BAY PİRE TORBASININ LÂNETİ

56 18 2
                                    

4.Bölüm
Her ne kadar düşlerim de ki kadar konforlu olmasa da,en kısa sürede bulduğum yorgunluğumu dindirecek yumuşak yatağımın bulunduğu odanın kapısını ince ve rahatsız edici bir gıcırtı ile açtım , ve gürültüsünü daha pembe odamın kapısından buraya çektiğim şirin valizimi, bir kenara bırakıp beni yarı yolda satan zarif ayakkabılarımı da valizimin sol yanına saygısızca fırlattıktan sonra bir kaç adım atıp kısa ve dar eteğimi çekeleyip , kocaman ve rahat bir off! Çektikten sonra,düşündüğüm kadarda yumuşacık olmayan ve adı her ne kadar yatak olsa da üzerinde dikenler varmış gibi hissetiren düzeye narin sırtımı sertçe yasladım , ve gözlerimi kapatıp yorgunluğumu hissetmeye çalışırken düşüncelerimin derin denizinde kaybolmaya başlamıştım.Yarın cumaydı ve birkaç ay önce internette güvenilir olduğu söylenen bir siteden satın aldığım evimi görmeye gitmeliydim.Umarım fotoğraflardaki gibi şirindir,çatı katında epey büyük bir daire birde küçük bir balkonu vardı diye hatırlıyorum ben yeni evimin hayallerini kurarken
aniden parmak uçlarıma dokunan ufacık masajın nereden geldiğine kısa bir süre aldırmayınca gecemin uzamasına yardımci oldum.

Fark edince bol makyajlı uzun kirpiklerimi hızlıca açıp sağ elimin yüzük parmağına dokunan küçük tüğlü hayvanı fark etmemin ardından, uzun ve bol notalı bir çığlık ufacık boğazımdan, pembe dudaklarıma ulaştı,uzun bir süre o rahatsız edici yatağa çivilendim ve en azından kısa süre sonra sesimi otel görevlilerine duyurup o küçük fındık faresini parmaklarımın üzerinden aldırabilmiştim bir an olsun bol yıldızlı gecemin huzura kavuştuğunu düşünsem de hayalini yıllarca gönlümde yaşattığım şehrin rahatsız edici ucuz otelindeki ilk gecemde yaşayacağım tek sorun ne yazık ki bununla kalmadı .


Otel sahibi beni yeni bir odaya geçirip defalarca özür diledikten sonra benden ücret almayacağını söyledi buna sevinmiştim ancak hâla huzursuzdum.Yeni odamda hemen hemen diğerinin aynıydı sadece duvarları beyaz değilde krem renkteydi.Odadaki yatağa ilerleyip
kısa bir süre için tekrar yatağa tedirgince uzandım,nazik başımı çivili olduğunu farz ettiğim yatağımın ucuz ve yılların çilesine katlanamayıp sonunda kendini küflere teslim etmiş demirlerine yasladım.O kadar çok huylanıyordum ki; sol ayağımdaki birçok ufak yolculuk kazalarına rağmen sağ ayağıma eşlik etmesinden alı koyamıyordum , her ikisini birden bir sağa bir sola sallıyordum ve güzel renkli gözlerimle küçük ayak parmaklarımla beraber harekete uyum sağlayan tırnaklarımdaki pembe ojelerimin rengini takip ediyordum. Bu otel beni iyice sıkmaya başlamıştı sonunda bu baskıya dayanamayıp vücudumun yarısını kaplayan ucuz otel çarşafını üzerimden fırlatıp attım .Yatağımın hemen sağında bulunan pembe yumuşak terliklerimi üşümekten bıkmış usanmış hasta ayaklarıma geçirip sakince yatagımdan kalktım. O rahatsız edici yataktan kalkar kalkamaz attığım hemen ilk adımda karnıma şidettle saplanan o ağırının nedenini merak etmek için sanırım zamanım yoktu ,kollarımla karnımı sıkıca sarıp middemi tutmaya çalısıyordum başımı zavallı karnıma eğip , bir de sen eksiktin dercesine gözlerimi devirdim.

Evet! Ruhumun sevgili Damlalari sizin icin yeni bir bolum daha hazir umarim begenmissiniz dir,yorumlari ve hikayem hakkinda fikirlerinizi yazmaya unutmayin ayni zamanda oylarinizi da eksik etmezseniz cok sevinirim.Unutmadan hikayenin ileri bolumlerine dogru yasanacaklarida tahminleriniz olarak bana iletirseniz mutlu olurum.... Pelin

Ruhumun Damla§ıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin