Cevaplar ve Kozlar

4K 161 24
                                    

Başarılı olmanın sırrı gece gündüz çalışmaktan geçer derler. Ben bu söze her şeyimle katılıyordum. Ama benim için eksikti bu söz. İnsanlar kaybederek başarılı olurdu. Hiçbir şeyi olmayan insanın başarılı olmaktan başka şansı olmazdı. Kaybedecek bir şeyi olmayan insan düşmekten korkmazdı. Gecesi ve gündüzü önemsiz olurdu.

Son derece lüks ve şık olan restorana tekrar bi göz gezdirdim. Kaliteli şampanyamın bıraktığı hoş tat, kaliteli kıyafetlerimin burayla uyumlu olması hoşuma gidiyordu. Güçlü hissediyordum.

"Karşımda çok çok farklı biri var." Dedi usulca bana hayranlıkla bakan adam

"Değiştim çünkü." Dedim omuz silkerek. Bir park kızıydım ama kendimi buraya ait hissediyordum. Güçlü olmak her şeyden iyi geliyordu.

"Bana karşı hislerin?" Dedi tek kaşı kalkarak. Tüm bakışlar bizim üzerimizdeydi ama ikimizde önemsemiyorduk.

"Ne olmuş onlara?" Dedim bende ona hafif bir gülümsemeyle karşılık vererek.

"Onlar değişti mi?" Dedi merakla. Başımı olumsuz anlamda salladım.

"Bilmiyorum. Değiştiğim kişiye oldukça ters bir benliğim sana karşı olan tüm hislerini koruyor." Dedim. Kafa karıştırıcı konuşuyordum.

"Peki değiştiğin kişi de beni sevebilir mi?" Dedi korkuyla.

"Değiştiğim kişi pek güzel değil." Dedim dudak büzerek. O ise gülüyordu. Çok ciddi konuları dalgaya vurarak konuşuyorduk.

"Peki öyleyse tanıdığım kişiye ilave olarak bu yeni Masal'ı tanımaya çalışırım bende. İzin verir misin?" Dediğinde ciddileşmişti.

"Denemekten zarar çıkmaz. Ama sonuna kadar deneyeceğine dair söz vermen gerekli." Diyerek zeminimi hazırladım. Bir daha gitmesinden, onu kaybetmekten korkuyordum çünkü.

"Elbette söz veriyorum!" Dediğinde küçük bir çocuğa sorumluluk yüklemiş gibi hissettim. İş yerinde kazandığım zaferden sonra kendime gelmiştim.

"Sana sormam gereken sorular var ve bunları daha fazla erteleyemem." Dedim oturuşumu dikleştirerek.

"Pekala başlayalım o halde." Diyerek sıkıntılı bir nefes aldı.

"Eylül'le aranızda ne geçti? Tam olarak neyin oluyordu?"

"Üç seferlik sabahında biten geceler o kadar. Fakat kendisi sevgili olduğumuza inandırdı kendini." Dediğinde cevabı bildiğimden emindim. Garson şampanyalarımızı tazelediğinde hafiften başımın döndüğünü hissettim. Bu kaçıncıydı? Dört? Beş?

"Bir yıl boyunca neredeydin?" Dedim cevabından korkarak.

"Yedi ay komadaydım. Özel bir hastanede uyandığımda hareket edemez haldeydim. Kalan aylarımda da fizik tedavi gördüm ve vücudum işlevini ger kazandı." Dedi sessizce.

"Peki niye uyandığında beni aramadın?" Dedim Demirle yaşadıklarımın aynısını yaşamaktan korkuyordum.

"Tam olarak iyileşmeden aramak istemedim. Çünkü hiçbir şeyin garantisi yoktu. Hiç yürüyemeyebilir, veya konuşamayabilirdim. Ayrıca uzaktan halledebileceğimiz bir şey değildi. Demir'le ilişkin olduğunu zannediyordum." Dedi usul usul.

"Olmadı. Ne sen giderken, ne gittiğinde, ne seni ölü bilirken. Kimse olmadı." Dedim kararlılıkla.

"Fizik tedavim biter bitmez ilk uçakla geldim. İstersen hastaneyi arayıp çıkış belgelerimi ve biletime bakabilirsin. Efe'yi aradım çıkınca ve her şeyi o ayarladı. Bir balo olacağını ve senin orada olmama ihtimalin olmadığını söyledi. Ve işte geldim." Dedi elimi tutup usulca okşayarak. Şampanyamdan bir yudum daha aldım.

RUH (BEDEN SERİSİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin