Bölüm 4: Hoşik

1.8K 177 211
                                    

Taehyung

Hafızamı bir kaç ay öncesine, ilkbahara geri sardım. Hoseok beni telefonda terk etmişti. Yanımda olmasına gerçekten ihtiyaç duyduğum bir gecede. O gece yaşananları hatırlamak bile canımı yakıyordu.

Daha çok kusacak gibi hissediyordum, şu anda Hoseok hyungu göremezdim. Kendimi bir kaç derin nefes daha almaya zorladım ve kendime eski, aptal Taehyung olmadığı hatırlattım. Evet, Hoseok'u her zaman ki umursamazlığımla karşılayacaktım. Kafamı toparlamaya çalışırken, arka planda Bonti'nin radyosunun çaldığını duydum. Bir şarkı değil hava durumuydu.

'...Busan ve kuzeydeki dağları iki fırtına dalgasının etki altına alması bekleniyor. Bu geceden itibaren tipi olasılığı, fırtına ve güçlü rüzgar ihtimali eşliğinde, yüzde doksana kadar çıkması bekleniyor.'

Kafamı kaldırdım ve gözlerimi kısarak bir ufuktan diğer ufuğa uzanan maviliğe baktım. Tek bir bulut bile yoktu. Hava sıkıcı derecede açıktı. Her ihtimale karşı, yağmur yağacaksa bile yağış başlamadan yola çıkmayı tercih ederdim.

Evin pencereleri açık olduğu için, "Baba !" Diye seslendim. Aslında ona böyle hitap etmek hiç içimden gelmiyordu. Ama ismiylede seslenemezdim değil mi ?
Ayrıca üzülmesini istemiyordum. Babam pencereden kafasını uzattı.

"Markete, benzin doldurmaya gidiyorum."

"Yolda benzin göstergesinin çeyreğin altına düşmesine sakın izin verme, beni duyuyor musun ? Dağlara çıktıkça benzin istasyonları seyrekleşir. Yolda kalmaktan kötü bir şey olamaz oğlum."

Parayı cebime attım. "Yastığın altında telefonun ve bir çekme halatıyla uyusan iyi olur."

"Taehyung..."

"Şaka yapıyorum ve yolda kalmam."

Bonti'ye bindim ve üstünü açtım. Güneş, götüm için koltuğumu ısıtmakta iyi iş çıkarmıştı. Sırtımı dikleştirip aynadan kendime baktım.
Kumral saç tutamlarıma koltukta bulduğum saç bandını taktım.

On dakika sonra, birlikte zevke geleceğim kolamı aramaya başladım. Kolumu daha da arkaya uzatmaya çalışıyordum. O sırada kasada çalışan Jongyung söylendi.

"Tanrı aşkına Taehyung kolaları taciz etmeyi bırak, insanlar içip tekrar geri koymuyor."

"Bu benim hayat prensibim Jongyung." Dedim.

"Ne yani, çamaşır suyunu içmişlerdir diye arkadan mı seçeceksin gerizekalı."

"Sen ne ara bu kadar huysuz oldun ?"

"Sen portakal kolanyası aşırmaya başlayalı ve benzin pompasını çalıştıramıyormuş gibi yapıp bana deponu doldurtuğundan beri."

"Bu arada Fizikten kaldığımda çamaşır suyu içiyorum Jonghyung."

Jongyung, bana aklımdan şüphe edercesine baktıktan sonra gülmeye başladı. Biraz saçmalayıp kolayı beleşe kaçırmayı planlıyordum.

"Sen buraya her geldiğinde sana uyduğum için kendimden nefret ediyorum. Her neyse ben benzini doldurayım." Diye kıkırdadı.

BITTER WEIN 🌙 VMIN & YOONKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin