Luhan evin içinde sinirle ileri geri yürüyordu. Minseok’u bulduğu yerde öldürecek gibiydi resmen. Kapının açılmasıyla o tarafa doğru adeta fırladı. Minseok üstü başı dağılmış ellerinde birden fazla poşetlerle içeri girmeye uğraşıyordu. Luhan onun bu haline gülerek yanına koşup sevgilisinin elinden poşetleri aldı.
“Minnie bunlar da ne böyle ?” Minseok cevap vermek yerine mutfağa doğru yürüdü. Yorgunluktan ölecekmiş gibi hissediyordu. Luhan’ın aynı soruyu ardı ardına sormasını dikkate almayarak kendine bir su doldurdu. Suyu içmenin verdiği rahatlıkla dudaklarında bir tebessüm oluştu.
“Minnie ?”
Minseok dikkatini Luhan’a sonunda verebildiğinde Luhan endişeyle sevgilisinin yüzünü ellerinin arasına aldı. “Minnie iyi misin?” Minseok başını sallayıp sevgilisinin dudaklarına küçük bir öpücük kondurdu.
“İyiyim Luhan, sadece biraz fazla yoruldum”
Luhan gülümseyip başını salladığında sevgilisinin boynundaki kravatı çıkardı. Ardından boynuna öpücükler kondurmaya başladı. Minseok kafasını geriye atıp nefes verdi. Dayanması gerekiyordu. Luhan dudaklarını ayırmadan Minseok’un düğmelerini açmaya başladı. Minseok Luhan’ın ellerini tutmuştu. Luhan merakla kafasını kaldırdığında Minseok yorgun olduğunu söyleyip yukarı çıkmıştı. Bu hafta kaçıncı reddedilişiydi bilmiyordu Luhan. Elinin tersiyle gözlerini silip Minseok’un aldıklarını yerleştirdi.
*
Baekhyun aşağıya inip Luhan’a acıktığını söyleyecekti ki. Luhan zaten yemek yapıyordu. Ona daha dikkatli bakınca Luhan’ın ağladığını gördü. Yanına gidip elini omzuna koydu. Luhan dikkatini yemekten alıp Baekhyun’a vermişti. Ardından Baek’e hızla sarılıp omzunda ağlamaya başladı.
“Hyung sakin ol da bana neler olduğunu anlat”
Luhan başını kaldırmadan konuştu “Lay, Lay’i ara buraya gelsin” Baekhyun Luhan’ı dinleyerek Yixing’i eve çağırmıştı. Luhan tezgâhın altını kapatmış oturma odasında Baekhyun ile beraber Yixing’i bekliyorlardı.
“Hyung, Xiumin hyung nerde?”
Luhan ellerinin arasında tuttuğu kafasını kaldırıp Baekhyun’a baktı. “Kris ve Tao’ya dükkân için yardım edeceğini söyledi.” Baekhyun anladığını belirtircesine kafasını salladı. Tao ve Kris bir hafta önce kendilerine bir çiçek dükkânı almışlardı. Kris başta bu işe yanaşmamıştı ama Tao sayesinde ikna olmuştu.
Kapının çalınmasıyla Baekhyun heyecanla yerinden fırlayıp kapıya doğru adeta koştu. Kapıyı açtığında Yixing içeri hızla girmişti. Baekhyun’un kalbi acımıştı çünkü ilk defa birisi onu umursamıyordu. Bir ‘Merhaba’ demek ne kadar zor olabilirdi ki?
Yixing Luhan’ı gördüğü gibi sarılmıştı. Luhan onun sarılmasıyla kuruduğunu sandığı gözyaşları tekrar akmaya başlamıştı. Yixing Luhan’ın sakinleşmesi için sırtını pat patlıyordu. “Gege,sakin ol ve bana ne olduğunu anlat” Luhan Minseok’un onu bir haftadır istemediğini,eve geç geldiğini tek tek anlatmıştı. Yixing Minseok’un ne yaptığını biliyordu elbette ve sırını koruyacağına söz vermişti.
Yixing mutfağa gidip Luhan için sıcak çikolata hazırlamaya başladı. O sırada Baekhyun onu kapıya yaslanmış bir şekilde izliyordu. Sıcak çikolataları hazırladıktan sonra onları rahat taşıyabilmek için tepsi aramaya başladı. Her yeri arıyor ama bulamıyordu. Baekhyun onun bu haline gülüp sonunda yardım etmeye karar verdi.
Baekhyun tepsiyi çıkarıp Yixing’in önüne koyduğunda Yixing korkuyla yerinde sıçarmıştı. Onu izlediğini ya da yanında dolaştığını bilmiyordu. Korkuyla göğsünü tutarken Baekhyun onu inceliyordu. Ona göre o mükemmeldi. Kyungsoo ona her zaman söylerdi ‘Aşk insanları mükemmelleştirir’ diye ama inanmazdı.
