Her yer kandı. Gözlerime inanamıyordum. Bunlar gerçek olamazdı. Defalarca gözlerimi kapatıp açıyor hatta saçlarımda duran ellerim çekip gözlerimi ovuşturuyordum ama fayda etmiyordu. Sadece ağlıyordum.
Karşımda duran birbirine dik iki koltuğun önü kan gölü gibiyken kanların içinde yüzen, babamın anneme yirminci evlilik yıl dönümlerinde aldığı tek taş yüzüğü gördüm. Ağzımdan tekrar fısıltı gibi bir '' Annem. '' çıktı. Annemin o çok istediği yüzük kanlar içinde yüzüyordu.Kalbim sanki yerinden çıkacaktı. Konuşamıyor hareket edemiyordum. Gördüklerime inanmak istemiyordum. Neler olmuştu burada böyle ! Gözlerimi odakladığım o kan çukurundan çekmeyi başardığımda etrafa bakındım. Krem rengi koltuklarımızda kan lekeleri vardı. Halı kanlıydı, etrafta duran heykeller kanlıydı, çiçekler kanlıydı. Nefes alamıyordum. Bir anda hemen yanımda duran tekli koltuğun üzerindeki birkaç fotoğrafı fark ettim. Gözyaşlarımı hafifçe sildim ama ağlamam durmuyordu. Dizlerimin üstünde sürünerek ilerlemeye çalışıyordum kalkacak halim yoktu çünkü. Birkaç hareketten sonra fotoğrafları elime aldım. Ağladığım için puslu gören gözlerim fotoğraftaki kişilerin kim olduğunu anlamama engel oluyordu. Tekrar gözlerimi hızla silip burnumu çektim. Üst üste koyduğum fotoğraflara baktım. Gördüklerim beni daha da şok ederken hemen alttaki fotoğrafı üste getirim. Gördüklerim ağlamama, ağlamamda görmeme engel oluyordum. Annemin bir adamla konuşurken sarılırken ki fotoğraflarıydı bunlar. Fotoğrafları olduğum yere bırakırken bu kanların annemin olma ihtimalini düşününce ağlama şiddettim artıyordu. Ellerimi oturduğum yere bastırarak kafamı yukarı kaldırdım suratım tavana bakarak '' N' olur, '' dedim '' N' olur bu kanlar annemin olmasın ! ''. Boş evi hıçkırıklarım doldururken bu sese başka bir ses daha eklendiğini fark ettim. Telefonumun sesi. Düşürdüğüm yere doğu emekledim. Ona ulaşınca hızla kendime çevirdim. Arayan dayımdı ve daha öncede aramış olmalıydı. Ekranı kırılmış ve oldukça kötü durumdaydı, bu da açmamı zorlaştırıyordu ama bir şekilde açıp titreyen ellerimle kulağıma götürdüm. '' Ezgi ! '' dayımın endişeli sesi karşısında sadece '' Dayı, kan. '' diyebildim ve ağlamaya devam ettim. Bir şeyler söylüyordu ama algılayamıyordum, beynim donmuştu sanki. Biraz daha emekleyip salon kapısının hemen yanındaki duvara yaslandım. Ev hıçkırık seslerim ile dolmuştu. '' Her yer kan. '' Sadece bunu söyleyebiliyordum. '' Ezgi ! Beni duyuyor musun ? Polisi arıyorum hemen, bende geliyorum. Sakin olmaya çalış. Tamam mı ? Ezgi ! Kızım ! ''
Orada öylece duvara yaslanmış, dizlerimi karnıma çekmiş ne kadar bekledim bilmiyorum. Gözlerim sadece karşımda duran manzaradaydı. Ağlamam durmuştu artık. Suratımda herhangi bir ifade yoktu, beynim boştu sanki. Öylece karşıya bakıyordum. Önce hafif gelen sonra gittikçe yaklaşan siren seslerini duysamda tepki veremiyordum. Evin kapısı hızlıca çalınmaya başlamıştı. Gözlerim hafifçe doluyordu. Kalkmak istiyordum ama vücudum hareket etmiyor, kapıyı açmak için beynimden gelen komuta itaat etmiyordu. Kapı daha da şiddetli çalınmaya başlamıştı ama açamıyordum. Kapının arkasından sesler geliyordu. Telsiz cızırtılarına karışmış dayımın sesini duyuyordum sanki. Kapı kocaman bir gürültüyle açılınca olduğum yerde titredim. Bu gürültüden birkaç saniye sonra dayım belirdi yanımda bir sürü polisle beraber. Dayım karşımdaki görüntüyü görünce kısa bir şok yaşasada hemen dizlerinin üzerine, yanıma çöktü. Elleriyle yüzümü sarıp ona bakmamı sağlamaya çalıştı ama kafam ona doğru dönsede gözlerimi oradan alamıyordum. Sarı saçlı bir memur da tam baktığım yöne doğru eğilince ister istemez gözlerim onun gözleriyle buluştu. Dudakları hareket ediyordu ama bana ses gelmiyordu sanki sadece suratına bakıyordum. Hafif çıkmış sarı sakallarını, yüzündeki gözenekleri inceliyordum. Sonra dayım girdi görüş alanıma elini gözümün önünde sallayarak. O da endişeli gözüküyordu. Yine bana bakarak bir şeyler söyledi ama sadece dudaklarına bakmakla yetindim. Etrafım gürültülüydü ama bana ses gelmiyordu. Sanki bir cam fanusun içindeydim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAKBER
Teen FictionBen nerdeydim ? Kimlere güveniyordum böyle ? Babam neredeydi ? Annemin ölümü hayatımı o kadar çok değiştirmişti ki. Yaşadığım sorunlar, başıma sardığım belalar, boşluğa düştüğüm anlar, bide tüm bunlar yetmezmiş gibi annemin ölümünün bir cinayet old...