ASK KIRINTILARI (+18)

Davetsiz Misafir

"Kendine gel be kızım. Güçlü ol ve ayakta dur. Kendin için yaşa, erkeklere güven olmaz" deyip kendine teselli olmaya başladı. Ve işlerine devam etti
                               ***
Uyumak üzere yatmıştı yatağına Elif. Uyumak istemiyordu.. Tarık'ın yanında olmasını istedi. Çünkü gerçekten mutlu etmesini bilen adamdı. Onunla sevişmek kafasını birazda olsa dağıtırdı. Çünkü sevişirken kullandığı farklı yöntemler ilgisini çekiyordu Elif'in..

"Keşke sevişirken usta olduğu kadar, sevmektede usta olsa" diye geçirdi aklından.

Tarık'ı hayatta gelmesi için arayamazdı. Gururunu incitirdi bu durum.
Fazla düşünmüş olacak ki, kapı şiddetli şekilde çalmaya başladı.

Azda olsa ürperdi Elif. Yine mi Ümit'ti acaba derken kapının açılmasıyla sırtının duvara sert bir şekilde çarpması bir oldu.

- Kimdi o evine gelen adam?
+ Sanane?
- Kimdi dedim, deli etme beni!
+ Sanane Tarık.

Yüzünde hissettiği parmakların şiddetiyle sarsıldı Elif. Alev almıştı yüzü.. Tarık'ın gözlerinden ateş fışkırıyordu adeta.

Elif Tarık'ın gelmesini istemişti ama kafasını dağıtması için.. Kafası dağılmıştı ama mutluluktan değil.

- Elif!
+ Eski sevgilim..

Homurdanmaya başladı. Evin içerisinde deli gibi dönüyordu. Masanın üzerinde duran bardağı alıp duvara fırlattı. Belli ki Elif'e zarar vermek istemiyordu.

Elif korksada, cesur davranması gerektiğini düşünüp sessizce Tarık'ın arkasından yanaşıp sarıldı..

+ Şş sakin ol...
- Seviyor musun onu hala?
+ Hayır tabikide.
- Neden evine aldın?
+ Gelmiş, bende aldım. Şoktaydım çünkü.
- Bişey geçti mi aranızda.
+ Hayır. Hem sen nereden öğrendin.
- Arkadaşım söyledi.

Uysalca cevap vermesi Tarık'ı hem memnun etmiş hemde sakinleştirmişti. Elif sırıtarak imalı şekilde sordu.

+ Aramızda birşey yokken bu sinirlenmede neyin nesi?

Tarık yine homurdanmaya başladı.

+ Kıskandın mı yoksa?

Az önce Tarık'ı sakinleştiren Elif aynı şekilde onu deli etmeyi başarmıştı.. Yüzündeki aynı tebessümle Tarık'a yaklaştı Elif. Kollarını boynuna doladı. Tarık gözlerini kaçırıyor, nefes alıp vermesi hızlanıyordu.

+ Kaçırma gözlerini

Deyip avuçlarıyla yüzünü kendi yüzüne doğru sabitleyip göz göze gelmelerini sağladı.

+ Yoksa beni özlediğin için mi bu hırçınlığın sebebi?

Tarık dişlerini sıkıp, gözlerini kapattıktan sonra başını aşağı yukarı sallayarak Elif'in sözlerini doğruladı..
                                ***
Nasıl birden o kadar sinirli adamı böyle uysal hale getirmişti, şaşılacak gibiydi. Nefesleri yeterince birbirine karıştıktan sonra dudakları bulmuştu birbirini. Tarık birden Elif'i kucağına aldı ve duvara yasladı. Kalçalarını sıkarak kendisine değmesini sağlıyor bir yandanda Elif'in boynunda dudaklarını gezdiriyordu..
                              ***
O korkunç geceyi ateşli bir geceye çevirdiği için kendini tebrik eden Elif bir anda ne tür bir hata yaptığını farketti. Ama bu sefer kendisi için yaptığından dolayı pek pişman olduğu söylenemezdi. Tarık hala uyuyordu Elif'te yatağın başında oturmuş Tarık'ı izlerken bir yandanda vücudunda daireler şeklinde parmaklarıyla dokunuşlar konduruyordu. Tarık'ın gözleri kapalı yüzünde hafif tebessüm vardı. Aklından hiç hoş şeyler geçmediği belliydi. Elif kulağına eğildi ve fısıltıyla
+ Hiç boşuna planlar kurma. Kahvaltımızı yapıp işe uçuyoruz
Demeye kalmadı, kendini Tarık'ın altında buldu. İki elini kocaman elleriyle hapsetmişti Elif'in..

- Neymiş neymiiş, napıyomuşuz?
+ Bırak beni ya! Geç kalıcaz.
- Bence bir saatte üç defa işe gidip geliriz.
+ Olmaz Tarık. Kalk üzerimden.
- Ya bir iki kibar olduk diye hemen kalk üzerimden, öyle mi? Sana sormuyorumda kalkmıyorum da. Hadi bakalım!

+ Yaaaaaaa ama..

Derken Tarık küçük küçük öpücükler kondururken bir yandanda elini Elif'in vajinasna götürüyordu.

- Aslında şu muhteşem şeyinde dili olmalıydı. O bana hiç itiraz etmezdi. Baksana sırılsıklam beni bekliyor.
+ Pis ya! Çabuk davran o zaman, geç kalmak istemiyorum.
- Beni istediğini biliyorum.
+ Daha fazla beklersen en sevmediğin işi yapıp kucağına otururum. Hadi erkekliğini kanıtla! 

Bu cümle Tarık'ı epey kışkırtmış olacak ki. Sert bir şekilde içine girerken Elif'in inlemesi zevk aldığını gösteriyordu.. Gayet hızlı davranıp, memnun kaldıktan sonra küçük bir öpücükle sırayla duş almışlardı..

                                ***
+ Hiç değişmemişsin Tarık!  Deyip eline bir tane vurmuştu üç parmağıyla.
+ Yine üzerinden yiyorsun, sonrada hiçbirşey yiyemiyoruz beraber. Beni bekleseydin ne olurdu sanki?
- Sizde değişmemişsiniz Elif hanım, duşta o kadar çok durursunuz bende dayanamaz yerim.. Gülüşüp yemeye devam ettiler...

Yorumlayın lütfen :)