Bölüm 5: Gizemli Uyanış

117 19 7
                                    

Gece gece beni uyandıran ellere baktığımda, çok tanıdık bir doku olduğunu farkettim. Bu Uras'dı. Eve nasıl girmişti? Burada ne işi vardı?

Şu aralarda uzun zamandır görmediğim çocuk, şimdi can dostum gibi yanımda dolanıyordu. Ama neden!?

Beni yataktan kaldırarak uyanmam için yüzüme soğuk su çarptı ve hayal meyal de olsa onun yüzü, kafamda canlandı.

-Hadi Yıldız üstünü değiştir de hemen yola koyulalım!

Dediğinde çoktan uyanmıştım. Galiba attığı mesajı dikkate almadığımı anladı ve işe el koydu.

-Hazırlanırım hazırlanmasına da, niye?

-Niyesini boşver şimdi! Oyun zamanı değil. Seni daha çok rahatsız etmelerini istemiyorsan benimle gelirsin!!

Dedi ve sessizce odadan çıktı. Bu sırada bende hemen üstümü değiştirdim. Tabiki onunla gidecektim! Başka çarem yoktu. Son günlerde olanlar, beni çok yormuştu. Hem o Melisa'nın suratını görmeyeceğim için seviniyordum.

Üstümü giydikten sonra nereye gideceğimizi bilmediğim için valizime birkaç parça kıyafet attım ve odamdan sessiz adımlarla çıkmayı amaçladım. Ama bu amacım, pek başarılı olmadı.

Odamın kapısını yavaşça kapattım ve "Görev tamam Yıldız!" diyerek dış kapıya doğru yöneldim. Tam kapıyı açtım sanarken kapının kilitli olduğunu unutmuştum. Çünkü gece yatarken kapıyı hep kitli tutardık. Bir çeşit güvenlik önlemi işte.

Ardından kapıyı sert bir şekilde açtığım için kilit "Paaat!!!" diye yere düşüverdi. Bunu duyan Uras ise yanıma gelerek;

-Eh be Yıldız!! Ne güzel sessiz oluyorsun! Aferin!

-Çok biliyorsan yanımda dursaydın be Uras!

Dedim ve Uras'ın kilidi çoktan yok etmiş olduğunu gördüm. Hemen valizimi de alarak evden çıktık. Dışarı çıkınca bir özgürlük pozu verdim. Bana göz devirdiğini görünce arabaya bindim. Çünkü küçüklüğümden beri Uras'ın tersinin pis olduğunu biliyordum.

Hemen arabaya atlayarak öndeki koltuğa oturdum. Arabayı o kullanacak, ben sadece dışarıya bakacaktım. Ardından aklıma bir soru dank etti:

Ya, ben bu yıllar sonra birden beliriveren insana nasıl güvenip de onun arabasına binmiştim!? Şimdi nereye gidiyordum? Off Yıldız off! Şu uyku sersemliğini bir türlü üstünden atamadın.

-Uraaas.

-Ne?

-Ne denmez... Neyse boşver. Biz şu an nereye gidiyoruz?

-Bilmem.

-Nasıl bilmem?

-Bilmiyorum yani.

-Beni nereye gittiğini bilmediğin bir yere mi götürüyorsun?

-Öyle de denebilir.

-Sen manyak mısın?!?!

Derken bir yandan da kolunu yumrukluyordum. O da arabada kahkahalarla gülüyor ve sanki çok komik gibi "Yoksa kızdın mı, özür dilerim." diyip duruyordu.

-Lütfen bana bunun bir şaka olduğunu söyle!

-Evet şaka.!

Derken hala anırmaya devam ediyordu.

-Bittin sen!

Diyerek ona saldırmaya başladım. Direksiyon başında olduğunu unutmuştum. Ama, o kamyon farlarının ışığı gözüme çarpıncaya kadar...

***************************
Arkadaşlar selam! Yeni bir bölümle daha karşınızdayım. Umarım bu bölümü seversiniz. Bu arada 100 okunmaya gerçekten çok az kalmış. Sizi ve de kendimi tebrik ediyor. İyi okumalar diliyorum.
*Sizi çok seven yazar...

Çıkış (Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin