-&SULU GÖZLER-&

57 35 8
                                    

Sadece baktım o sulu gözlerle... Hemen kapıyı hızlıca kapatıp çıktım. Şuan herhangi birşey kırıp dökmek istiyor, ya da kendime zarar vermek istiyordum. Çok farklı bir duyguydu. Hızlıca bu ruh daraltıcı evden çıktım. Bahçeye çıktığımda görevli yani görevli dediğim bahçıvanı görünce benim bu hızlıca çıkışıma bir anlam verememiş gibi bakıyordu. Ağlıyordum zaten, ki bahçeye çıktığım zaman ağlamam azda olsa durur zannediyordum ama nafile ağlamam daha da artmıştı. Hemen bir taksi buldum. Hemen gideceğim yeri tarif ettim. Taksiye bidigimde kendimi biraz olsa rahatlamış hissediyordum.Şuan emin olunki içimden o adamı  sövüyordum. Kafamı taksinin koltuğuna yasladım ve kendimi ruhumla yanlız bıraktım...

Uyanmamı sağlayan taksi şoförüydü. Hemen indim. Para... Param yoktu. Lanet olsun çantamı adamın yanında unuttum. Taksi şoförüne beklemesini söyledim. Hızlıca yurda girdim ve Lisa'dan para istedim oda hemen verdi. Lisa beni görünce bir afallasa da parayı vermesini söyledim. Hemen hızlıca taksiciye parayı verdim.

"Lisa'da para çok tabii kızım. Kızın parasını sömüren bir tek sensin!"

Şuan iç sesimle hiç konuşamayacağım için parayı verir vermez taksi şoförünün o gidişini benimde ona sanki "tekrardan aynı.yere gitmek istiyorum",dermiş gibi arkasından ağlayan gözlerle bakıyordum...

Hemen bir taşın üstüne oturdum ve dizlerimle kafamı kapattım ve hüngür hüngür ağladım. O sırada biri elimden tuttu ve kafamı kaldırdı. Ki bu kişi tabii ki de Lisa'ydı. Lisa ağlamamı durdurmak için hemen şaka yapmaya başladı.

" Salya sümük ne ağlıyon yaa. Bak tanrı şahidim olsun ki kimse sana böyle bakmaz. Hadi ayağa kalk bana orada derdini anlatırsın." o kadar çok ağlamıştım ki  Lisa'ya laf bile söyleyememiştim. Ayağa kalktım ve Lisa'nın peşinden öylece yürüdüm. Daha sonra yavaş gidince beni kolundan tuttu ve sürükledi. Ki bunu çoğu kişi de yapar. -(Gıcık bir huyumdur)- Odaya girdiğimizde Lisa hemen kapıyı kapattı ve beni yatağıma oturttu ve,

-"Anlat"

-"Neyi anlatayım? "

-"Bu yılın trend kıyafeti. Tanrım saçmalama da ağlamanın sebebini bana anlat!",hafif bağırarak söylemişti. Ama beni hiçbir şekilde etkilememişti. Birine bunu anlatma gereği duyuyordum. Buda en yakın dostum Lisa'ydı. Lisa benim herşeyimi biliyordu. Sonuçta küçüklükten beri onunla tanışmıştım. Hemen söze giriştim ve anlattım.

Nihayet içimdeki herşeyi söylemiştim. Lisa ben konuşmamı bitirdikten sonra ağzı açık bir şekilde kaldı. Hemen,

-"Ee ne yapmamı bekliyon benden şimdi. Bir yandan ailemde var bunu da düşünmem lazım. "

-" Adamın doğruyu söyleyip söylemediğini bile bilmiyoruz, evet ailenin fotoğrafları var elinde ama güvenemeyiz. "

-"Belki de ama ipin ucunda ailem var. Ayrıca unuttuğum anılarımı hatırlamak istiyorum. Bana rahatsızlık veriyorlar. Herkes herseyini bilirken, güzel anılarını bilirken ki bunu içinde kötü bir anı olsa dahi rahatlık verir en azından. "

-" Sen bilirsin ben senin her zaman yanındayım. İyi yada kötü ne okursa olsun. Üzme artık kendini."

