Yeni

14K 265 233
                                    

           

Merhabalar. Tekrar birlikteyiz canlarım. Biliyorum geciktim. Ama hesabımla ilgili sorunlar vs. derken bugüne kısmet oldu. Onu geçtim Beden'i de ilk geçen yıl bugün yazmıştım. Nereden nereye. O yüzden çok güzel bir gün oldu bugün kitabı yayımlamaya başlamam

Bu bölüm yeniden başlamaya karar verdiğimiz anlara gelsin...

İyi okumalar. Umarım beğenirsiniz.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Akan kan sanki içimdeki tüm kötü anıları yok ediyormuş gibi hissettiriyordu.

Acı o kadar keskindi ki nefesim kesilmişti. Ellerim bağlı olduğundan kıpırdayamıyordum da.

"Şşşşş kıpırdama Melek." diyen boğuk sesle tüm vücudum kaskatı kesilmişti.

Duyduğum çakmak sesiyle bakışlarım tekrar çizgi şeklinde kesik olan bacağıma döndü.

Elindeki mumun fitili tutuşunca koyulaşmış gözleriyle bacağımın iki yanından yatağa damlayan kanlara baktı. Elindeki mumu tam kestiği yerin üzerinde biraz eğdi ve parafin bacağıma değdiğinde tüm vücudum yay gibi gerildi. Acı bir çığlık çıktı boğazımdan.

Yanıyordu. Sanki damarlarımda kaynar sular geziyormuş gibi yanıyordu çizik. Parafinin kuruduğunu ve düz bir çizgi aldığını hissettim. Kesik olan yara daha da gerginleşmişti şimdi.

Acıdan dolayı gözlerim dolmuştu. Ağzımdaki bezden dolayı boğuk boğuk sesim çıkıyordu. Nefes alış verişlerim hızlanmıştı. Bacağımdaki iyice kuruyan ve gerginleşen mumun ucunu tuttu ve hızla çektiğinde etimi kesti sandım. Bileğimde bağlı olan ipi çekiştirdim ve boğuk çığlım odada yankılandı. Gözlerimden yaşlar düşüyordu.

"Bu kadarı yeterli." diyen Savaş elimdeki ipi çıkardı önce ve sonra koyulaşmış gözleriyle dudaklarıma indi bakışları.

Ağzımdaki bezi de aşağı indirdi ve bir süre dudaklarımda kaldı bakışları. Yanağıma düşen yaşı baş parmağıyla sildi. Çok yakındık. Onun da nefes alış verişleri benimki kadar hızlıydı. Bana sahip olmak için delirdiğini biliyordum. Ama benim istemediğimi ve izin vermeyeceğimi biliyordu.

Ağır hareketlerle üzerimden kalktı ve yatağın başından dikilerek beni izlemeye koyuldu.

Bense boynumda duran bezi çözüyordum. İstemsizce gözlerim Savaş'ın kaslarına gitmişti. Ve pantolonundan bile belli olan kabartıya. Yarı çıplaktı ve büyük bir göz ziyafeti çekiyordum. Tabi oda öyle. Karşısında iç çamaşırlarımla olduğumu saymazsak.

"Kendini nasıl tutabildiğini anlayamıyorum." dedi boğuk bir sesle.

"Çünkü bu sadece ruhsal acılarımı yok ediyor. Cinsel olarak bir şey hissetmiyorum." dediğimde kaşları çatılmış, yüzü gerginleşmişti.

"Bir gün tekrar benim olacaksın Melek." diye giderek uzaklaşan sesle duyduğum alarm sesi birbirine karıştı.

Gözlerimi araladığımda penceremden çift kişilik yatağıma vuran güneş yüzümü ısıtıyordu. Alarmı kapatıp iyice gerindim yatakta.

Sanki üzerimden tır geçmiş gibi hissediyordum.

Eskiyi hatırlatan o rüya ise tüylerimin diken diken olmasına neden olmuştu.

Şu filmlerde ve dizilerde gördüğünüz boydan boya camların kapladığı yerlere kadar uzanan bembeyaz tüllerin olduğu, güneşliklerin kenarlarda tutuşturulduğu, odanın ortasında bembeyaz çarşaflarla dolu yumuşacık yatakta keyif yapıyordum.

RUH (BEDEN SERİSİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin