16.bölüm

19 2 0
                                    

Kan kokusu alıyordum. Bir vahşete meydan okuyabilmek buna cesaret edebilmek benim için doğru olurmuydu bilmiyorum. Dişlerim sivrileşiyordu. Göz bebeklerim kızardı, parmak uçlarım ve tırnaklarım sivrileşti. Göz bebeklerim büyüdü ve derin siyah bir renge boyandı. Yatağımda burnuma gelen kokuyla dilimin dudakuçlarıma yalvarırcasına dokunduğunu gördüm. Kapı sesiyle irkilip doğruldum ve jack in bana doğru ilerlediğini hissediyordum. Ona bakmak istemiyordum. Çünkü hissettiklerim duygularımı ele geçiriyordu. Gözlerimi kapadım ve elime tutuşturulan bir torbaya benzer şeyi koklamaya başladım. Bu... bu kandı. Gözlerim jackin gözlerinde birleşti. Bunu neden yapmıştı. Bu kan kimin kanıydı. Boynuna sarıldım ve düşündüklerimi ona sormadan torbayı kafama diktim. Bir damla dudaklarımın arasindan süzülerek boynumda ilerliyordu. Enfes bir hazdı. Tadı müthişti.
Boynumda gezinen bir damla kanı içerken bu kanın neye ait olduğunu merak ettim. Torbayı indirdim ve " bu kan ne kanı" dedim. Jack " fark etmedin bile bu kurt kanı. Sen bir wampirin kurt kanını içtiği zaman ne olacağını bile düşünmeden içtin." Dedi. Yanlız bu jack değildi. Dönüşüyordu. Bu david di. Kahretsin vücudumu hissedemiyordum. Parmaklarımdan kırılma sesleri geliyordu. Vücudum kendini reaksiyona uğratıyordu. Ağzımdan dökülen kan ve iç organlarımın parçacıkları beni inanılmaz bir acıyla sınıyordu. Çığlıklarım odanın dışındaki bütün camları parçalıyordu.
Bu beni neye dönüştürüyordu böyle. Üşüyordum deli gibi. Titriyordu çenem dişlerimin zangırtısı kulaklarımı sağırlaştırıyordu. Çınlama sesleri etkiliyordu beni. Gözlerimden dökülen damla damla yaşlar acımın göstergesiydi. Ölüm benim yakınımdamıydı. Yoksa bendemi bedenimi kaybedip ebediyete kavuşacaktım.
Yatakta kıvranırken, kendimden geçtiğimi fark ettim. Nefesim kesilmişti. Sadece soğuk bir bakışım ve bulanık gördüğüm birkaç şey...
Birşey burnumu yakıyordu. Bu bir panzehir çiçeğiydi. Etarfta olan bitenlerden haberim yoktu. David nereye gitmişti. Bu panzehiri tutan kimdi. Birinin beni taşıdığını hissettim bir el vardı karnımda ve beni boynunda taşıyordu. Ama görünmüyordu. Bu gölgeydi.
Boğazım zorlansada yanık bir ses tonuyla gözlerimi hafif aralayıp gölgeye
"Nereye gidiyoruz." Die sordum. Gölge duraksıyarak
"Dünyaya geri dönüyoruz." dedi.

Vampir SokaklarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin