MAFYANIN KARANLIĞI

4. Bölüm Silah

Merhaba

İşte yeni bölüm!

Lütfen oylarınızı ve yorumlarızı eksik etmeyin
Sizleri seviyoruz...
İyi okumalar....

*

  Sabah uyandığımda saatin dokuz buçuğa geldiğini görünce gözlerimi doğru görüp görmediğime inandırmak için ovuşturdum. Ne yazık ki aynıydı . Hızla elimi yüzümü yıkadım ve makyaj yapmadan, okul kıyafetlerimi giyip hızla evden çıktım. Hızlı adımlarla yürümeye başladım. Yürürken birden yanımda araba durdu. Adımlarımı hızlandırmaya çalıştırdım. Ne yazık ki omzuma yapışan eller buna izin vermedi. Arkamı döndüğümde yine o iri adamlar.

"Yürü !"

Dedi iri adam . İyide neden ?

"Bırak beni! "

Dedim . Adam sinirlenmiş olacak ki belinden silahını çekti ve kafama dayadı . Korkuyordum. Hemde çok . Bu sefer kesin öldüm. Adamı daha fazla sinirlendirmeyip yürüdüm . Araba ile fazla aramız yoktu . Adam siyah arabanın kapısını açtı ve beni içeri fırlattı. Evet evet fırlattı. Zaten böyle adamdan kibarlık bekleyemezdim. Biraz ilerledikten sonra sonunda durduk. Geldik herhalde. Adam ite kaka beni içeri soktuktan sonra yine o adını bilmediğim beni yanlış kaçırtan adam . İyide ben yanlış kişi değil miydim? Niye tekrar getirdiler beni buraya? Kafamda deli sorular dolanırken adam iri adama 'çık' işareti yaptı . İri adam kapıdan dışarı çıktı. Kapı kapanır kapanmaz adam beni duvara hızla yapıştırdı .  Korktum ama belli etmiyordum. Adam
"Neden yaptın ?! " Diye bağırdı .
"Ben birşey yapmadım!" diyerek bağırmasına karşılık verdim.

"Yalan söyleme ! Haberim olmayacak mı sandın!?" Diye kükremesi beni acayip korkuttu.
"Neyden bahsediyorsun!? " Diye sorduğumda beni yakamdan tutup havaya kaldırdı ve belindeki silahı kafama dayadı .

"Bana yanlış yapmayacaktın ufaklık " dedi ve kötü bir kahkaha attı. Ben gözlerimi kapatıp ölümü beklemiştim.  Hayat ne kısa değil mi ? Ben daha mezun olacaktım oysaki. Şimdi ise gözümü yumup ölümü bekliyordum. Soğuk metal başımdan ayrılmaya başladığında gözümü hala açmamıştım. Ardından beni yavaşça indirdi adam .  Odada yankılanan silah sesi ile gözlerimi açmamış aksine daha da sıkmıştım. Açtığımda adam duvara bir daha sıkıyordu. Kulaklarım çınladıktan sonra adamın sesi kulaklarımda yerini aldı.
"Git!"
Dedi adam . Anlamayarak tekrar baktım yüzüne . Bu sefer sesi yükseldi ve " Git !" Diye bağırdı. Tam kapıdan çıkacakken dışarıdan gelen büyük sesler ile ne olduğunu soramadan edemedim.

"Ne oluyor?"

Adam şaşkın şaşkın  bakarken ağzından "Hass..." Diye bir ses çıktı. Ben ise ne olduğunu anlamaya çalışıyordum. Birden çıkan silah sesleri ile korkum artmıştı . Kapı açıldığında yanımdaki adama baktım . Adam içeri girenlerin yanına gitti. " Kimsiniz lan siz!?" Diye kükrediğinde aniden irkildim.Şuanda iki adam birbirlerine silah doğrultmuş duruyordu. Hemen çıkmalıydım diye düşünürken adımlarımı çıkışa yönlendirdim.Fakat bileğimden tutan bir el beni önüne çekip boğazımaa metal, sivri bir şey dayamıştı. Bıçak mı? Lanet olsun tam bugün tehlikeden kurtuldum derken şimdide bıçak mı? Allah kahretsin.Tam karşımda duran adam öfkeyle buraya bakıyordu.Adam

"Vayy Demir  güzel seçim işin bitince bana yollasana"

diyip göz kırptığında yüzümü buruşturdum. Adamın adı Demir miymiş? Neyse şuan konu bu değildi.
Boğazımdaki baskı arttığında ağzımdan acı ile "ahh" diye bir ses çıktı. Demir sinirle arkamdaki adama bakıyordu. Ben ise bu sefer öleceğimi düşünüyordum . Bir anda içeri Demir' in adamları girdi . Ve silah sesleri ile boğazımdaki bıçak ayrıldı. Beni fırlatan adam belinleki silahı çekti ve ateş etti. Kulaklarımda yayılan silah sesiyle bir anda çığlık attım. Bu kadarı fazlaydı. Bu gerçekten benim ekşınsız hayatıma çok fazlaydı. Benim şu ana kadar yaşadığım en büyük ekşın okuldan kaçmamdı. Bir silah sesi daha geldiğinde kolumda sert bir darbe hissettim. Başımı koluma indirdiğimde kanım akmaya başlamıştı . Şokun etkisinden çıktıktan sonra ağrım artmaya başladı.  Kanı görmeye dayanamadığımdan ilk önce midem bulandı, başım döndü ve sonra gözlerim karardı.