Medyadaki video ateş emojisine sokuyor iyi okumalar ! ❤
BİRKAÇ GÜN ÖNCE
Park Jimin
"Tch..."
Elime bulaşan kanı pantolunuma sürtüp yüzü yamulan adama baktım. Tek kelime etmeyecekti bu pislik. Ayağımı yüzüne geçirerek tekrar sordum.
"Söyle ! O gece kim barı boşaltma emrini verip sizi oraya koydu ?"
"Ahm-mh lanet olsun! Benden bir şey öğrenemezsiniz !"
Tanrım... kardeşimin katilini bulmaya bu kadar yaklaşmışken bu herifin bizi yavaşlatması sinirlerimi bozuyordu.
"Ölürse işimize yaramaz Jimin. Bugünlük bu kadar yeter."
Ellerimin arasındaki adamı sertçe yere atıp Yoongi hyungun yanına ilerledim.
"Konuştu mu ?"
"Sence ?"
"Barın yakınlarındaki bir kaç kişiyle tekrar konuştum ama gören olmamış."
Hala aklım almıyordu. Olay, halka açık bir yerde olduğu halde kimsenin görmemesi, saçmaydı çok saçmaydı. Bu beni çileden çıkarıyordu.
Yemek masasına otururken sordum. "Peki nasıl konuşturacağız ?"
"Adamın bir çocuğu ve karısı varmış. Bir delikte saklanıyorlar, onları getirebilirim."
Bu Yoongi hyungun planlarının tükendiğini gösteriyordu. "Başka çaremiz kalmadığına göre, ailesiyle korkutacağız."
...
Yüzü dehşetten bembeyaz olmuş gözleri de ağlamaktan kanlanmış annenin çocuğunu korumak için çırpınmasını izlemek bana kardeşimi hatırlatıyordu. Onun intikamı için ne kadar gözümü acımadan kararttığımı hatırlatıyordu. Acımayacaktım. Kimseye acımayacaktım. Çünkü onlar kardeşime acımamışlardı. Onun da ağzını böyle bağlamışlar mıydı ? O da böyle çırpınmış mıydı yaşamak için ? Onun da gözleri dehşetle açılmış mıydı ?
Yoongi'nin sesiyle düşüncelerimden sıyrıldım. "Şimdi küçük bir oyun oynayacağız. 'Babacık ailesini kaç kurşunda kurtarır ?' Oyunu."
Bütün mermileri çıkardı ve bir tanesini içine koyarmış gibi yapıp kalan mermiyide fark ettirmeden tişörtünün kolundan içeriye attı. Böylece her ateş edişinde içerde sandığı tek merminin denk gelmesini bekleyecekti ve daha fazla dayanamayıp ötecekti. Tabi ailesini seviyorsa.
Yoongi'nin gözleri ufak bir çılgınlıkla açılırken silahın namlusunu kadının alnına dayadı. "Şimdi her zırvaladığında tetiği çekeceğim." Duyduklarıyla daha fazla çırpınıp ağlamaya başlamışlardı.
"Söyle ! Kimden emir aldınız ?"
"Dur yalvarırım onları bırak !"
Gözünü kırmadan tetiğe bastı. Kadın korkudan aklını kaçıracak gibiydi.
"Bak şanslıymışsın. Biraz daha eğleneceğiz. Söyle dedim ! Kim verdi emri ?!"
"Piç ! Diye haykırdı adam. Tetiğe tekrar bastı.
"Baksana Jimin, karısı ölecek adamın umrunda değil. Çocuğun beynini uçuralım."
Yoongi namuluyu çocuğa çevirip tekrar ateş etti. Çocuk korkudan bayılmıştı.
"Dur hayvan herif !" Haykırışları ve ağlayışları deponun duvarlarında yankılanıyordu. Bu duvarlar çok fazla çığlığı içinde saklıyordu. Çok fazla insanın kanına bulanmıştı. Bir çok göz yaşına ve can çekişmeye şahit olmuştu. Vicdanımın kırıntıları bazen o çığlıkları duyuyor, o kan lekelerini görüyordu. Şu anda da vicdanım su kaynatıyordu.
Daha fazla dayanamayıp adamın bağlı olduğu saydalyeyi sertçe yere ittirdim. Saçından tutup kafasını yere vurmaya başladım.
"Söyle ! Söyle ! Söyle hayvan herif ! Kardeşimi kim öldürdü, söyle !" Bağırmalarım haykırmalara dönerken ayağa kalkıp kafasını tekmelemeye başladım.
"D-d-ur ! D-dur ! S-söyle-leyeceğim.
Öl-öleceğim d-dur."Yakasından kaldırıp doğrulttum. Derin nefesler alıp sakinleşmeye çalıştım. Yandaki sandalyeleri çekip adamın önüne oturduk.
Nefes nefese "En baştan anlat." Dedim."P-patronumun bir kaç tane
m-mekanı var. Onlardan biriydi boşalttığımız bar. S-saat b-bir buçuk gibi herkesi boşalttık. Sonra adamlarını sivil gibi giydirerek barda normal eğlenmelerini istedi. C-cinayet işleneceğini a-anlamıştım. Bir saat sonra içeri bir patronum ile reşit b-bir çocuk girdi. " Odak noktamdan söz edince derin bir nefes aldım. Birazdan kardeşimin katilini öğrenecektim. Onu öldürürken alacağım zevki düşündükçe ellerim ve bacaklarım heyecandan titriyordu."Biraz oyalandıktan sonra çocuğu sırtına atıp d-dışarı çıktı. Nereye gittiklerini bilmiyorum. Y-yemin
e-ediyorum başka bir b-bilgim yok. Zaten götürdüğü yerde de öldürmüştür. İstediğinizi verdim.
B-bırakın bizi."Masum bir canı almaktan bu kadar basit bir şekilde bahsetmesi sinirlerimi bozmuştu.
"İstediğimi vermedin ! O piç herifin adı ne ?!"
Adam, patronundan o kadar korkmuş olmalıydı ki hala ismini vermemek için direniyordu. İki dudağının arasına bakıyordum. İki dudağının arasındaydı o piç herif. Ağzını konuşmak için araladı ama tekrar kapattı. Hala söyleyip söylememek arasında gidip geliyordu. Sahi bu herif adamlarını nasıl bu kadar korkutmuştu ? Nasıl hala ona sadık kalabiliyordu ? Sabrımın sınırlarıyla oynuyordu. Aylardır sabrediyordum. İstediğimi alana kadar da sabredecektim.
"Jung Hoseok."
Birden gülmeye başladım. Herkes ürkmüştü. Yoongi'nin endişeli bakışları altında ayağa kalkıp arabanın anahtarını ve silahımı aldım.
"Buldum seni."
sizi seviyorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BITTER WEIN 🌙 VMIN & YOONKOOK
Misterio / SuspensoWINE SERİES #1 Bekçinin artık can barındırmayan bedeni yere yığıldı. O gece Jimin'in tüm kana susamışlığıyla harmanlanan kahverengi tonları ahenkle dans ediyor, boşluğa bakan bir canın kalıntısında odaklanıyordu. Taehyung'un dehşet dolu sesi kurum...