-Kötü bir şey mi?
-Hayır. Aslında evet. Bilemedim sen karar ver.
-Anlat dinliyorum.
-İstersen üzerini giyin. Bahçede buluşalım.
Kapıyı kapattıktan sonra hızlıca üzerimi giyindim. Aşağı indiğimde Serkan bankta beni bekliyordu.
-Sonunda gelebildin. Tatlı bir sitemle:
-O kadar uzun sürmedi ya. Dedim.
-Otur hadi.
Banka oturmadan önce etrafa nedensizce şöyle bir göz attım. Serkan alaylı bir şekilde:
-Asya, güvendesin. Burası güvenli bölge. Dedi.
Sonunda banka oturmuştum ve Serkan bu işten memnun olmuşcasına içini çekti.
Daha sonra konuya daldı.
-Asya bir kaç şey öğrendik ama ne kadar işimize yarar bilemem.
-Ne gibi şeyler?
-Anneni kaçıran grubun, yani Güçlülerin lideri hakkında bir bilgi aldım. İsmini öğrendim.
-Bu pek bi işimize yaramaz ama neymiş?
Ben bu soruyu sorduktan bir kaç saniye sonra yüksek bir sesle beraber yer sallandı. Çok yakında bir yerde patlama olmuş gibiydi.
Ellerimi direkt kafama götürdüm ve Serkan'la beraber iç güdüsel olarak kendimizi banktan attık.
Serkan üzerime kapandı ve elleriyle kafamı korumaya aldı.
Bir süre gözlerim kapalı kaldıktan sonra yavaşça gözlerimi açtım ama titrediğimi hala hissediyordum.
Serkan'la kısa bir süre birbirimize bakakaldık. Ben:
-Bu neydi şimdi? Diye sordum. Serkan şok içinde:
-En ufak bir fikrim yok. Dedi.
O sırada içerden büyük bir grup çıkmaya başladı.
Bu sırada biz HKM'nin içine doğru ilerlemeye başladık.
-Deren hanımın yanına çıkıp olan biteni öğrenelim. Dedi Serkan.
Hala olayın şokunda olduğum için sadece kafa sallamakla yetindim.
Merdivenlerden çıkarken HKM'nin ön tarafa bakan cephesindeki pencerelerin tuz buz olduğunu gördük.
-Serkan- lafımı kesti.
-Bir şey sorma Asya. En ufak bir fikrim yok.
Daha fazla bir şey demedim.
Deren hanımın odasına geldiğimizde ikimiz de durakladık.
Serkan kısa süre soluklandıktan sonra kapıyı tıklattı.
Kapıyı sert bir şekilde Deren hanım açtı. Normalde sadece "gir" derdi. Kapıyı açmaya yeltenmezdi.
Hızlıca konuşmaya başladı.
-Ön cepheye bomba atıldı. Nerden geldiğini bilmiyoruz ama nasıl oluyorsa önde 2 güvenlik var ama ikisi de hiçbir şey görmemiş.
Sesi sinirli geliyordu. Haksız da sayılmazdı.
Serkan'la kısa bir süre göz göze geldik. Daha sonra Serkan ikimizinde aklına gelen şeyi sesli söyledi.
-Sizce-
Deren hanım da aynı şeyi düşünüyordu ve direkt Serkan'ın sözünü keserek konuya girdi.
-Onlar Serkan... Eminim... o an aklıma gelen soru dilimden döküldü.
-Bu arada liderin ismi neydi? Deren hanım sinirle:
-Enes diye bir adam. Dedi.
İsmi duyunca onun olma olasılığı beni fazlasıyla ürkütmüştü.