Akşam olmak üzereydi ve ben oldukça yorgun olduğum için hemen yatağa girdim. Üstümü sıkıca kapattım. Sanki kaybolmuş anılarımı hatırlamak istercesine...

.........•....………•……........•...........•..........

Sabah olmuştu. Güzelce bir esnedim kollarımı gererek. Lisa'dan erken kalkmıştım. Hemen kalktım. Yurtta hazırlanan kahvaltıyı yiyip odama tekrar çıktım ve dişlerimi fırçaladım. Banyodan çıktıktan sonra Lisa'yı hemen kapının önünde gördüm.

-"Erkencisin."

-"Evet."

-"Üstümü giyiyim bekle beni." arkasına baka baka söylüyordu. Sandalyeye oturdum. Lisa'ya nasıl söyleyecektim. Keşke dün söyleseydim.

Aptal olunca böyle olur! Kesinlikle izin vermez ve kızar.

Sen sussana bi yha! Söyleyebilirim tabii ki de ona güveniyorum, sanırım iç sesiyle konuşan bendim şu hayatta bir tek. Lisa böyle birşey yapmazdı. Ya da yapadabilirdi. Yook canım.

Lisa banyodan çıktı kahvaltı etmeyeceğini söyledi. Lisa'ya bunu söylemeliydim. Söylemem lazımdı. Tam kapıdan çıkacakken ve " hadi gidelim" dediği anda,

-"Lisa daha servisin Zamanı var gelse sana birşey söyleyim."Meraklı olduğu için hızlıca yanıma geldi ve bir sandalyede kendine çekti,

-"Anlat bakalım. Yine ne geveliyeceksen."

-"Benim yurttan gitme oranım çok yüksek. Evet biliyorum küçüklüğümüzü burada geçirdik ama ailem için o adamın dediklerine uymam gerekiyor. Demem o ki onun evinde kalabilirim. Bugün-"

-"Pardon. What?,ne demek buradan gitmeliyim, sen ciddi misin? Hani birlikte yaşayacaktık? Hadi aileni bulmak için ama o ne it olduğunu bile bilmediğimiz adamın yanında kalamazsın.Güvenemezsin!"

Bunları söylerken çıldırmıştı. Saçlarını ikidebir birbirine geçiriyordu. Ben niye yapamiyordum ki onu?

-Hala bunu düşündüğüne inanamıyorum. -

Sanırım bu sefer iç sesim haklıydı. Dudağımı ısırdım o bunları söylerken.
-"Ne yapmamı bekliyorsun? Zaten hemen kabuk etmem belki de hiç kabul etmem sadece-", ne diyeceğimi tam olarak bilmediğim için lafım yarıda kaldı bu sırada Lisa:

-"Sadece ne!"

-"Beni anlamanı istiyorum. Deneyeceğim. (Israrlı bir şekilde) Bugün  o adamla görüşeceğim. Ne olduğunu ailemle olan herşeyini bana anlatmasını isteyeceğim."

-"Tanımadığın o adamdan mı? Adını bile bilmiyorsun. Tamam her neyse bende geleceğim seninle o zaman."

-"Saçmalama! Benimle gelmiyorsun. Ben gelicem zaten ki okula normalde de gelemem. Çantam, kitaplarım herşeyim orada kaldı. Ben şimdi gidiyorum. Akşam çok geç olmadan gelirim. "

-" Tamam ama dikkat et." hemen çıktıktan sonra bir taksi çağırttırdım Lisa'ya. Lisa o sırada servise yetişti. Ben taksi geldikten sonra geçen gün gittiğim adresi söyledim. Adresin olduğu yerlere yaklaştığımızda oldukça lüks ama az evlerin olduğunu söyleyebilirdim. Evin önüne geldiğimde ücreti ödeyip hemen taksiden indim. Burası yurda uzak olduğu için ücret bira pahalıya uçmuştu. Evin önünde biraz durdum ve düzgün bir nefes alıp kapıyı açtım.

Ne olacağını ne yaşayacağımı bilmiyordum. Tek istediğim,

*ailemi ve geride kaybettiğimi iyi veya kötü geçmişimdi...

Arkadaşlar biraz kısa oldu ama iyi okumalar...  💓

-"






Emrace The Darkness(Karanlığa Sarıl)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin