Melez

Jest

"Gösteririm şimdi sert kızı sana! Çabuk hazırlan!"
Bizim kız aşırı sinirlenmişti. Aşırı. Ve bunun ne anlama gelebileceğinden emin değilim. Bu yüzden hızlıca üstüme bir t-short geçirip silahımı belime taktım. Fırlattığı deri ceketi de giydim ve tamam. Çıkarken arkamdan söyleniyordu
"Uyuşuk"
Otelden çıktıktan bir süre sonra önüme geçti. En sonunda bir atölyeye varmıştık. Cebinden bir anahtar çıkardı ve kapıyı açıp çantanın içindeki gps'i aldığı gibi masanın başına geçti. Tahmin yürütürsem gps'in ayarlarıyla oynadı diyebilirim.

Isabelle'den
İçeride yanık kokusu vardı. Ben gps ile uğraşırken o beni izliyordu. Bakışları bir süre sonra ellerimi durdurdu.
"Ne bakıyorsun? Bakın şuralara neler var diye. Hadi!"
Bir süre arandıktan sonra bağırdı ve yaptığım bütün uğraşı bozacak biçimde beni yerimden sıçrattı. 
"İşe yaramaz herif! Ne yaptığını sanıyorsun?!!"
Birden utanarak geriledi. Ya da korkarak.
"Silah buldum. Dolu. Ve bir şarjör."
"Bağırmanı gerektirecek bir şey değil bu!"
"Ve bir kutu."
"Bana ver"
Kutuda minik el yapımı bir bomba ve bir not vardı.
          Elimden geleni yaptım.
İstemsizce sırıttım. Yine tam ihtiyacım olan şeyi yapmıştı. Gps'i yere atıp ayakkabımın ucuyla ezdim. Tabi şok olmuştu çocuk.
"Ama...neden? Nasıl?"
"Yürü"
Dükkandan çıkıp bir otobüs durağında bekledik. En sonunda otobüs geldiğinde mor menekşe rengi gözler ve sapsarı saçlarla karşılaştık. Burası bir Element şehriydi. Kimseye görünmeden hemen başka bir durakta İndik. Buradan hemen uzaklaşmamız lazımdı. Yoksa tanınacaktık. Alec'in doğum gününe sadece on gün kalmıştı. Ve aranan bir suçluydu. Hırkasının kapşonunu kafasına geçirdim. Her ihtimale karşı fısıldadım.
"Tanınacaksın"
Düşünüyormuş gibi görünüyordu ve ben konuşunca yerinde sıçradı.
"Bir soru sorabilir miyim?"
"Evet?"
"Şu sana jest çeken kim?"