Bakışlar

48 11 12
                                    

Onların yanından geçtikten sonra dik duruşum yerine kambur, yavaş yürüyüşümün yerine de hızlı adımlar yerini almıştı...

Derse girdikten sonra Jaden ve Lisa iyi olup olmadığımı sormuştu. İyi olduğumu söyledikten sonra gözlerim bir çift kahvelere kaydı. Bana bakıyordu? Sebep?

Cevapsız...

Bakabilir kafana niye taktın ki bu kadar basit bir şeyi!

-"Kapamaz mısın sen o lanet çeneni ders dinlicem!"

-"Çocuğun gözlerine bakarak ders dinliyorsun?"

-"Hayır tabii ki de .Kapa çeneni!"

İç sesimle kısa ve öz bir şekilde tartıştıktan sonra-Ahh olamaz- "siktir" diye fısıldadım. Lisa bunu duymuş olacak ki bana anlamsız bir şekilde baktı. Ne mi olmuştu? Daha yeni iç sesimle tartışırken Peter'ın gözlerine bakıyordum. Yok artık diyebiliceğiniz şekilde. Tüm ders boyu düşüncelere dalmıştım. Onu düşünmemiştim tabiiki. Yaptığım manyaklığı...

Öğle arası olduktan sonra Lisa ve Jaden yemek yemek için kantine gitmişlerdi. Ben pek aç değildim. Yada açtım. Ama yemek istemiyordum işte! Sınıfta çok fazla kişi yoktu. Gözlerimi etrafımda gezdirdikten sonra Sarah'nın grubu ve Peter vardı. Peter ve Sarah sevgili değil miydi? Hiç konuşmuyordular. Belkide dikkat çekmek istemiyordular.

"Tabiikide sonuçta sabah  o kızla yaptığı şey hiç dikkat çekici değildi.sende görmedin zaten.Dikkat çekmemek için daha ne yapabilirler!"

"Amaan banane!", deyip içimden, omzundan silkip oturduğum yerden kalkıp Sarah'ya baktım.  Daha sonra gözlerimi başka bir yere çevirdim  tam sınıftan çıkacaktım ki Peter önümde durdu. Ne yapıyordu bu! Yada ne yaptığını sanıyordu!

-"Ne yaptığını sanıyorsun sen?"

-"Sakin ol, sadece bir şey soracaktım. "
Nasıl bu kadar sakin olabiliyordu. Donuk ve hiçbirşey olmamış gibi durabiliyordu. Aptal mıydı bu çocuk?!

-"Ne var? Ne söyleyeceksin?!"

-"Sadece dün geceki olay. Yani-" bu sırada maydonoz gibi ortamıza giren Sarah her zamanki mallık gösterisini yapıp,

-"Dün akşam...anlamadım! Dün akşam bu kızla birlikte miydin?" kendisi gıcık olduğu kadar da sesi de bir o kadar gıcıktı. Kediyi andırıyordu.

"Ne diyorsun sen yaa!"bağırmıştım. Bu kız cidden sabrımı taşırıyordu. Peter aramızda olan Sarah'yı çekerek,

-"Ne saçmalıyorsun sen? Bu seni ilgilendirmez. " Nasıl beni ilgilendirmez sabah beni öpmü- lafını kestim. Evet lafını kesmiştim. Bu benim umrumda olmayan birşeydi. Ama içim bunu kaldıramadı.

-"Sevgilin doğruyu söylüyor. Şu şahısla  ve beni yanlış anladın. Sadece gittiğimiz barda karşılaştık bu kadar. Şimdi benim gitmem gerek sizinle zamanımı kaybetmek istemem. " Deyip gideceğim yerde kolumdan biri tuttu. Batıyordu. Uzun tırnakları vardı sanırım. Normalde erkeklerin tutması gerekti ama bu uzun kırmızı tırnaklara sahip biriydi. Tanrım çok zordu bunu bilmek. Sizce kim? Tabiiki de Sarah. Kulağıma doğru yaklaşıp "Fahişe olduğunu biliyordum. Bir daha Peter'dan uzak dur. Yoksa annenin de böyle olduğunu düşünmeye başlayacağım." bu kız cidden sınırı aşmıştı. Geriye doğru çekilip kolundan tutup duvara sertçe yasladım. Saçlarından tutarak onun yaptığı gibi kulağına  yaklaşıp" annem hakkında bir daha hiçbirşey o dudaklarından çıkmayacak! Yoksa inan, seni tanrı şahidim olsun ki             öldürürüm. Anladın mı beni? Saçlarını sertçe ellerimdem çektim. Ve hızla sınıftan çıktım. Gözlerim hızla dolmaya başladı. Hayır burada ağlamayacaktım. Kendimi bu kadar aciz ve aptal gösteremezdim. Okuldan çıktım. Temiz hava yüzüme vuruyor, benim gözlerimin taşmasına ve daha fazla tutamayacağını belli ederek gözyaşlarım yanaklarımdan yavaşça süzüldü...

Emrace The Darkness(Karanlığa Sarıl)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin