Arkadaşlar kitap hakkında düşüncelerinizi belirtirseniz sevinirim..
***
Şu an nereye gittiğimiz hakkında gram fikrim yok, eve geldiğim de Merve kolumdan tuttuğu gibi odama çıkarmıştı yatağın üstündeki kıyafetleri giymemi ve kıyafete göre makyaj yapmamı söylemişti ve dediğini yaptırmıştı.
Üzerime gece mavisi çokta kısa olmayan bir elbise geçirdikten sonra makyajımı yaptım. Makyajım elbiseme çok uyumlu olmuştu kendimi beğenmiştim. Çanta almayı sevmezdim bu yüzden yanıma sadece telefonumu aldım. Aşağıya indiğim de herkes tam takır hazırdı. Merve siyah mini bir elbise giymişti , Ali de üstüne tam oturan lacivert bir takım elbise giymişti.
''Gençler nereye gidiyoruz? Niye böyle giyindik?'' ikisi de birbirine dönüp kıkırdadıktan sonra Merve bana döndü.
''Kanka Karabulutlar Şirketinin 21. yıl dönümünü kutlayacaklarmış bizde davetli olarak gidiyoruz.''
''Aovv desenize Karabulutlara adım adım yaklaşıyoruz.'' bu habere sevinmiştim.
Kayıtlarda sadece Aras'ın ailemi öldürdüğünü biliyordum, neden öldürdüğünü bilmiyordum bu olay kasıtlı mı yapıldı yoksa tesadüfmüydü, kasıtlı yapılması akla mantığa uyan en doğru düşünce geliyordu ama bilmiyordum ya sanki içimdeki bir ses gerçeği bilmeden de hareket etmemi istemiyordu. Eğer kasıtlıysa bunun bedelini ağır ödeyecekti zaten.
Merve ile Ali kapıya doğru ilerlerken arkalarından gidip vestiyerde ki pantomu aldıktan sonra hep beraber evden çıktık. Arabaya geldiğimiz de Merve arkaya oturmuştu anlaşılan Ali'ye bu gece ben eşlik edecektim ön koltuğa oturduğum da Ali de arabayı çalıştırmıştı. Normal de 2 sokak aşağısı için arabaya binmezdim ama bu topuklularla da yürüyemezdim.
Telefonumdan gelen bildirim sesiyle telefonuma baktım Can'dandı.
''Bu gece her şey çok güzel olacak fıstık.''
Mesaj whatsapp'tan gelmişti. Bu gece derken ne diyor bu salak şimdi, Allah aşkına.
''Ne gecesi ne saçmalıyorsun Can?''
Bir - iki dakika cevap vermesi için bekledim ama internetini kapatmıştı anlaşılan, sadece 1 tik olmuştu. Ben de çare biter mi tabi ki de bitmez aradığım da ise 'aradığınız numaraya ulaşılamıyor lütfen daha sonra tekrar deneyiniz' diyordu. Ben de çare tükenmiyorsa onda da tükenmiyordu çocuk telefonunu uçak moduna almıştır kesin, bana çekmiş hayvanat. Telefonu kucağıma geri koyup etrafı incelemeye başladığım da anayola çıktığımızı fark ettim ben de diyorum (içimden diyorum) iki dakikalık yol niye bu kadar uzun sürdü.
''Nerede oluyormuş bu kutlama?'' Ali sorumla anında bana döndü.
'' Balo salonun da yapılıyormuş sanırsam.'' al işte evde yapsalar ne olurdu sanki hem evi gezerdim.
''Daha var mı ya?'' Merve'nin bıkkınlıkla söylediği cümleden sonra Ali aynadan Merveye bakmış ben de Ali ye bakmıştım sanırım mesafeyi hesaplamaya çalışıyordu.
''Bu hızda gidersem yarım saate ama... bu hızda gidersem 10 dakikaya.'' dediği anda gaza yüklenmişti ve ana yolda arabalara makas atarak ilerlemeye başladı, benim emniyet kemerim takılıydı ama Merve'nin hazırlıksız yakalandığı belliydi, kafasını koltuğa çarpmıştı. Alinin dediği gibi kısa bir süre sonra balo yapılan yere gelmiştik.
Arabadan indikten sonra Ali'nin koluna girdim ve Aliyle ben önde, Merve de arkamızdan gelmeye başlamıştı içeriye girdiğimizde de baya kalabalık olduğunu görmüştüm. Bazıları bir masanın etrafını çevirmiş ayakta duruyor bazıları da koltuklar da oturuyordu. Ben rahatlığı severdim abi bu yüzden Ali'yide sürükleyerek koltukların olduğu tarafa doğru ilerledim. Ali tekli koltuğa otururken Merveyle bende iki kişilik olan koltuklara oturduk.
