hate him.

927 75 22
                                    


"İyi gözüküyorsun." Jah, bunu dedikten sonra ellerini saçlarımın arasına daldırarak onları karıştırmaya başladığında sinirle bir çığlık attım ve bu Josh'un buraya bıkkın bakışlar atmasına sebep oldu. "Şunu kızdırıp durma, Elijah. Lütfen." 

"Çek şu pis ellerini, gerizekalı!" sinirden kızarmış bir yüzle ona döndüğümde sırıtmasını görmemle daha da sinirlendim. Beni çıldırtıyordu. Ellerimi saçlarına doğru attığımda bileklerimi tutarak geriye doğru adımladı ve bir şeye takılıp yere düştüğünde bende onun üzerine düştüm.

Ve böylece, yerde boğuşmaya başladık. "O güzel saçlarını yolup eline vereceğim." dedim bileklerimi sıkıca kavrayan ellerinden kurtulmaya çalışıp bir yandan da saçlarına ulaşmaya çalışıyorken. "Daha çok süt içmelisin, seni bebe." 

"Bebe mi? Jah, siktir."  Josh oturduğu koltuktaki keyfini bozmadan merdivenlerin  dibinde boğuşan bize baktığında Elijah'ın dikkati dağıldı ve bende böylelikle ellerinden kurtulup saçlarını sıkıca kavrayarak çekmeye başladım. 

"Zafer benim, bok böceği!" 

"Saçlarımı yeni yaptım!" ellerimden kurtulmaya çalışırken bir yandan da bağırdığında eğilip yanağını ısırdım. "Bende yeni yapmıştım! Üstelik, ben dışarı çıkacağım seni salak! Sen evde oturup bütün gün saçlarını düzeltebilirsin," derken saçını biraz daha çektim. "Tabi hala kafanda duruyorlarsa." ona dil çıkardığımda kafasını kaldırıp kolumu ısırdı.

İçeri çamaşır sepetiyle giren Ros her gün görmeye alışık olduğu bu manzarayı umursamadan Jah'ı önünden çekilmesi için tekmeledi ve daha sonra yerde ki kirli çorabı alıp sepete attı.

"Dışarı mı çıkacaksın?" Josh ilgisini çeken yeni bir konu bulmuş gibi doğrulup ayaklarını masadan indirdiğinde Elijah kolumu ısırmayı bırakıp ciddiyetle suratıma baktı.  

"Evet," onlara garipçe baktığımda Jah beni üzerinden yere itip kıçımın üstüne düşmeme sebep oldu. "Nereye gideceksin sen?" gözlerimi devirdikten sonra onlara cevap vermeden oflayarak ayağı kalktım ve duvara yasladığımız boy aynasının karşısına geçip kabarmış olan saçlarımı düzeltmeye çalıştım.

Bir kaç saniye sonra arkamda belirip aynadaki yansımama bakmaya başladıklarında onlara gözlerimi devirdim. "Buz dolabının üzerine ders programımı falan asmam gerekiyorsa söyleyin." 

"Kızı rahat bırakın." Ros evdeki koltukların üzerini düzeltmeye başlarken konuştuğunda hepimiz dönüp garipçe ona bakmaya başladık.

Neden temizlik yapıyordu bu? 

"Ne yapıyor bu deli?" Elijah fısıldayarak konuştuğunda ikimizde ona uyarak hafifçe eğildik ve yüzümüzü aynı hizaya getirip fısıldayarak konuşmaya başladık. "Yolunda gitmeyen bir şeyler olmalı."

"Normal davranmıyor."  

"Onunla kim konuşacak?" dediğimde ikisi de aynı anda gözlerini bana çevirdiler. "Böyle zamanlarda onunla iletişim kurmak tehlikeli olabiliyor, kendi haline bırakalım." deyip aradan sıvışmak için hareketlendiğimde ceketimin kapşonunu tutarak beni kendilerine geri çektiler. 

"Siz orada ne fısıldaşıyorsunuz?" Rosa ellerini beline yerleştirip dibimize kadar girdiğinde hepimiz hazır ola geçtik.

"Hiçbir şey." üçümüzde aynı anda konuştuğumuzda gözlerini kısarak bana baktı. "O zaman aynanın önünden çekilinde sileyim şunu."

Elindeki sarı bezi bize doğru salladığında hepimiz garip sesler çıkararak ayrı köşelere dağıldık. "Onu bizden uzak tut." koltuğun arkasına saklanan Jah'a Josh'la birlikte gözlerimizi devirerek baktıktan sonra konuşmaya başladım.

Violet || z.mHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin