Yeniden Doğmak

16 3 0
                                    

Yeniden doğmak , her şeye yeniden başlamak ve eskisi hiç yaşanmamış gibi devam etmek . Acaba nasıl bir duygu ?

Kendini hiç boşluktan aşağıya düşe gibi hissettin mi ?

Peki ya istemediğin şeyleri yapmanın nasıl bir şey olduğunu düşündün mü ?

Ben o hissi bilirim ve tanrıya şükür o hislerden kurtuldum , en azından ben öyle sandım . Aslında bugün yatağımdan yeniden uyanmış gibi kalktım . Sanki iyileşmiştim ve yaklaşık olarak 12 yıldır keyif almadığım uykularımdan eser yoktu . Peki bu nasıl olmuştu . Acaba kurtuldum mu ?

O gün -yine sıradan bir pazartesi- yine okula gitmek için yatağımdan kalktım ama dediğim gibi birşeyler bana baskı yapmadan ve ilk kez kabuslarımdan terlerle kalkmayıp rahat bir şekilde uyanmıştım . Bir anda aklımdan en son ne zaman bu şekilde uyandığımı düşündüm bir anda ama hatırlayamadım . Ardından okul için aşağıya indim ama ev bomboştu ve sessizdi . O kadar sessizdi ki hareketsiz kaldığımda kalp atışlarımı sayabiliyordum . Aslında bu durum benim için alışılageldik bir şeydi ama nedense bugün garipsedim . Okul için kettle a su koyduktan sonra elimi yüzümü yıkamak için banyoya girdim . Elimi yüzümü yıkadım , saçımı düzleştirdim ve mutfağa doğru yürüdüm . Mutfağa girerken aniden içim ürperdi neden olduğunu bilmiyordum ama içidmen bir ses kaçmam gerektiğini söylüyordu . Bir şeyler yanlış gidiyordu . Anlam vermediğim türden bir şeydi bu . Normalde 1-2 dk sonra tekrar kendime gelirdim ama bu 10 dk boyunca sürdü . Artık huzursuzluk her tarafımı kaplamıştı . Ne yapacağımı bilmiyordum . O sırada kapı çaldı . Kapıya doğru ağır ve titrek adımlarla yürüdüm . Kapıyı açtığımda önümde 2 tane çocuk vardı ve yüzleri maskeliydi . Önce '' Bugün cadılar bayramı da benim mi haberim yok '' dedim gülerek . Çocuklar sadece bana bakıyordu ve bende onlara anlam vermeye çalışıyordum . Ardından 1 dk kadar yüzlerindeki tuhaf maskelerle ikisi de bana korkunç bir şekilde bakıyorlardı . Ardından '' tama sizi konuşturmanın yolunu biliyorum dedim '' ve şeker almak için mutfağa doğru yürüdüm . Kapıya geldiğimde kapı kapalıydı ve üst kattan çocukların kıkırdama sesleri gelmeye başladı . Ben daha ne olduğunu anlamaya çalışırken yatak odasından kırıma sesleri yükseldi . Hızlı adımlarla yatak odasına doğru yol aldım ve kapıyı ellerimin titremesi ile zar zor açtım . İçeriye girdim ama etrafta kırık birkaç çerçeve ve yırtılmış yatak çarşafından başka bir şey yoktu . Elim polisi aramak için telefona gitti ama bir anda aklıma bu da zihnimin bana oynadığı bir oyun olup olmayacağı geldi . Açıkçası korktum ve aramadım . Telefonu elime alıp kilit ekranını açtığımda saatin 12.45 olduğunu ve okula yaklaşık olarak 4 saat geç kaldığımı gördüm . Bir anda panikledim , elim ayağıma dolaştı ve etrafta deli gibi koşuşturmaya başladım kettle deki su çok fazla kaynadığı için kettle den ıslık türünde bir ses geliyordu . Ardından yemek yemeyi bile unutup okula gitmek için kapıyı açtım ve karşımda yaklaşık 4 ay önce ölmüş olan annemi gördüm . Ve elinde üzerinde kan olduğunu düşündüğüm bir bıçak tutuyordu . Ardından beni ardı ardına 10-15 kez aralıksız bıçakladı ve gözden kayboldu . O anda neler olduğunu öçok fazla hatırlamıyorum ama hastanede gözümü açtığımı biliyorum . Hastanede uyandıktan 5-10 dk sonra içeriye bir hemşire girdi ve benim serumuma bir iğne enjekte etti . Önce anlamamıştım ama o hemşire ANNEMDİ .


*O*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin