İyi okumalar ❤
Medyaya şarkı koydum onunla okuyabilirsiniz !Yazar
"Jimin ! Tanrım şükürler olsun."
Jungkook heyecanla sesini yükselten Yoongi'ye dönünce gördüğü tanıdık simayla elindeki odunları yere düşürdü. En ücra köşesine kadar bedenini fetheden endişeyle ona doğru koştu.
"Taehyung !"
"Jungkook, kapıyı aç."
Jungkook hala yanağı kana bulanmış baygın gence bakmaya devam edince Yoongi sesini bir kez daha yükseltti.
"Jungkook !"
"Tamam..."
Aceleyle büyük ihtişamlı ahşap evin kapısını aralayınca Jimin kucağındaki bedenle içeri girdi. Bu ne özlemdi böyle, sıcaklığa hasret kalmıştı. Artık ölmek, yavaş yavaş ondan koparak ufka doğru yaklaşıp daha gölgemsi, uzak ve soğuk bir nitelik kazanmış, ruhu için uzak bir ihtimal olmuştu. Görkemli evin merdivenlerini aceleyle çıkarak banyo olduğunu düşündüğü odaya girdi. Baygın bedeni lavabo mermerinin üzerine oturttu. Kızıl rengin daha koyuya boyadığı kalın siyah kazağı üzerinden çıkarıp köşeye attı. Kanamasının durduğunu fark edince sargıyı çıkarıp, göğsünü temizledi. Kemerini çözüp pantolonunu bacaklarının arasından sıyırdı. Soğuk hipoterminin artmasına neden olabilirdi, sıcak ise ateşinin. Bu yüzden ılığı uygun görerek küveti doldurdu.
Tae'nin alnına yapışmış ıslak uzun saçlarını geriye atıp kendi günahlarından geriye kalan kızarmış ve şişmiş yüze acıyla baktı. Aceleyle Tae'nin kazağının eteklerinden tutup yukarı çekince gencin başı göğsüne düştü. Pantolonunu çıkardığında bedeninin titremesine neden oldu. Nazikçe ince belini kavrayıp kucakladı ve su dolu geniş, kocaman küvete oturttu. Ardından yavaşça arkasına geçip oturdu ve sırtını küvete yasladı, gencin sırtını da kendi göğsüne. Ilık suyun verdiği nahoşluklukla rahat bir nefes verip kollarıyla Taehyung'un belini sarmaladı.
Kendinden nefret ettiği anlar az değildi. Taehyung'un yaşadığı şeyleri pis bir hastalık gibi sırtlanmasından kendini sorumlu tutuyordu. Güzelliğinin karşılığında günahkârı olarak onu seçmişti. 'Taehyung yanımda güvende' yalanıyla kendini kandırıyordu oysa hüzün ve umutsuzluk nöbetleriyle içten içe kahroluyordu.
Taehyung'a kavuşmak için giriştiği her deneme uzun sürmüş ve zaman zaman başarıya ulaşır gibi görünmüşse de, tam bir fiyaskoyla sonuçlanmıştı. Zaman zaman kardeşinin soğumuş anıları başka türden sevecenlikle yanına sokularak sanki önceden veda ediyor, gönlüne özlem ve vefa duygularını yerleştirmeye çalışıyordu. Sonra, çevresinde o sessiz boşluk, o atmosfer ve gökyüzü, yıldızlarla döşenmiş o gece, o yalnızsı ölüm ! Kendisine uzanan yabancı el karşısında içindeki sır acıyla büzülüp gerilere çekilmiş, gün ışığına çıkmaktan kaçmıştı.
Kumral saçlara bir buse kondurdu.
"Jimin ?"
"Uyanmışsın.."
"Neredeyiz ?"
"Bir dağ evinde, güzel değil mi ?"
"Evet.."
"Çok ateşin vardı, yolda bilincini kaybettin." Elini gencin alnına koydu. "Biraz düşmüş gibi."
Taehyung, Jimin'in yarasını hatırlayınca arkasına döndü. Elini kaslı göğüse koyup sürttü. Gülümseyerek "Kanaması durmuş." dedi. Jimin memnuniyetsizce genci tekrar çevirip sırtını göğsüne yasladı.
"Evet, bay fazla endişeli. Önemsiz olduğunu söylemiştim. Bu arada Jungkook ve Yoongi burada."
"Ciddi misin ?" Taehyung hızla ayaklanınca Jimin kolundan tuttu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BITTER WEIN 🌙 VMIN & YOONKOOK
Misterio / SuspensoWINE SERİES #1 Bekçinin artık can barındırmayan bedeni yere yığıldı. O gece Jimin'in tüm kana susamışlığıyla harmanlanan kahverengi tonları ahenkle dans ediyor, boşluğa bakan bir canın kalıntısında odaklanıyordu. Taehyung'un dehşet dolu sesi kurum...