Kendimi Sefiller kitabında hissetmiştim.Sefiller kitabı bile parayla.O haritaya bi şekilde sahip olmalıyım.Yoksa gökyüzünü başka nasıl bu kadar yakından detaylarıyla inceleyebilirim.Hüzünle dükkana tekrar bakıp evin yolunu tutmaya karar verdim.Verdim de.. Omzuma el atan da kim.
-Hey Keith! Nasıl gidiyor?
-Ah.. Sen miydin..
-Dalmış bir halin var.İyi misin Keith?
Sınıf arkadaşlarıma yarışmaya katıldığımı söylemedim tabi.Evet,Onların yarışmaya katılmasını veya bana gereksiz yere çabalıyorsun demelerini çekemezdim.Genelde yalnız çalışırım.
Başkalarının burnunu sokmasından pek hoşlanmam...
-Neyse.. Görüşürüz Zero.
-Öyle olsun..
Suratında tilkiler gibi "Sonra görüşeceğiz" gülümsemesini takındı.Ondan çok hoşlanmıyordum.Buna rağmen en yakın arkadaşı Kida'ydı.O çocuk Zero'nun aksine çok sıcak kanlıydı.Ben kime mi yakınım? Genelde öğle vakitlerinde hava Güzelse çatıda yerdim.Lee ile o zaman tanışmıştım.Farklı sınıflarda idik.Yinede öğle araları birlikte takılarak çatıda geçiriyorduk.O da yüzmeyi çok seviyor.Bana Gökbilimci diyip duruyor.Bende ona Yunus diyorum.Ve genelde Koluma iyi bi yumruk yemeyi de unutmuyorum tabiki.Cidden çok sert vuruyor.Sende amma cılızsın demeyin.Lee yüzdüğü için kaynaklı.Boğazımın kuruduğunu hissedince el yapımı limonata satan şu arabalardan birinde soluğu aldım.Yanımda ki susamış kediye de dayanamadım.. Ama Büyükanne keser.. yinede...birazcık olsun sütten vermiştim.Bana miyavlayarak ellerime başını götürdü.Ona daha fazla veremezdim büyük anne anlayacaktı.Bisiklete binip kedinin beni takip ettiğini gördüm.
Kedi süt derdinde ben can derdindeyim.
Biraz daha verip büyükannenin UDG olmaması için dua ettim.Şimdi dönme zamanı...
Eve Geldiğimde ihtiyar yine sızmış olmalıydı.Çünkü bu kapıyı Ellinci çalışım... Hadi ama!
-Büyükanne!!
-Uehuehuh yavaş be! geliyorum.
-Nasıl duymadın kapıyı?
-Getirdin mi?
-Hoş bulduk bende iyiyim.
Büyükannemin huysuz günleride bir akşam yemeği ile kapanışı yapmayı planlıyorum.Bu gidişle Özel Dönemlerindeki kızlardan bile çekilmez olduğu kesin.. Fakat onda harita için...
-Büyükanne?
-Turşu kalmadı.
-Onu demiyorum.Bu gün dükkanda bi harita beğendim fakat fiyatı oldukça yüksekti.Para kazanmanın bi yolunu bulmalıyım.. yada..
-Yada? hm?
-Senden yardım.. alsa..
-Haritadan daha iyisine ihtiyacın olduğunu ikimizde biliyoruz çocuğum.
-Daha fazlası mı?
-Büyükbaban da senin gibi bir Kaçıktı.Oda aynı okula gitti.
-Ne?!!?
Büyükbabam hakkında daha önce hiç böyle bir şeyden bahsedilmemişti.Peki neden anlatmamışlardı?
-Evet.O Kaçık genleri sana geçmiş ehuehhhuh (su içer).Bana hep onu hatırlatıyorsun.Onunda böyle dalgın bi görünüşü ve dalgalı saçları Vardı. Gözleri seninki gibi Koyu yeşildi.Ehueheuh Tavşan b..
-Tamam büyükanne! yemekteyiz...
-Ehuhehhh neyse hadi içeri geç.
-Peki dedemden bana kalabilmiş bir şey var mı?
Büyükannem bir an duraksadı.Yüzünü hafiften ekşitip beyni reset atar gibi durdu.Sonunda işlemci çalışıp başını salladı.
-Aaa... yarın hatırlat bodruma gidelim yavrum eski kaşar alacağım.Bi göz gezdiririm belki hala işe yarar bişi vardır.
Şimdi Tek umudum Dedemden Yadigar kalanlar gibi.. Ve bir sorum daha vardı:
Babam neden benden tüm bunları bunları saklamıştı?
Bunu açıklaması için babamı biraz daha bekleyebilirdim sanırım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Yıldızım
Teen FictionKeith Astronomi Lisesine giden bir öğrencidir.Gökyüzüne olan tutkusu çocukluktan beri ona bir hayal vermiştir.Kendi Yıldızını bulmak.. Okulun her 4 yılda bir yaptığı Yarışmalardan Birine katılarak Kendi yıldızına sahip olduğunu herkese kanıtlamak is...