Multimedia:Damla
Attığım her adımda yüreğim korkuyla titriyordu.Bir yanımda pişmanlıklar yatarken diğer yanım kaçıs hikâyemi tekrar yazıyordu,kaderimden kaçıp hayallerime sığınmıştım,
pes edip herşeyi unutmak istemiştim,omuzlarıma ağırlık veren tüm o yüklerimden kurtulup yepyeni bir hayat için yeniden doğmuştum.Yaşadıklarım kendini unuturmuyordu sivri kanatlarım vardi benim dokunduğum heryeri kanatmıştım.Şimdi ise onlardan arınıp temiz kanatlarimla özgürlüğüme uçmak istiyordum.Uzun süre sokak lambalarının aydınlattığı sokaklarda yürümekten bıkmayıp kirli şehrin temiz havasını iyice içime çektim yürümek içimi açmıştı biraz olsun rahatlamamı sağlamıştı.Karmaşık Paris sokaklarında tabelaları ve yazıları takip ederek beni bir gecelik idâre edecek otelime ulaştım,geri dönüş için üzerimde fazla paranın bulunmamış olması bir bakıma ufacık bir fırsattı ki Parisin sokaklarında yürümek ruhuma ve bedenime iyi gelmişti hayallerimin şehrinin kaldırımlarında adım atmak beni mutlu etmişti.Sevimsiz otelimin eskimiş loş ışıkları birkaç adım ilerdeydi ve ben o kadar halsiz ve yorgundum ki birkaç adım daha atmak bile bana güç geliyordu.
Gecemi daha çok uzatmadan geçici yatağıma uzanıp hasas gözlerimi hafifçe rüyalara bırakmaya karar verdim,fakat beni düşünmeyen alarjim sürekli rahatsız edip duruyordu.
Kızarıklıkları bir süre olsun unutup düşücelere dalmıştım,geçmişi hatırlmak istemiyordum ama o sürekli kendini hatırlatıyordu, geçmişimin karanlık kesitlerine kazınmış bir ruh herşeyi eşitlemek için düşüncelerimle geri döndüğünde kalbimi buruyordu ve birkaç saniye sonra gözlerimden minicik bir damla yaş yanaklarımda süzülüp yastığımın izi oluverdi.Bu hayallerime gözlerim bağılı atıldığım uzun sürükleyici yolda geçirdiğim ilk gecemdi,sol elimin yüzük parmağı ile kibarca akmaya hazır göz yaşı damlacıklarımı sildim Yarın çok işim vardı muhtemelen çok yorucu bir gün olacaktı yolculuğa çıkmadan önce ayarladığım tek kişilik çatı katı evini ayarlamak için epey çaba sarf edecektim bunları düşünmek beni heyecanlandırırken göz kapakçıklarım bu yorucu gecenin ağır dozuna dayanamayıp yavaşça
kapanıverdi,bedenimin yatağımın beyaz çarsaflarına sarınıp ruhum rüyalar alemine teslim oldu.Parlak ay eskimiş pencereden ışınlarını karanlık odanın içine gönderiyordu Paris daha ilk geceden beni hem korkutmuş hemde büyülemişti sanki geceleri daha bir başka güzel oluyordu bu kokusu aşkla kaplı şehir.
***Sabah güneşi henüz eskimiş pencereye yeni vurmuş olmalıydı ki; rahatsız edici bir gürültüyle gözlerimi aniden açıp etrafa bakındım.
Hızla bol gıcırtılı rahatsız yatağımda fırlayıp büyük ihtimal yıllar önce temizlenmiş yüzeye narin ayaklarımı sakince bıraktım.
Halâ uyuyan göz kapaklarımı ovaladım.Ayağa kalkıp pencereye ilerledim bol tozlu pembe perdeyi aralayıp gürültülü şehrin en işlek sokağında olduğumu fark ettiğimde şansızlığımın ne kadarda işe yaradığını düşündüm.Yaşadığım şehir o kadar sakindi ki güzel Yunanistanın dar ama sessiz sokakları yüreğime her zaman huzur doldurmuştur.
Şehrin gürültüsüne alışıp iyi kız imajı veren bir beyaz dantelli dizlerimin hemen üzerinde biten dar bir elbiseyi ince vücuduma yakıştırdıktan sonra uzun sayılan topuklu çizmelerimi ufacık ayaklarıma geçirdim.Hayatımın neredeyse en kötü zamanlarını geçirdiğim otel odamdan ayrılmadan önce pembe valizimi sağ elime alıp tüm o içimdeki zorlu gecenin stresini tek nefeste dışarıya üfledikten sonra resepsyona çıkışımı bildirdim.
'Damla!Yeni hayatına hoşgeldin kızım' kendime ufacık cesaret dolu bir cümle fısıldadıktan sonra,sözüm ona sahip olduğum evimin yolunu aramayakoyuldum.
Birkaç kez yanlış sokağı tarif etsemde zavvallı fransız taksiciye beni yarı yolda bırakmadığı için minnetardım,doğru sokağı bulduğumdan emin olunca borcumu ödeyip kahramanım olan taksiciye tesekkür edip yeni mahalleme ilk adımımı attım.
Ellerimi stresten ve heyecandan terleten valizimi bir an olsun bırakıp etrafa bakındım. Etrafta çok fazla dükkan varı, burasının sosyete mahallesi olduğu her halinden belliydi yolda yürüyen 50'li yaşlarda kürk giyimiş ve kuş tüylü şapkalar kullanmış Fransız bayanlardan gözümü alamayınca, elbisemin ince kısa eteğini aşağıya çekiştirdim.
