complicated situations

361 41 5
                                    

HAY LAN GÖZÜMÜN NURLARI

YB İZ HİYIR

👇🏻


Sabah, kaldığımız odanın kapısının vurulmasıyla uyandığımda gördüğüm ilk şey üzerime yayılmış bir şekilde uyuyan bir bedendi. Saçları tüm göğsüme yayılmışken başı tam karnımın üzerinde duruyordu ama bu güzel manzarayı izlemek için yeterli zamanım yoktu. Kapı gittikçe daha da şiddetlenen bir ritimle çalıyorken onun hala uyuyacağını fark ettiğimde yavaşça onu üzerimden iterek ayağı kalktım.

"Aç şu kapıyı!" Tanımadığım bir ses kapının diğer tarafından bağırıyorken sabahın altısında derdinin ne olduğunu anlayabilmek adına kapıyı açtım ama, karşımda duran yüzü bir yerden hatırlıyordum. Gözleri ilk önce benim çıplak göğsümü ardındansa odanın her yerinde olan kıyafetlerimizi inceledi ama bu görüntüyü tamamen yanlış yorumladığını biliyordum. "Autumn nerede?" Sinirle gerilen çenesi birazdan bu odada hiç iyi şeyler yaşanmayacağının sinyalini verirken dudaklarımı konuşmak için araladım ama tek yaptığı göğsümü iterek odaya girmekti.

"Uyuyor." Dedim şuan yatakta olan bedene bakıyor olmasına rağmen. Benim bu odadaki varlığımdan pek hoşlanmışa benzemiyordu. Odanın içini dikkatle inceledikten sonra bakışlarını bana çevirdi. "Umarım dün gece bu odada yaptıklarının arkasında duracak kadar da cesaretin vardır." Onunla yattığımı düşündüğünü biliyordum ama benim için hiçkimse olan birine açıklama yapmaya da pek niyetim yoktu. Autumn'ı zor durumda bırakacağını biliyordum ama bu çocuğu hiç sevmemiştim.

"Dün gece bu odada olanların seni ilgilendiren kısmı nedir?" Kollarımı göğsümde birleştirip küstahça suratına baktığımda vücudunun iki yanında sallanan ellerinin yumruk haline geldiğini gördüm.

"Autumn. Tam olarak Autumn beni ilgilendiriyor bununla ilgili bir problemin mi var?" Bana doğru tehditkar bir adım attığında Autumn'ın uyanarak ismini seslenmesi dikkatini dağıttığında bakışlarını onun yüzüne çevirdi ama gördüğü tüm o yara izleri ve morluklar öfkeyle bana dönüp yüzüme sıktığı yumruklardan birini geçirmesine sebep olmuştu.

"Josh!" Autumn telaşla bağırıp, yere düşen bedenime doğru koşturduğunda o gece kütüphanede karşılaştığımı hatırladığım çocuk üzerime eğilerek bana bir yumruk daha attı. "Ona dokunmaya nasıl cüret edersin?!"

"O yapmadı!" Josh'un bedenine sarılıp, üzerimden almayı denediğinde bir anlık boşluğundan faydalanarak ayağı kalktım. "Piç kurusu! Bunun yanına kar kalacağını mı sandın?!" Autumn'ı itip, tekrar üzerime ilerlemeye başladığında bu sefer ilk hamleyi yapan bendim. Elmacık kemiğine sert bir yumruk oturttuğumda Autumn bir kez daha bağırdı.

"Durun! Lütfen!" İkimizin arasına girip, Josh'ın yanaklarını tutarak gözlerine bakmasını sağladı ama bu onu daha fazla öfkelendirmişti çünkü dün geceki hayvanlığım yüzünden bilekleri hala mordu.

"Bu piçi bana nasıl savunursun şu haline bak!"

"O yapmadı! Yemin ederim!"

"Bana yalan söyleme!"

"Söylemiyorum... Gerçekten lütfen biraz sakinleş ve beni dinle. Hiçbir şey göründüğü gibi değil."

AUTUMN

İçine uyandığım kavganın verdiği sersemlik hala üzerimdeyken Josh'u durdurmaya çalıştığımda, sonunda biraz daha sakinleşmiş gibiydi. Yüzümü ve bileklerimi görmek her şeyi yanlış anlamasına sebep olmuştu ve biraz da o kullandığı şeylerin etkisinde gibi görünüyorken hiç olmadığı kadar ürkütücüydü.

Violet || z.mHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin