Biraz +18 olabilir. Çok az. Minnak. Bir de kim okuyorsa şu alttaki yıldıza basabilir mi lütfen. Sadece bir vote. Varlığından emin olmak istiyorum pls.
Ha bir de MALAK= mal + salak
1044 kelime
"Alo?"
"Alo. Ben Elisa."
"Elisa ya ben çok sıkıldım dışarda bişeyler içelim mi?"
"İ-içmek mi?"
"Evet, takılırız diye düşünmüştüm. "
" Tabi neden olmasın. Dumort bar'a gel. Orada buluşuruz."
Hemen odama çıkıp hazırlandım. (Multi) Gerçekten güzel olmuştum. Ama Dumort'u ilk kez duyuyordum. Du mort Fransızcada ölüme ait demek, ki bu bir bar için neredeyse uygun bir isim. Arabama binip bara sürdüm. İçeri girdiğimde herkes bir yerde toplanmıştı. Kaşlarımı çatıp görmeye çalıştım. Bu Elisa'ydı. O zamana kadar ne dediklerini farketmemiştim.
".... benden ayartmaya çalışıp uyutucu çekeceksin di mi? Hangi yüzle buraya gelirsin ya!?"
Sinirlenmiştim.
"KES"
Hepsinin sesini bastırmıştım. Bana bakıp
"Ne yaşandığını bilmiyosun tamam mı? Karışmaya hakkın yok!"
Genel olarak haklıydı ama karışmama konusunda damarıma basmayacaktı.
"Gel de engelle" diyip kollarımı göğüslerimin altından birleştirdim.
Yanıma gelip bir yumruk savurdu. Kolayca kaçıp kafasından tuttuğum gibi duvara çarptım. Sonra da kulağına eğilip
"Bir daha bana veya Elisa'ya laf atma yoksa daha kötüsünü yaparım. " dedim.
Korkakça kaçtı. Elisa ise yanıma gelip bana teşekkür etti ve sarıldı. Onu üstümden ittim ve bi daha bana sarılma dedim.
"Neden?"
"İki vodka "
"Bana neden söylemiyorsun. "
"Birinin bardağı daha büyük olsun."
İç çekip önüne döndü. Bu arada herkes bana bakıyordu. Biraz içmiştim ama çok düşünemiyordum. Masaya çıkıp
"Ne var lan ayı mı oynuyor!?" deyip indim. Elisa'ya başımla gel işareti yaparak dışarı çıktım. Arabalara binip bizim eve gittik. İçerde Jason vardı. Jasper'ın nerede olduğunu sorduğumda ise boşver dedi. Üsteleyince barda olduğunu söyledi. Homurdanıp Elisa'ya bekle işareti yaptım ve odama çıktım. Üstüme siyah geceliğimi giyip indim.
Aşağı indiğimde şoktan gözlerim açıldı. Elisa ve Jason öpüşüyordu. Biraz sertti ve yatağa taşınacak gibi görünüyordu. Onlara görünmeden odama çıkıp yattım.
Sabah uyandığımda Elisa Jason'un odasından dünkü elbisesiyle çıkıyordu. Sırıtıp yanına gittim.
"İşi pişirmişsiniz bakıyorum " dedim.
Hafifçe sırıtıyordu "Evet. Aslında güzel bir geceydi."
Sevgililik falan diye sorunca da
"Ha evet ben gelecekteki yengen" diye kendini takdim etti.
Hafif bir kahkaha attım. Jason'un daha önce sevgilisi olmamıştı. Çünkü kimseye bağlanmak istemiyordu. Hepsi tek gecelikti. Kahvaltıyı hazırlarken nedensizce güldüğümde Elisa garip bir bakış attı. Ama sonra aklıma Jasper geldi. Kaşlarımı çattım.
"Ne kadar da değişik bir ruh hali içindesin"
Ona döndüm.
"Jasper nerede?"
"Bilmem"
Ofladım. Sorumsuzluklarından bıkmıştım. O sırada kapı çaldı. Koşup kapıyı açtım. Jasper ve sürtük olduğu her halinden belli bir kız kapıdaydı. İlk kez yatağını ısıtan biri olmuştu demek. Gözlerine baktım. Sararıp soldu. İç çekip odama gittim. Biraz sonra kapımı çalıp içeri girdi. Dünkü kıyafetlerimi giymiştim ve ruj sürüyordum. Kaşlarını çatarak "Nereye?" diye sordu.
"Sanane"
"Nereye dedim"
"Uff. Bara oldu mu"
"Bu saatte"
"Biraz eğleneceğim"
Beni belimden tutup kaldırdı ve yatağıma oturttu.
"Ne yapıyorsun "
"Bak ben üzgünüm. Biliyorum bunu yapmadan önce sana söylemem lazımdı ama sarhoş olmuştum ve ne yaptığımı bilmiyordum. Üzgünüm..."
"Seni affettim ama bu seferlik"
Sevinçle kucağıma atladı ve ben altta o üstte yatağa düştük. Kıkırdadım.
"Ama o kıytırık sevgilini al götür tamam mı?"
"Tamam kuşçuk"
"Bana kuşçuk deme!"
"Tabiki bara gidebilirsin ne demek"
"Senden izin alan yok"
Ama çoktan kapıdan çıkmıştı ve beni duymamıştı. Oflayıp saçımı düzelttim ve dışarı çıktım. Kahvaltı ettim ve arabama bindim. Burada bildiğim tek bar olan Dumort'a sürdüm.
Bu saatte ne kadar olursa o kadar insan vardı yani köşede sessizce içki içen bir oğlan,barmen ve ben.
Oğlan muhtemelen bizim sınıfta olan bir çocuktu. Gözlerim bir anlığına onda takılı kaldı. Ama hemen barmene dönüp bir bardak viski aldım. Genelde yavaş yavaş içerdim ama bu sefer fondip yaptığım gibi bir tane de bira söyledim. Kolay kolay sarhoş olmazdım çünkü fazla içmezdim en fazla 5-6 bardak olarak sınır koyardım. Ondan sonrası fena bir sarhoşluk ile biterdi çünkü.
Bunları düşünürken 4 şişe bira içmiştim ve başım dönüyor ve midem bulanıyordu.
Bir yere oturup titreyen ellerle Jason'u aradım. İki üç çalıştan sonra telefonu açtığında
"Alo" dedim.
Sesinden acayip telaşlandığı belliydi
"Izzy sana bir şey mi oldu neredesin?"
Konuşamıyordum. Midem ağzımdan çıkacak kadar çok bulanıyordu. Sadece şunları söyleyebildim. Ondan sonra da parkeye kustum zaten.
"Konuşamıyorum...Jasper nereye gittiğimi biliyor. "
"Aman Tanrım..Jasperrrr!"
...............
"Izzy bak sakin kal kaç bardak içtin?"
Derin bir nefes alıp
"4 şişe" diyebildim.
"Izzy sen de bir hastalığın olduğunu iyi biliyorsun. Biz oraya gelmeye çalışacağız. Ama uzun sürebilir bu yüzden de orada biri varsa ambulans ....."
Bundan sonrasını duyamamıştım. İlk elimden telefon düştü. Sonra ben yere yığıldım. En son hatırladığım şey ise bana doğru koşan ayaklardı...
⬛️⬛️⬛️⬛️♣️⬛️⬛️⬛️⬛️
2 gün 5 saat sonra
Gözlerimi bir hastane odasında açtım. Direk doğrulmaya çalıştım ama heryerimin keskin bir acıyla sızlamasıyla inledim. Beni buraya getiren o çocuk içeriye girdi. Demek bu kahverengi gözlü çocuktu. Hafif titreyen sesimle
"Adın ne?" diye sormayı başardım.
"Alec"
"Tam adın?"
"Alexander. Ama bu adı kullanma. İlk defa sana söyledim. Kardeşlerim hariç. "
"Kardeşlerin şu okuldakiler olamaz herhalde."
"Tabiki onlar değil. Benimkiler bir kıza yenilmezler."
"Ah emin ol ki onları tek tek dövebilirim."
"O zaman iyileştiğinde seni onlarla tanıştırırım"
"Sorun değil. 2 gün sonra okula getirirsin. Kaç kişi olurlarsa olsunlar döverim."
"İddialısın. Ama onlar da bir o kadar iyi dövüşürler."
"Göreceğiz."🔴🔴🔴🔴⚫️🔴🔴🔴🔴
2 gün sonra...
"Evet. Bu Jace şu Will ve o da James."
Sırıttım. Hepsi iri yarıydı ama benden iyi olamazlardı. Zaten hepsini dövüş derslerinde görmüştüm. Okulun böyle bir programı vardı. Başka okullardan ve bizim okuldan gönüllü Kişiler ortak ders alıyordu.
"Ben de Isabelle,yani...Izzy"
"Tamam birbirinizi tanıdığınıza göre Will,James,Jace gidin dövün şunu tek tek."
Will:Ama o kız.
Ben: Lütfen bana vurmaya çekinme.Ben senin bildiğin kızlardan değilim.Sırıttım. İlk James bana yaklaşmıştı. Başlar başlamaz boğazına yumruk attım. Geri çekildim ve onu izledim. Yumruk atmadan önce adım atıyordu ve tedirgindi. Tekrardan boğazına bir yumruk attım ve sırtından tutup eğdim. Dizimi karın boşluğuna bir iki kez vurdum. Dizimi bir daha geçirecekken tuttuğu gibi yere fırlattı. Yuvarlanıp ayağa kalktım. Beni engellemeye çalışmıştı ki bu beni sinirlendirmişti. Üstüne gidip yüzüne biraz yumruk attım. O da bana atmaya çalıştı ama kolay kaçtım. Ardından yüzünü dizime geçirip kenara fırlattım.
"Daha gelecek?"Will yutkunup öne doğru bir adım attı. Psikopatça kıkırdayıp
"Gel canım korkma. Ay ne tatlısın senn korkma"
demeye başlamıştım. İşler kontrolümden çıkmıştı. Elimi öne doğru dur der gibi uzatıp. Çantamdaki şırıngayı çıkarttım. Bacağıma yapıp yere çöktüm.
Bu sefer Alec sırıttı ve
"Güçlü kızımız yorulmuş mu?"
"Ne olduğunu bilmiyorsun"
"Tabi ki biliyorum. Yoruldun ve rol yapıyorsun."
Tekrar bayılmadan önce söyleyebildiğim tek şey tabi o da fısıltıyla
"Malak..."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Melez
Science FictionMelez bir kız... Bunu bilmeden 16 yaşına kadar gelmiş,Isabelle En yakın arkadaşı... O da bunu tahmin etmezdi,Jason Bir en yakın arkadaşı daha... Önemsiyordu ama tahmin etmezdi,Jasper