Yaptığı şeyin çaresizliğini düşününce aslında kendinden utanıyordu. Onca yıl çalışıp, çabalamanın sonucu; bir bakım evinin önünde dikilip kalmaktı.Kapının önünde tek başına duran kadını fark eden görevli usulca yaklaştı. "İyi misin teyzeciğim?"
Sıcacık soruyla kendine geldi. "İyimin evladım. Buranın sahibiyle görüşecektim, mümkün mü acaba?"
Sıcak konuşmasına sıcacık bir gülümseme ekleyen adam "tabi ki buyur teyze" diyerek içeri ilk adımları atmasını sağladı.
İçeriye girer girmez etrafını incelemeye koyuldu. Duvarda asılmış kendi yaşıtları yada daha büyük yaşlı kadın resimlerinin önünde durakladı. Sanki burayı ve resimdekileri daha önce görmüş gibi anlamlı bakıyordu etrafına.
Bakışlarını fark eden görevli, "Onlar bizim pamuk teyzelerimiz "dedi.
Pamuk teyzeler gülümsetti onu! Ne güzel bir hitap şekliydi. İçindeki endişenin yerini alan gereksiz huzura teslim etti kendini. Koridordan geçip son kapıya tıkladı adam. "Bir hanımefendi sizinle görüşmek istiyor" dedi.
Gencecik güzel bir bayan kalktı ayağa. Bakımlı ,hoş, içten bir genç Hanım'dı karşısındaki. "Buyurun lütfen" diyerek yerinden kalktı. Yanına kadar gelip bir koltuğa oturmasına yardım etti.
" Hoş geldiniz. Ne içersiniz? Ne ikram edelim? Ya da karnınız aç mı?" Diye ard arda sıraladı cümlelerini.
Tanımadığı yaşlı bir kadına bu hürmet niyeydi anlam veremedi yaşlı kadın. Orta bir Türk kahvesi isteyip yerine yerleşti. Lafa nereden başlayacağını bilmeden "Adınız Zeynep mi?" diye sordu genç kadına.
Yalnız ve hüzünlü bir gülümseme oturdu suratına genç kadının. " Adım Ela teyzeciğim, Zeynep rahmetli anneannemin ismiydi. Onun ismiyle açtım burayı."
"Anlaşılan Zeynep hanım aramızda yok artık."
"Maalesef" dedi kadın. Camdan dışarı uzaklaştırdı bakışlarını. "Aramızda yok, kısa bir süre önce kaybettim. Ama acısı hala taze ilk günkü gibi."
Etrafı şöyle bir süzdükten sonra tekrar lafına devam etti kadın. "Sizin kadar genç biri niye böyle bir yer acar ki? Yaşlı, hastalıklı, bakıma muhtaç bu insanların arasında olmayı seçer? "
Güldü genç kadın. "Önce ben size hikayemi anlatayım, sonra sizi buraya kadar yoran hikayenizi dinlemek isterim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HÜZNÜ SİYAH
RomanceBu adam kelimelerin başını döndürüyordu. Her yerde ayyaş gibi dolaşıyordu aşk. İlk defa hayal etti. Gözlerini düşündü, saçlarını, boyunu, ellerini hissetmeye çalıştı. Belki de Sema haklıydı. Bir hayalete aşık oluyordu. Kimbilir kaç kızın yüreğiyle...