Alec?

26 4 6
                                    

"Böyle bir şey imkansız maalesef. Olsa bile bize kanıt lazım,bunu biliyorsun."
"Gözlerimle gördüm diyorum ya bu yetmez mi?"
Yetmeyeceğini biliyordum ama denemeden bilemem düşüncesiyle sormuştum. Baş Lider kafasını iki yana salladı.
"Hayır. Anlatmaya razılarsa kanıtın olabilir. Ya da sorguya çekeriz değil mi Sorgucu?"
Son cümleyi Sorgucuya bakarak söylemişti. Ben de Sorgucuya döndüm.
"Olabilir. Fakat ilk önce kızı sorgulamam lazım."
"Olur mu özel? Buna razı mısın?"
Tekrar bana dönmüştü. Mavi gözleri sanki sana bir şey olmayacak, yalan söylesen bile diyordu. Sorgucuya döndüm. Onunsa gri gözleri buz gibi bakıyordu. Sanki yalan söylüyorsam öldürecek gibi.
"Kabul ediyorum."
"Yüzüğü getirin"
Kaşlarımı çattım. Soğuk bir şekilde;
"Yüzükten bahsetmemiştiniz"
"Her sorguda kullanmak zorunlu"
Bunu Baş Lider söylemişti. Sonra bir adam yüzüğü getirdi. Derin bir nefes alıp titreyen ellerle yüzüğü taktım. Ve birden çocukluğumdan itibaren bütün anılar zihnime doluştu. Sorgucunun sorduğu soruyu biraz acıdan biraz duygusallıktan sanırım zor duydum.
"Az önce anlattığın her şey doğru mu?"
"Evet."
〰〰〰〰〰〰
Yüzüğü parmağımdan hızlıca çektim. Başım dönünce yanımda duran adama bilinçsizce tutundum. Elimi çekip boğazımı temizledim.
"Şimdi bana inandınız mı?"
"Bunu bize bildirdiğin için teşekkürler özel. Bir süre arkadaşını burada tutacağız. Genlerini tekrar değiştirebilirsek geri gelir. Fakat öyle kalırsa burada eğitim alıp yeteneklerini geliştirir ve askere katılır. Uyumsuz bir kişiliği olacağı için onu ön mevkilerde bir yere alırız."
Kendimi suçlu hissediyordum. Ama bunun geri dönüşü yoktu. Dolan gözlerimi silip gerisin geri salondan çıktım.
"Ben şu bizim Malak'a ne yaptım böyle?" diye mırıldandım.
➰➰➰
Kendimi ne olduğunu anlamadan yer altı treninde bulmuştum ve eve dönmüştüm. Şu an ise herkes bizim evdeydi. Jason ve Jasper tabi ki vardı. Will , Jace, James de buradaydı. Elisa ve tanımadığım iki kişi daha.
"Ne oluyor burda?"
Bütün kafalar bana doğru döndü. İlk düşünceli görünen Jace'in bir anda yüz ifadesi değişti.
"Nasıl o iğrenç yaratıklardan olabildin ha?!"
Bağırıyordu. Sakin kalmalıydım.
"Ne demek istiyorsun?"
"Ne demek mi istiyorum? Sen sen sen sen..."
"Yine mi?! Tanrım, Jace şuraya gel."
"Ona ne oldu?"
"Sinir krizi geçiriyor sanırım. Konumuz bu değil? Bizimle oynadın demek? Nasıl yaptın bunu? Belki bizi yeni tanımış olabilirsin ama hiç kimseye özellikle Alec'e böyle bir şey yapamazsın."
Ne dediğini hemen anlamıştım. Alec'i bu kadar çabuk alacaklarını bilseydim daha erken gelirdim. Bu sefer gerçekten de suçluydum.
"Özür dilerim ben...bilmiyordum."
"Neyi bilmiyordun? Alec'i alacaklarını mı? Yoksa bizim hayal kırıklığımızı mı? Hatta evden kovulduğunu mu?!"
İşte son nokta buydu. Jason söylemişti hepsini. Odama koştum ve ihtiyacım olanları ve en sevdiklerimi bir çantaya tıkıştırdım. Ayrıca üstümü değiştirip saçlarımı da yaptım. Makyaj ile gözlerimin şişliğini yeterince kapattım.

Sonunda hazırdım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sonunda hazırdım. Aşağı indiğimde herkes oturmuş ellerini yüzüne kapamıştı. Kapıyı açıp çıkacakken bir el kolumdan tutup beni kendine çekti. Bu Jason'du. Dolu gözlerle bana bakıyordu. Sadece benim duyabileceğim bir sesle konuştu.
"Çok kısa giyinmişsin."
Başımı onaylamazca salladım ve kolumu çektim. Kapıdan çıktım ve sokağı arşınladım. En sonunda bir otel buldum ve içeri girdim. İçeride yaşlıca bir adam oturuyordu.
"Odanız var mı?"
"Her zaman."
"Peki. Ben iki gece için parayı ödeyeyim."
"Tabii. Odanız 309 numara."
Yutkundum. Bana bayıldığım zamanı hatırlatmıştı. Böylece de o adamı öldürdüğüm zamanı. Hemen odama çıktım. Yere bakarak yürüdüğüm için biriyle çarpıştım. Gözlerimi yerden kaldırmadan;
"Özür dilerim önüme bakmıyordum."
dedim ve yanından geçip gittim.
"Bakıyorum da kızımız uysallaşmış."
Tanıdık gelen bu sesi duyduğumda başımı kaldırdım. Hemen tanımıştım ama bu imkansızdı. Ona doğru döndüm.
"Alec?"

Artık böyle kısa ama sürekli bölüm atacağım. Bence böyle çok daha iyi yani uzun bölüm yazıp da çok arada atarsam unutursunuz falan. Riske girmeyelim yani. Anladınız siz beni.
Yine ve yine teşekkürler kuşlar sizi seviyorum. Saat çok geç şu anda rahatsız etmemek için sabah atacağım. 😍😜🤗

MelezHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin