde hızla onu cevapladım. "Hayır, burası harika. Gerçekten... Bayıldım." Gözlerimi yeniden etrafta gezdirip en son gözlerine baktığımda rahatladığını fark ettim ama... aklıma takılan başka bir şey vardı. Çiçekleri sevdiğimi nereden biliyordu? Bununla ilgili onu daha sonra darlamaya karar verdim çünkü her an kaçıp gidecekmiş gibi duruyordu.

"İyi misin? Garip davranıyorsun." Meraklı bakışlarımla bagaja ilerleyen uzun, zayıf olmasına rağmen oldukça çekici bir şekilde biçimlendirdiği bedenini izledim. Gerçekten... Spordan anlıyor olmalıydı. "Ben... İyiyim. Evet, iyi." Gergince gülüp avuç içlerini pantolonunun üzerine sürdüğünde kaşlarımı ilgiyle kaldırdım. "Beni sana çok kötü davrandığım için buraya öldürmeye falan getirmedin değil mi?" Şakacı bir tavırla gülüp, onun bagajdan sepet ve bir örtü almasını izledim. Bunca şeyi ne ara planlayıp yanında bir de gerekli tüm bu şeyleri getirmişti?

"Ah... Senin gibi gürültücü birinden sessiz sedasız kurtulmak için daha büyük bir prodüksiyon gerekli." Kıkırdayıp, sonunda normal davranmaya başladığında ben de rahatladığımı hissederek peşine takıldım. Açıkçası nereye gittiğini bilmiyordum ama burası öylesine güzeldi ki, her neresi olursa olsun bayılacağımdan emindim.

"Çok gerginsin." Büyük adımlarla ona yetişip, başımı eğerek büyük ela gözlerine baktım. Kirpikleri ne güzeldi... Hayır, onu süzme. Kendine gel. Hala sana tam anlamıyla dürüst davranmadı. Etkilenme. Ama gözleri... Tanrım. Evet, bu zor olacaktı.

"Temkinliyim."

"Ne?"

"Temkinli." Getirdiği bezi gölün yakınlarında bir yere serip, oturduktan sonra bana baktığında yüzünün her bir zerresini görebileceğim bir açıyla karşısına oturdum. Güzel bir adamdı, sinir bozucu davranmadığında.

"Sen ve temkinli davranmak? Kulağa pek mantıklı gelmiyor." Alayla gülüp şarap şişesini kavrayarak aldığımda iç çekerek bardakları çıkardı. "İşte tam olarak bu yüzden taktik değiştiriyorum." Dediğinde gülmeme engel olamadım. Beni düşürmek için taktik mi uyguluyordu?

"Taktik mi?" Kafasını olumlu anlamda sallarken bakışları benim dışımda ki her yerdeydi. "Evet, biliyorum... Çok saçma ve çocuk değiliz falan ama imkansız duruyordun. Bu... birkaç aydır süren bir şey. Yani anlık değil. Sana yansıttığımın aksine." Sonunda gözlerime baktığında, açtığım şarap şişesini ona uzatarak bardakları doldurmasını izledim.

Violet || z.mHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin