Multimedya: Lena
Bölüm Şarkısı: Rachel Taylor- Come Alive
2. Bölüm
Birkaç yıldır duymaya alışık olduğum o tanıdık ses kulağımı tırmalamaya başladığı an gözlerimi sıkıca yumdum ve bir süre telefonumun susmasını bekledim. Ama susmadı.
Uyanmak istemiyordum.
Dün yaz tatilinin son günüydü ve ben artık son sınıf öğrencisi olduğum için bu dönemin başlamasını asla istemiyordum.
Sinir bozucu alarm sesi kendini tekrarlamaya başlayınca derin bir iç çektim ve komodinin üzerinde duran telefonumu bir hışımla kapattım. Saat tam yediydi. Lena Likoğlu için bu saat, uyanma vakti olurdu. Asla bu çizginin dışına çıkmadım. Benim uyanma saatim her zaman yedi olmuştur ve bundan bir dakika öncesinde bile uyanamam. O gözler 07.00'ı mutlaka görmeli gibi aptal bir takıntım vardı.
Üzerimdeki ince örtüyü bacaklarımda kaydırdıktan sonra tekmeledim ve içine gömülmek istediğim o yumuşacık yatağımdan kalktım. Yüzümü yıkamak için banyoya gittim ve işimi hallettim. Kenarda duran turuncu, yumuşak havlu ile ellerimi kurularken gözlerimin altında biriken morluklar tüm hevesimi kaçırmıştı.
Bugün dört yıllık lise hayatımın son bulacağı on ikinci sınıfın başlayacağı gündü. Bugün son lisenin başlaması için uyanışım olmuştu ve bunu düşünmek tuhaf hissettiriyordu. Her zaman okulu seven -ya da okulu sevdiren birileri sayesinde okulu seven- bir öğrenci olduğum için normalde hep neşeli olurdum ama bugün neşeli olmak içimden dahi gelmiyordu.
Beren yoktu.
Beren olmadan geçireceğim ilk okul yılımın ve lise hayatımı sonlandıracak dönemin başlangıcına hazır değildim. Dört yıldan beri Miraç için katlandığım okul şuan cazip gelmiyordu. Bi hissi daha öncesinde hiç tatmamış olduğumdan dolayı hiç hissetmediğim kadar tuhaf hissediyordum.
"Kendini tuhaf hissetmelerin bittiyse,kıçını kaldır ve hazırlanmaya başla."diye kendimce kendime emir verdikten sonra okul eteğimi ve sweetimi giydim. Saçlarımı taradıktan sonra kulağımın arkasına tıkadım ve kızarık suratımı bir insan suratına benzetmek için kolları sıvadım. BB kremle suratımı kapatıp kirpiklerimi rimelledim. Dudak kalemi ile dudaklarımı belirginleştirdikten sonra üzerine nemlendirici sürdüm ve hafif okul makyajımı tamamladım.
"Günaydın!"
"Sanada." deyip buzdolabını karıştırmaya başladım. Gözüme kestirdiğim iki meyveli yoğurt kutusunu aldıktan sonra mutfaktan çıkıyordum ki annemin sesi duyuldu.
"Aç karnına gitmek yok, kahvaltını hazırlıyorum."
"İstemiyorum." dedikten sonra elimdeki kutulardan birini gösterdim. "Bu yeterli."
Tekrardan odama gelince kenarda duran çantama yoğurtların birini attım. Diğerinin paketini açıp kaşıklamaya başladım. Tam o sırada annem odama geldi ve duymak istemeyeceğim şeyleri sıralamaya başladı.
"Kahvaltı edeceksin."
"Aç karna okula gidilmez."
"Ay! Takmıyor birde!"
Gözlerinin içine bakarak meyveli yoğurttan bir kaşık daha aldım. Sinir bozucu olduğunu tahmin ettiğim ve bana yapılmasını asla istemeyeceğim bakışlarımı anneme atmaya sürdürdüm. Kendine hakim olamayıp okulun ilk gününde benim moralimi bozmak istememiş olacak ki kavga etmeyi başka bir zamana erteleyip söylenerek odamdan çıktı.
"Aman, ne bok yersen ye!"
Zafer kazanmış edası ile gülümsedikten sonra, yoğurduma geri döndüm. Tam o sırada telefonuma mesaj geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Mutluluk
Teen FictionSen Her Şey adlı kitabın devam kitabıdır. Bunu okumaya niyetlendiyseniz,önce onu okumanız gerekmektedir. ~ Aşktan arkadaşlığa, okuldan sağlığa zor ve yoğun bir dönem geçiren Lena, lise hayatının son senesinde dinlenmeyi ummaktadır. Ancak zaman ilerl...