Tam anlamıyla şok olmuştum.Böyle bir şey olamazdı.Etrafımdaki herkes ve herşey bir anlığına donmuştu.Jasper'a baktım.O da en az benim kadar şaşkındı.Genelde düşmanlarımızın yanında surat ifadesini pek değiştirmezdi.Ya sinirli ya da ,bu çok nadir olurdu,şaşkın.
Biz daha şaşkın ördek gibi bakarken onlar çoktan bir araya gelip toplantı yapmışlardı.Aralarından lider olduğunu düşündüğüm biri aralarından sıyrılıp öne çıktı ve onu esir alıyoruz dedi.Jasper benden önce kendini toparladı ve yüzünü ifadesizleştirdi.Buz gibi sesiyle "Onu," dedi "esir alacaksınız öyle mi?"son kelimeleri kahkaha ile karışık söylemişti.Adamlar birbirlerine bakıp evet anlamında başlarını sallayarak onaylayan sesler çıkardılar.Adamlara şaka mısınız der gibi baktı ve "Bizim güçlerimize de sahip " dedi.Yerimde kıpırdanıp rahatsız olduğumu belirttim.Karşı taraftan biri sırıtıp bakışlarını yüzümde dolaştırdı.Ama yüzü bir yerden tanıdık gelmişti.Ona da tanıdık gelmiş olacak ki sırıtışı kayboldu.Ona o kadar dalmışım ki tartışmanın yerini dövüşe bıraktığını farketmemiştim.
Jasper'ın bana bağırmasıyla sıçrayıp daldığım için kendime lanet ettim.Bana savaşın çığlıkları arasından kaçmamı söylüyorlardı.Sığınakların hepsini bildiğim için en korunaklı sığınağa doğru koşuyordum ki biri beni kolumdan tutup iki yanındakı sığınağa çekiştirip içeri sürükledi.Çığlığım havayı yırtarken bir el ağzımı kapadı.Jasper'ın tanıdık sesini duyunca rahatladım.Ama aklıma gelen düşünceyle kaşlarımı çattım. "Neden en güvenliklisi yerine bu sığınağı seçtin?Ben oraya koşuyordum "
Bir içerdekilere bir Jasper'a baktım.Bir küfür savurup saçlarını karıştırdı.Hafifçe gülümsedim.Hala sığınak yerlerini ezberleyememişti.
"Sanırım burdan çıkmamamız lazım." dedim.O ise tamamen farklı bir düşünceyi savunuyordu."Asla!Tabii ki buradan çıkacağız ve seni saklayacağız."
Bu konuyu düşünme fırsatım olmamıştı ama benim hakkımda hala aynı şeyleri mi düşünüyor diye de merak etmiyor değildim.Gözlerimi yerden ayırıp ona çevirdim ve tam o anda içerdekilerden biri bağırdı."Sen Melez'sin?!"
Deriiiiiin bir of çekip zorla gülümseyerek evet dedim.Burada dedikoduların nasıl yayıldığını anlayamazdınız.Birbirlerine sokulup fısıldaştılar.Hepsi zayıf köylüler olduğu için beni veya Jasper'ı öldüremezlerdi.Ama yine de birazcık,minnak tırstım.
Jasper çoktan harekete geçip birkaç asker toplamıştı.Askerlere bizi korumalarını, benim son Melez olduğumu söyledi.Bütün hedefler onlara çevrileceği için başta kabul etmediler.Ama Jasper onlara birkaç peni verince tamam dediler.
Sığınaktan yavaşça çıktık.İçerideki birkaç asker önümüzdeydi.Kimsenin dikkatini çekmeden ilerliyorduk ki daha önce gördüğüm o çocukla göz göze geldik.Çocuk diyorum çünkü en fazla 16 yaşında gösteriyor.Ama çocuk takmadı bile.Biz de güvenli bir şekilde en güvenlisine girdik.🙄(bu nedir yaw)
Burada konseyin en prestijli kişileri saklanırdı.Tam da o anda benim hakkımda toplantı yaptıklarını farkettim.Kaşlarım istemsizce çatılırken Başkan Pearl ayağa kalktı ve dünyamı başıma yıkan ve hayatımı sonsuza kadar değiştirecek o cümleyi söyledi
"Artık Element okuluna gidiyorsun"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Melez
Science FictionMelez bir kız... Bunu bilmeden 16 yaşına kadar gelmiş,Isabelle En yakın arkadaşı... O da bunu tahmin etmezdi,Jason Bir en yakın arkadaşı daha... Önemsiyordu ama tahmin etmezdi,Jasper