Bölüm 6

69 31 3
                                    

O gece bayağa eğlenmiştik. Gece çok geç saatte gitmişlerdi. Bende Yağız'a iyi geceler diyerek odaya geçtim. Onları görmeyeli çok uzun zaman olmuştu. Ve resmen yılların dedikodusunu yapmıştık bir gecede. Kimi zaman gülmüştük  kimi zaman üzülmüştük. Kimi zaman eğlenerek andığımız anılar kimi zaman anmamızın bile yüzümüzün düşürdüğü muhabbetler geçti aramızda. Hiç bir şeyden haberleri yoktu. Gerçi nasıl olucaktı ki, ben nasıl onları görmediysem aynı şekilde onlarda beni görmemişlerdi. Annemin ölümünü, babamın hapiste olduğunu, yani kısaca her herşeyi anlattım ve hepsi çok şaşırmışlar dı. Bazen kendimi çok umursamaz sanıyorum. Yani ne biliyim ailem bir anda yok  oldu. Her kes her şey bir anda değişti. Benim şuan psikolojimin bozuk olması gerekmiyormuydu. Neden böyle rahattım. Neden babamı tutukladıkları gün hiç bir şey olmamış gibi eğlendim onlarla. Neden annemin ölüm yıldönümlerini unutuyordum her seferinde. Neden doğum günlerini kutlamıyordum. Halbuki önceden böyle değildim. Hiç bir özel  gününü kaçırmazdım. O olmadığunda bile. Kendimi tanıyamıyordum artık ne zaman bu kadar umursamaz olmuştum ben böyle. Tamam öncedende çok takan bi tip değildim. Ama bu çok daha farklı. Yani nasıl desem. Farklı işte. Artık ailem hakkında o kadar da endişelenemiyordum. Sanki içimde benden başka bir kişilik daha varmış gibi hissediyorum. Bazen öyle oluyorum ki onlar için ölebilirim. Ama bazende hiç umrumda olmuyorlar. İyice yatağa gömüldüm ve iç sesimin artık susması için yalvarıyordum. Bir yandan 'hayır Asel sen gayet iyisin' diyerek kendimi teselli ediyordum ' sen böyle değildin değiştin' diyen iç sesime küfürler yağdırıyordum. Neler oluyor bana....

**********

Sabah çok geç kalkmıştık. Ve kalktığımızda evde kimse yoktu. Hemde hiç kimse sadece ben ve beyaz kedi. Acaba nerelerdeler. Merak etmiştim. Aramak için odaya gidip telefonumu almak istediğimde aynalığın yanında bir not gördüm.

" Bizi merak etme"

Ne demekti şimdi  bu. Aldığım nottan tatmin olmamıştım ve telefonuma uzanarak Yağız'ı aradım. Ama acmadı. Bir kere daha aradım. Yine açmadı. Bir  kere daha ve bir kere daha. En sonunda telefonumu yatağa fırlattım. Selma ablayı ve Uğur abiyide aradım ama onlarda açmadılar. Neler oluyordu böyle. Yatağa oturup öylece baktım yere. Biraz düşündükten sonra telefonu tekrar alıp Tuana'yı aradım.
İkinci çalışta hemen açtı.
" Vaaay Asel hanım siz buralara uğrarmıydınız yaaa. " evet. Söylediği çümleye hiç şaşırmamıştım. Çünkü bir saat geç arasam bile aynı tepkiyi verirdi. Ve ben onu yaklaşık bir gündür aramıyordum.
" Yaaa sorma " dedim bıkkın bir şekilde. Sanırım bir şeyler olduğunu anlamıştı ki bir anda ciddileşti.
"  Asel.... Sen iyimisin bir şey olmadı dimi. "
Kafamı olumsuz anlamda sağa sola çevirdim ve.
"  Offf bilmiyorum. Aslında kötü birşey olmadı. Ama. Bilmiyorum işte. Gün gece çok eski arladaşlarım geldi. Ve onlarla çok eğlendim. Sabah kalktığımda kimse yok tu evde. Ve  sadece bizi merak etme diye bir not vardı." Tuana sadece dinliyordu. Ve benim içim hiç rahat etmiyordu.
" Yani ne olabilirki en fazla. Ne biliyim acil bi işleri çıkmıştır gitmişlerdir." dedi.
" Neyse sen boşver de bize gel hadi bekliyorum. Hazır ev boşken kafa dağıtırız." dedi. Bende onu onaylayıp telefonu kapattım. Üzerime her zamanki siyah kombinlerimden birini giyip çıktım evden.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
BUĞULU CAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin