Uyandığımda hastanedeydim. Nolmustu bana. En son...en son Kenanlaydık ve ben onu hatırladım. Evet evet hatırladım.Zor günlerimde hep yanımdaydı. Geçmişimde yaşadığım zorlukların üstesinden gelmemi sağlayan, beni anlayan tek insandı. Aklıma dün gece geldi. Onu verdiği kolye ve söylediği sözler sayesinde hatırlamıştım. O kolyeyi bana hiç konuşmadığım zamanlar vermişti ve dün gece söylediği sözleri söylemişti. Ama şimdi bu kolye neden onda. Yoksa ben bu kolyeyide mi atmıştım. Kendime kızmaya başladım. Çünkü ben, sevgilimi unutmuştum. Onu kötü anılarımla bir tutup, kafamdan silmistim. Oysaki Kenan benim o günlerde ki tek güzel anımdı.
"Nasıl unutursun aptal!" Diye kendime kızdım. Ve o an elimi sıkıca kavrayan birşey hissettim, hemen soluma döndüm. Kenan' ın burada olduğunu fark etmemiştim. Bağırmamdan korkmuş olacak ki elimi sıkıca tutup, diğer eli ile de başımı okşayıp, gözlerimin içine bakarak:
"Sa-Sare iyi misin?" Diye ürkekce sordu.
"Iyiyim. Be-Ben sadece... neyse" dedim ve elimi kaldırıp yanağını okşayarak:
"Özür dilerim" diyebildim.
Yüzündeki elimi alarak öptü sonra iki elimide avuçlarının içine aldı. Gözlerimin içine bakıp tam bir şey söyleyecekken ona izin vermeyip ben konuşmaya başladım:
"Ben sadece kötü anılarımdan kaçtım. Inan bana seni unutmak değildi niyetim. Canımın daha fazla yanmasına dayanamıyordum. O kadar çok acıyordu ki içim, herşeyden kurtulmak istedim. Ama bunun içinde sen yoktun. Beynim seni unutmama nasıl izin verdi bilmiyorum. Senle ilgili her seyi şimdi hatırlıyorum. Senle hiç bir kötü anım olmadığı halde nasıl oldu da unuttum seni! Iyi ki bana kendini hatırlattın. Yoksa hayatın o zamanlar bana armağan ettiği tek güzel şeyi unutarak yasayacaktım. Seni unutarak bir omur geçirecektim belki de. Özür dilerim sevgilim...Özür dilerim!" Diyerek onu yanağından, kokusunu içine çekerek öptüm. Kenan söylediklerime ve yaptıklarıma şaşırmıştı bu her halinden belliydi.
KENAN' DAN
Sare'nin söyledikleri ve hareketleri beni şaşırttı. Benimle ilgili kötü bir şey hatırlamadığını söylüyordu ama ben ona hiç hak etmediği bir şey yapmıştım. Beni hatırladıktan sonra yüzüme bakmayacağını beklerken, bana duygu dolu hala eskisi gibi bakıyordu. Gözlerinde o eski sevgisini görüyordum. Hala beni seviyor ve bana aşıktı. Ama ona yaptığımı hatirladiktan sonra bana bu şekilde davranmaya devam edeceğini hic sanmıyorum. Bu anın tadını mı çıkarmalıyım yoksa...her seyi anlatmayı mı denemeliyim. Eğer şimdi söylersem bir atak daha gecirebilirdi. Zaten geçmişini hatırlattığım için bu durumdaydı. Şimdi ikinci bir atağı da benim yüzümden geçirmesine dayanamam. Hatta sinir krizinede dönüşebilir bu... yok yok en iyisi kendini biraz toparlasın öyle söyleyeyim. Hem onunla biraz daha vakit geçirebilir, hasretimi azda olsa dindirebilirdim.
Ben bunları düşünürken Sare' nin beni izlediğini fark ettim. Açık vermemeye çalışarak kendimi toparladım. Söylediklerine bir karşılık vermem gerektiğini hatırladım. Yüzünü avuçlarımın arasına alıp....
SARE' DEN
Kenan, yüzümü avuçlarının içine alıp:
"Kalın giysiler atmaz sonbaharı içinden, avucunun içindeki sıcaklık yetmez anıların soğukluğuna. Saklanıp, unutsanda hep oradadır o en acıtan. Acı hiç ayrılmaz insandan. Aklındaki binlerce ses kafanı karıştırırken; başına, karnına ağrılar girmesine neden olurken, bir de çevrendeki insanların sesine katlanmak zorunda kalırsın. Acı ayrılmaz insandan, gidemez. Sen gitmek istesen o izin vermez. Ikiniz gitmek isteseniz anılar izin vermez. Acının fiyakalı gösterişlerine ömrünce izin ver, anılarına kırmızı halıyı aç, düşünme kaçmayı... Hem Nereye?" Dedi göz kırpıp hafif tebessümle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEÇMİŞTEN GELEN (+18)
Teen FictionSürekli geçmişe bakan bir kuş var içimizde. Mazimize yuva yapmış. Uçamıyor, kaçamıyor, kanatları yok... ... "Seni hayatıma sokarak yeterince zaman verdim, yalanını sürdürmek yerine bana her şeyi anlatabilirdin. Ama biliyor musun? İyi ki bana geçmiş...