Multimedya: Sare ve Kenan
Siyah kar maskesinden sadece gözlerini ve dudaklarını görüyordum. Aydınlatmanın yardımı ile ne kadar inceleyebildiysem ışte; giydiği her sey siyahtı. Bana çok masum bakıyordu. Ellerinde eldiven vardı. Ben korkudan ellerimi yumruk yapıp birleştirdiğimde, kendime doğru çektiğim dizlerimin üstüne koydum. Bir süre gözleri ile gözlerimin içine dikkatli ve şefkat dolu baktıktan sonra çok ince bir ses tonu ile:
"Benden korkma. Elimi ağzından çekicem ama lütfen bağırma." Diyerek yalvaran gözlerle bana bakıyordu. Kafamı hızlı hızlı sallayarak onayladım. O da hiç ikiletmeden yavaşça ellerini ağzımdan çekti. Aslında beni incitmek istemediği her halinden belliydi. Bunu gayet belli ediyordu. Ve bu biraz olsun içimi rahatlamıştı. Ama hala korkuyordum ve daha fazla dayanamayıp:
"Kimsin Sen?" Diye soru verdim. Sesim korkudan titremis ve kısık çıkmış olacak ki, bana:
"Lütfen...Lütfen korkma. Sana zarar vermeye gelmedim. Sen aglayarak beni çağırdığında dayanamadım ve çıktım saklandığım yerden." Diyebildi.
Kendime resmen içimden küfürler yağdırıyordum. Ne diye çağırıyorsun. Ne diye bağırıyorsun, sussaydın ya Sare. Sussaydın, şimdi korkudan ölecek duruma düşmezdin. Ya da iyi oldu ya. Yoksa hep notlarla geçmişimi deşerdi. Şefkatle söylediği sözlere inanarak, korkumu biraz daha dindirdim ve gözlerinin içine bakıp:
"Peki...Ama ne olursun bana bir açıklama yap, sen kimsin? Beni nereden tanıyorsun? Geçmişimi niye hatırlatmaya çalışıyorsun?"
"Sare, sen geçmişini hatırlamadıkça, beni hatırlamayacaksın. Geçmişte yaşadığın en güzel hatta tek güzel şeyi unuttun! Sen beni unuttun! Sana kendimi hatırlatmam lazım. Tamam sana kötü şeyler yapmış olabilirim. Ama sensiz olmuyor anlıyor musun? Hem geçmişini hatırlamak sana daha iyi gelecek, güven bana"
Bunları söylerken adamın gözleri doldu çok belli oluyordu. Ve eldivenlerini çıkarmaya başladı. Bir dakika ya neler söylemişti az önce. Kafamdaki soruları cevaplamak yerine daha çok soru ekledi. Aferinnn!
"Iyi de bu bir bencillik. Seni hatırlamam için beni kötü edeceksin. Madem bana zarar vermek istemiyorsun bunu niye yapıyorsun. Ayrıca yüzünü görebilirsem seni hatırlayabilirim." Oha lan ne de sitemli söyledim bunları. Cesaretime gerçekten hayranım.
"Hatırlayamazsın." Ne de duygulu söyledi. Içim acıdı be.
"Göster yüzünü!" Dedim sinirli bir şekilde.
Eli maskesine gitti tam acacakken vazgeçip elleriyle ellerimi tutup, beni ayağa kaldırdı. Ellerimi bırakmadan, boynuma yaklaşıp burnu ile kokumu içine çekti. Çok masum ufak ve uzun bir öpücük kondurup, benden uzaklaştı. Gözlerimin içine bakarak:
"Ne kadar da özlemişim kokunu, ellerini, gözlerine derin derin bakmayı. Bedenini...Hasret kaldım ben sana Sare. Beni hatırlayınca bana çok kızıcağını bilsem de BENİ HATIRLA!"
Sabah uyandığımda saat epey geç olmuştu. Alarmın sesinide duymamışım. Yataktan kalktım ve odamdaki banyoya girdim. Elimi yüzümü yıkadım. Bir süre aynaya baktım. Gözlerimin önüne direk dün geceki adam geldi. Bana dokunduğu elleri aklımdan çıkmıyordu. Ne kadar da nazikçe okşamıştı, sert ve büyük elleri ile ellerimi. Hele boynumdan öptüğü an içimde tuhaf hisler oluşmuştu. Kokusu çok güzeldi. Daha yüzünü bile görmediğim, geçmişimde bana kötülük yapan adam nasıl olur da aklımdan çıkmazdı. "Beni Hatırla!" Dedikten sonra gitmişti, oysa biraz daha kalabilirdi. Amaaannn. Ne diyorum ben. Ilginç olan ben bu adamdan korkmuyordum. Tekrar gelir mi acaba? Onu yine görmek istiyordum. Ben canıma susadım galiba, daha fazla saçmalamadan kendime geldim. Banyodan çıktıktan sonra pijamalarımla aşağı indim. Ortalıkta kimse yoktu, anlaşılan Esin hala uyuyordu. O uyanmadan kahvaltı sofrasını hazırlamaya başladım. Kahvaltılıkları çıkardım, çayı demledim, önceden yapıp difrize attığım poğaçaları çıkarıp ısıttım ve bitti. Işte hazır. Şimdi Esin' i kaldırmam lazım. Odasına doğru çıktım ve bodoslama içeri daldım. Uyandırmak için bir kac bir sey yaptım ama nafile.. En iyisi yüzünü ıslatmak diye düşünüp, başucundaki bardağa elimi daldırdım. Yüzüne elimi çarptıktan sonra:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEÇMİŞTEN GELEN (+18)
Teen FictionSürekli geçmişe bakan bir kuş var içimizde. Mazimize yuva yapmış. Uçamıyor, kaçamıyor, kanatları yok... ... "Seni hayatıma sokarak yeterince zaman verdim, yalanını sürdürmek yerine bana her şeyi anlatabilirdin. Ama biliyor musun? İyi ki bana geçmiş...