BTS ile hayal et (ASKIDA)

Suga ile hayal et

TCSlaNazKurt ithafen yazılmıştır. Istediğin konuyu yazmadım ama inş beğenirsin ^-^
Bir de Suga diye yazicam. Çünkü ben bi türlü Yoongi'ye alışamadım. Suga dicem o yüzden haberiniz olsun.
Medyadaki şarkıyla okuyun bence

Sen mutfakta yemek yapıyordun. Suga ise çalışma odasında yarınki sunum için çalışıyordu. Onun için iş çok önemliydi. Senden çok işiyle ilgilenirdi. Bu durum ne kadar içten içe seni üzse de çok belli etmemeye çalışıyorsundur. Çünkü o da böyle olmasını istemezdi sonuç olarak. Yani inşallah evliliğiniz küçük sorunlar yüzünden bitmez.

"Aşkııımm bi saniye gelebilir misiiin?"

Niye gelmiyor ki. Tamam çalışıyorsun da iki dakika bişi dicem. Hayır bu kadar mi önemsizim senin için.

Sen içinden sinirlenirken içeri Suga girer.

"Yine ne istiyorsun. Ben sana ne dedim. Çalışırken beni rahatsız etme demedim mi. Hayır anlamak mı istemiyorsun yoksa cidden beni delirtmek mi istiyorsun."

"Ben sadece yukarıdaki tabağa ulaşamadım. Onu istiyecektim. Bu kadar sinirlenceğini tahmin etmemiştim. Özür dilerim aşkım. "

"Ne yani sırf bunun için mi çağırdın beni. Sandalye denen bişi var..... ayrıca yemeğimi de odama bırak ben ordan alıp yerim sonra."

"Ama ben sandalyeye çıkmaktan...korkuyorum."

Son kelimeler ağzimdan çok sessiz çıkmıştı. Çünkü Suga lafimi bitirmeden kapıyı sertçe örtüp odasına geri gitti. Hayır yanı anlamıyorum benim de duygularım var. Kendini işine o kadar çok kaptırıyor ki gözü hiçbişi görmüyor. Beni bile. Mecburen tabağı da ben alicam.

Sandalyenin sağlam bir şekilde yerleştiğinden emin olduktan sonra üstüne bir ayağımı attım diğer ayağımı da attıktan sonra tabağı elime aldım. Aşağı doğru baktım. Cidden korkuyordum. Yere nasıl inicegim hakkında hiçbir fikrim yoktu ama inmek zorundaydım. O an gelen cesaretle yere doğru zipladim. Gözlerimi kapatıp atladığım için yavaşça açıp bi kendime bi sandalyeye baktım. Neyseki sagsalim yere inmişim.

Yemekleri yapmayı bitirdikten sonra Suga'nın yani ikimizin yatakodasina gittim ve ordaki masanın üstüne yemeği bıraktım. Bıraktıktan sonra Suga'nın tişörtünü yatağın üstünde gördüm. Ne kadar dağınık da olsa sinirli de olsa yine de ona olan sevgim o kadar büyüktü ki ona kızamıyordum bile.

Tişörtü elime aldım ve katlamaya başladım. Ama sonra dayanamadım. Tişörtü burnuma bastırıp kokusunu içime çekerek ağlamaya başladım. Hayallerimdeki adamla evlenmiştim. Gerçekten çok da mutluydum. Hiçbir şikayetim yok. Ama bana karşı böyle davranması son zamanlarda cidden yüreğimi lime lime ediyor. Artık dayanamıyorum. Ama onu çok seviyorum ve onu kaybetmek de istemiyorum. Kafam çok karışık cidden.

Sen hâlâ ağlarken odanizin kapısı açılır. Içeri Suga girer.

"Yemeğimi almaya gelmiştim. Bi dakika sen ağlıyor musun. Lütfen işine benden daha çok ilgi gösteriyorsun gibi saçmalıklar yüzünden ağladığını söyleme bana."

"Yok ağlamiyordum. Mutfakta soğan doğrarken gözüm yaşardı. "

Arkama sakladigim Suga'nin tişörtünü umarım görmemiştir. Bir yandan da yaşlı gözlerimi siliyordum.

"Iyi tamam ben çalışma odasindayim. Çok gerekli olmadıkça rahatsız etmezsen sevinirim."

Tam kapıyı açtı gidicek

"Ha bu arada bana bi bardak su getirir misin. Boğazım kurudu."

"Tabi getiririm. Sen odaya geç geliyorum ben de birazdan"