Yixing bardakları tepsiye dizip Luhan’ın yanına gitti tabii Baekhyun’da arkasından gitmişti. Salona geldiklerinde Luhan’ın hala ağladığını gördü. Sıcak çikolataları sehpaya bırakıp Luhan’a baktı Yixing. “ Ne oldu ?” Luhan bir türlü ağlamasını durduramıyordu. “Te-telefonunu başka bir kız açtı.” Yixing’in şaşırmış gibi yapması gerekiyordu. Plana bağlı kaldı ve şaşırmış gibi yaptı.
“Saçmalama Xiumin hyung öyle şey yapmaz.” Diye savundu Baekhyun
Bu savunma işine yaramamıştı Luhan’ın. Gözlerini silip iki eliyle fincanı kavradı. Yixing daha fazla nasıl saklayacağını bilmiyordu. Bir an önce Minseok ile konuşmalıydı. Bunu daha fazla saklayıp Luhan’ın kendini yıpratmasına göz yumamazdı. Baekhyun onun bu kadar sakin davranmasına şaşırıyordu. Sonunda dayanamadı ve Yixing’i kolundan tutarak odasına çıkardı.
Odaya geldiğinde Yixing’i içeri sokup odasının kapısını kapattı. Yixing şaşkın bir şekilde Baekhyun’a bakıyordu. Baekhyun yatağa oturup konuşmak için derin bir nefes aldı. “Minseok hyung onu aldatıyor mu?” Yixing’in gözleri genişçe açıldı. Baekhyun’a söylese bir şey demeyeceğini düşünüyordu ona anlatmaya karar verdi.
“Onu aldattığı yok sadece Luhan gege için bir sürpriz hazırlamakla meşgul.”
Baekhyun kafasını kaldırıp Yixing’e baktı. Yani boşuna korkuyorlardı. Luhan’a anlatmak için ayağa kalktığında Yixing onu yatağa geri oturtturdu. Ardından kendisi de yanına oturup Baekhyun’a baktı. “ Gerisini anlatamam ama lütfen Luhan gegeye söyleme.” Baekhyun başını sallayıp Yixing’e baktı.
Kapının çalınmasıyla Yixing yerinden fırlayıp kapıyı açtı. Minseok gelmiş Luhan ise odasına kapanmıştı. “Lay şimdi yapmalıyız. Hazır mı her şey ?” Yixing başını sallayıp Luhan’ın odasının kapısını tıklattı.
“Gege, aşağı gelebilir misin?”
Luhan kırmızı gözleriyle kapıyı açtığında Yixing onun için üzülmüştü fakat yapabileceği bir şey yoktu. Minseok’a söz vermişti. Luhan’ın arkasından ilerleyip aşağı indiler. Minseok her yere kalp şeklinde balonlar doldurmuştu. Ve yerde dizinin üstünde durmuş cebinde sakladığı kutuyla bekliyordu.
“Xiumin bunlarda ne?”
Luhan şaşkınlıktan ne yapacağını bilmiyordu. Yixing ise bunları önceden bildiği için Baekhyun’u kolundan tuttuğu gibi evden çıkardı. Minseok cebinden yüzük kutusunu çıkarıp Luhan’ın elini tuttu.
“Seninle tam iki yıldır beraberiz. Seni ne kadar çok sevdiğimi herkes biliyor ve artık ruhumu, bedenimi ve kalbimi tamamlamanı benim eşim olmanı istiyorum Luhan.”
Luhan’ın gözleri yeniden dolmuştu fakat bu sefer mutluluktandı. Minseok yüzükleri taktıktan sonra ona sıkıca sarılmıştı. Minseok mutlulukla Luhan’ın dudaklarını öptü. Luhan ona bakarak gülümsedi. Minseok onun gülümsemesine, sesine, gözlerine kısacası her şeyine âşıktı.
Yixing böğürtlenli pastasından bir parça daha alıp ağzına attı. Dudağının kenarına biraz pasta bulaşmıştı. Baekhyun onun bu haline gülüp ona doğru uzandı. Yixing şaşkınlıkla gözlerini büyütürken Baekhyun dudağındaki pastayı parmağıyla sildi.
“Seni öpeceğim mi sandın?”
Yixing utançtan kızarırken Baekhyun onun bu haline yine sadece gülümsemekle yetindi. “H-hayır.” Baekhyun tekrar ona doğru eğildi. “Emin misin?”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Counting Stars|BaekLay ✔
FanfictionHer gece yıldızları saymalıydık beraber, Onların sonsuzluğunda kaybolmalıydık.