Burasının benim evim olduğuna inanmak biraz güçtü doğrusu.
Yunanistandayken henüz ailesi ile küçük evlerinde yaşayan bir kızdım.
Yılların birikiminin beni bu evin sahibi yaptığına inanamıyordum. Birazda pişmanlık duyuyordum. Alışık olduğum ortamdan çok uzaktaydım yeni bir ortama girmek ve oraya alışmak benim gözümü epey korkutmuştu,şimdi yanlızdım tek başıma uzun bir sürede büyük ihtimal hep tek başıma olacaktım.
Evimin hemen sağındaki pastahanenin vitrininden içeriye baktığımda formumun burada yaşadığım sürece pek sabit kalmayacağını düşündüm.
Bu düşüncelerimi bir yana bırakıp emin adımlarla evin kapısına ilerledim.Bir süre zilleri gözden geçirdim sonunda 12. Katın zilini bulup sertçe zile bastım fazla beklemeden kapıyı açan sarışın ve bir o kadar da ukalâ gibi görünen bayan yüzünde yalancı bir gülümsemeyle-BONJURE! matmazel ! Aksanı oldukça iyidi.Elimi uzatıp karşımda dikilen bakışlarını şimdiden sevmediğim ev sahibi bayanın yeni manikürlü ufak tefek elini hafifce sıkıp tıpkı onun ki kadar yapmacık bir gülümsemeyle karşılık verdim.-Bonjure!
Elini nazikçe elimden sıyırıp doğruca saçlarına götürdü uzun kırmızı ojeli tırnaklarıyla yaptığı refleksle saçlarını hafifçe kabarttı.Yüzüme anlamsızca bakarken söze girmeye karar verdim.-Siz Alev hanım olmalısınız.Tek kaşını kaldırıp kendini beğenmiş bir tavırla onayladı -Evet Damla hanım sizde evin yeni sahibi olmalısınız.Kirpiklerimi bol makyajlı yüzünü incelerken istemsizce kırpıştırdım,bende makyaj yapmayı çok severdim hata hiç makyaşsız çıkmazdım dışarıya fakat Alev hanımın makyaj olayını fazla abartığı her halinden belliydi biraz daha uzatsa eyeliner'leri vicdanına kadar uzanırdı herhalde.Boş düşüncelerimden sıyrılıp yüzüme yine o kibar gülümsemeyi takındım.
-O halde bana daireyi gezdirebilirsiniz Alev hanım.diye devam ettim.Tekrar kısa bir sahte gülümsemeyle karşılık verdi -Tabikide Damla hanım buyurun dedi apartmanın oldukça şatafatlı ve süslü kapısını nazikçe iterken.Bir an olsun duraksayıp apartmanın girişini süzdüm.Aslında küçük bir bahçesi olsa iyi olurdu diye düşündüm ancak giriş kapısı doğruca arnavut kaldırımlarıyla döşeli sosyete mahallesinin şirin sokağına açılıyordu. Kapıdan içeriye adımlarımı atarken binanın rengi dikkatimi çekti pembenin çok tatlı bir tonuydu ama bağzı yerleri ve balkonları beyaz boyalıydı böylece insanı boğmuyordu.
İçerisi bembeyazdı ve uzun koridorda ara ara ünlü resamların tablolarının sahteleri yer alıyordu. Asansörlerin olduğu bölüme gelene kadar koridor boyu loş hoş bir ışık vardı ve bu çok hoşuma gitmişti.-Apartmanda tam dört adet asansör bulunuyor Damla hanım.dedi Alev bilgilendirici bakışlarını üzerimde gezdirirken.Başımla onyalayıp etrafa bakınmaya devam ettim.Adeta dilim tutulmuştu hayallerimin şehrinde hayallerimi süsleyen kendi evime taşınıyordum her ne kadar korkum ve endişem heyecan ve mutluluğumu ara sıra bastırsada halâ kalbimde biryerlerdeydiler ve bazen kalbimin delice çarpmasına neden oluyorlardı. Tamamı transparan cam iki tane asansör vardı diğer ikisi kapalı ve kutu gibiydi ama onlarda oldukça lüks görünüyorlardı. Alev hanım sağ eliyle merdivenlerin yerini işaret etti.
-Merdivenlerde hemen şurada sağ tarafta.
Bakışlarımı işaret ettiği yöne çevirip merdiveneleri süzdüm.Asansöre girdiğimizde kalbimin atışlarının normalin üzerinde olduğundan emindim.Onikinci kata varmamız beklediğimden çabuk sürdü asansörün kapıları ağır-ağır açılırken kendimi olumsuz düşüncelerden uzak tutmaya çalıştım.Herşeyin güzel olacağına kendimi inandırmalıydım.Alev hanım asansörden adımını koridora geçirdi ardından onu takip ettim.Karışık duygular içerisindeydim middem bulanıyordu derin bir nefes alıp gözlerimi çatı katına açılan koridorda gezdirmeye başladım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruhumun Damla§ı
RomanceSiyah beyaz ama huzur dolu bir hikâye... Çikolata kaplamalı bir aşkın mutluluğu iliklerinize işleyecek... Sıcak bir kış hikâyesinin yanı sıra,hisslerin ve iki ayrı kalbin uzaktan gelip bir arada birleşmesinin ışığı gözlerinizi alacak... Bu hikâye sa...