51.BÖLÜM

217 11 4
                                    

Patika boyunca yürürken arkadan bağrışmalar gelmeye başladı kız sesleriydi ne olduğunu anlayamadan arkaya döndüm benim arkaya dönmem ile Buğra'nın kucağına bizim yaşlarımızda bir kızın atlaması bir oldu "uyyyy sevdiceğum gelmiş nerelerdesun kaç senedur çok özledum seni" ben olayın şokundayken bir yandan alkışlıyor bir yandan gülüyordum " hahahaa çok güzel merhaba" diyip kıza elimi uzattım yeşil yazmalı kız ellerni Buğra'nın boynundan çekerek bana baktı tebessüm edip "Buğra'm ha bu kimdur?" Ben daha büyük kahkaha atınca durumun ciddiyetinin farkına varan Buğra "Birsu açıklayabilirim" dedi ben hala gülüyodum kız ortaya atılıp " Ha bu kuri körpe arkadaşimin midur ?" Bak ya daha konşuyor Buğra birden atılıp "bi dur da Aybüke bi dur" adının Aybüke olduğunu  öğrendiğim kıza dönüp hafifçe tebessüm ettim sonra Buğra'yı diğer yanıma çekip "bak Aybüke'cim ben Buğra'nın eşi 2 çocuğunun annesi olurum bana kendini yoldurtmadan bence uzaklaş ki şuan bir rekor kırdım sana şu dakikaya kadar katlanarak sırf babannemi görmeye geldiğimiz için saygımdan ötürü susuyorum iyi günler " diyip tam Buğra'yı kolundan çekerken şirret diğer kolumdan Buğra'yı çekti boynumda berilen damar birazdan patlıycaktı ağzımı açtım tam bağrıcakken "Aybüke uşaklarımı rahat birak gelinum sinirlidur uzatmanin anlami yoktur haydi da haydi" Aybüke tam ağzını açmış konuşacakken ben araya girip "o zaman bize müsade" diyip Buğra'yı kolundan çektim bir süre yürüdük ne bitmez patikaymış abi birden elime gelen ıslaklıkla gözlerimi sıkıca tuttuğum Buğra'nın koluna baktım tırnaklarım yüzünden kolu kesilmişti kafamı kaldırıp yüzüne baktım "sorun değil" dedi çantamın içindeki fuları koluna sardıktan sonra hızlı adımlarla patikada devam ettim arkamadan seslenen sese cevap vermek istemesemde mecburdum " Birsu yapma " yapma mı yapma ne demek yapma " pardon " diyip üstüne yürümeye başladım " ne yapıp yapmamasından bahsediyorsun normal bişey gibi lanse etme bunu " dedim hafif yüksek çıkan sesimle " O kızın kim olduğunu dahi sormak istemiyorum hatta biliyo musun şuan seni görmek istemiyorum" dedim gözlerine bakarak tek kaşını kaldırıp " o kız ben onu nehirden kurtardığımdan beri bana aşık o zama-" elimle susturup "sizin aşk hikayenizi dinleyecek vaktim yok kusura bakma çocuklarımla ilgilenmeliyim zira onlara bişey yapabilir senin kırıkların" giderken bağırarak "ya ben!!! Ben ne olucam" arkamı dönmeden " sana sevdiceğun bakar git  onin yanina" dediğimde hafif kıkırtı duydum bir kaç adım sesi sonra birden  ayaklarım yerden kesildi "Buğra bırak beni yere" diye bağırırken yanımızdan geçen teyzeler bize bakıyordu hafif tebessüm edip kafamla teyzeleri selamladım sonra dişlerimin arasından " beni yere bırakman için 3 saniyen var " dedim "1,2!!!!!!!!3!!!" Hala kucağımdaydım ve debelenmeye başladım "sen ne laf anlamaz bir adamsın be! Bıraksana beni yere" ben bunları derken komik bir şeymiş gibi gülüyordu yanımızdan geçen genç kızlardan bağzıları bakıp somurtuyor bağzılarıda gülüyordu ellerini boynuna doladım ve kafamı boynuna gömdüm ardından boğuk çıkan sesimle " yorgun olduğum için beni eve kadar taşımana izin veriyorum bu seni affettiğim anlamına gelmez" dedim hafif bir kıkırtı ardından "tabi kesinlikle affetmedi o yüzden kollarını boynuma dolayıp boynuma öpücükler bırakıyosun " oha öküz hissettin mi azcık öpmüştüm küçücük "sus ve önüne bak" dedim be boynundaki yerimi aldım

ZİFİRİ KARANLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin