“Kaçmak isteyen yok ki.”
Dudaklarımla pürüzsüz boynunda iz bırakacak kadar emdiğimde yavaşça geri çekildim ve yaptığım esere baktım. Yavaşça kulağına yaklaştım. “Zhang Yixing, sen sadece benimsin.” Yixing’in dudaklarındaki gülümsemeyle tekrar kendimi Yixing’in boynuna gömmüştüm. Bana inlemelerinden birini bırakırken dışarıdan gelen öksürük sesleriyle boynundan istemeyerekte olsa ayrılmak zorunda kalmıştım.
“Çık dışarı üstümü değiştireceğim.”
Yixing zorla beni dışarı ittiğinde bana bakan şaşkın gözlere aldırmayarak koltuklardan birine attım kendimi “Biraz daha dursaydın becerdiğini düşünmeye başlıyorduk. Sahi yatakta nasıl?” Hah harika. Sıkıştır bizi Luhan. Umarım Minseok seni bir güzel becerirde. Neyse. Yixing üstünü değiştirip çıktığında benden en uzak köşeye oturmuştu. Hadi ama bana bunu yapamazsın Yixing! Hiç adil değil.
Yixing! Bana bak. Burada çıldırıyorum! Yixing! Denediğimiz takımların parasını ödedikten sonra herkes bir tarafa dağılmıştı. Yixing beni beklemeden yürümeye başladığında bir an kendime gelememiş onun arkasından bakakalmıştım. Kendime geldiğimde çoktan benden uzaklaşmıştı. Ona yetişmek için koşmaya başladığımda aniden bir mağazanın önünde durdu.
Burayı bilmiyordum ama çiçekçi olduğu her yerde duran çeşitli çiçeklerden belliydi. İçeri girdiğimde Yixing bir çocuğa sarılmıştı. Kim olduğunu çözemiyordum çünkü çocuk kafasını benim Yixing’imin boynuna gömmüştü. Boğazımı temizlediğimde birbirlerinden ayrılıp bana baktılar.
Bu çocuğu bir yerden tanıyordum. Neydi adı.. Hah. Tao! Onlara baktığımı görünce Yixing açıklama yapmak istediği için kolumu kavrayıp beni içeri çekti. “Tao, bu Baekhyun. Baekhyun bu da Tao en yakın arkadaşım.” Başımla selam verdikten sonra içeri kapıdan Wufan’ın çıkmasıyla bütün kıskançlığım bitmişti. Wufan gülümseyip yanıma geldiğinde bana sarıldı. Arkadan bize meraklı gözlerle bakan iki kişiye döndüğümüzde açıklama yapmak için ağzımı açmıştım ki Wufan benden önce davrandı.
“Xiumin’in şirketinde çalıştığımı hatırlarsınız. O da orda çalışıyor.”
Yixing gülümseyip kenarda duran çiçek buketini aldıktan sonra Tao ve Wufan’a sarıldıktan sonra dükkandan çıktı. Sanki ben yokmuşum gibi davranmaya devam ediyordu. Wufan ve Tao’ya bir şey demeden dışarı fırladım. Kapıda beni bekliyordu. Ona şaşkınca baktığımda elimi tuttu ve yürümeye başladı. Hiçbir şey demeden onu takip etmeye başladım.
Eve gelene kadar hiç konuşmamıştık. Eve geldiğimizde elimdeki poşeti de alıp yukarı çıkmıştı. Üstümdeki montu ve ayakkabılarımı çıkarıp ikimizin de evimizde en sevdiğimiz odaya gittim. Evimiz. Yixing ve benim evim. Odaya girdiğimde bıraktığım gibi duruyordu. Biraz dağınık. İkimizde böyle rahat ediyorduk ve bu odaya bizden başka kimsenin girmesine izin vermiyorduk.
Sehpada büyük ihtimalle Yixing’in içmeyi unuttuğu kahveyi alıp mutfağa ilerledim. Yixing altında sadece eşofmanıyla dolaşıyordu. Baekhyun ona dik dik bakmayı sakın düşünme mutfağa girip bardağı bulaşık makinesine yerleştirdim. Yixing tam ben mutfaktan çıkacakken içeri girmişti. Ona baktığımda kafasını kaşıdı. “Kazağımı bulamıyorum. Mavi olanı hani sende de olan” Onun bu haline gülüp az önce çıktığım odaya girdik. Kanepeye fırlatılmış kazağı alıp ona uzattım. “Burada ama istersen giyme yıkansın.” Kafasını tamam anlamında sallayıp kazağı elimden aldı ardından da odadan çıktı.
Etrafa göz gezdirip ortalığı birazda olsa toplama kararı almıştım bu olaydan sonra. Yerde küçük bir tepecik oluşturan defter sayfalarını çöp kutusuna doldurmaya başladım. Yixing sonunda bir kazak bulmuş ve yanıma gelmişti. “Yardım gerekiyor mu?” Kafamı evet anlamında salladığımda kenara konulmuş kitapları kitaplığa yerleştirmeye başladı.
Bir saatin sonunda odayı tamamen temizleyebilmiştik. Yixing gülümseyip kolunu omzuma attı. “Bence kendimizi ödüllendirmeliyiz.” Kafamı çevirip şaşkınca ona baktığımda kahkaha attı. “Aklın yanlış yerlere gitmesin...” Eliyle karnını tuttu ardından devam etti. “Açım. Yemek yiyelim diyecektim” Ben yanlış anlamamıştım ki. Yani belki birazcık. Kafamı tamam anlamında salladığımda mutfağa gitti. O mutfakta yemek yaparken bende üstümdeki kıyafetleri değiştirebilmek için odamıza çıktım.
**
Yixing
Baekhyun odamıza çıktığında mutfağa gidip yemek yapabilmem için gerekli malzemeleri çıkarıp yemek yapmaya başladım. Tanrım çok acıkmıştım. Ve yemek yapmak daha da beni acıktırmıştı. Oda da yankılanan karnımın guruldusu da bu işi kolaylaştırmıyordu. Yemeği hazırlayıp ocağa koyup pişmesini beklemeye başladım. Baekhyun hala ortalıkta yoktu. Beklerken sıkılmamak için cebimden telefonumu çıkarıp oyun oynamaya başladım.
O sırada belime dolanan iki kol bütün dikkatimi dağıtmıştı. Baekhyun bana sarılıyordu. Ona doğru dönüp kollarımı boynuna doladım. Ardından yüzümü boynuna gömmüş kokusunu içime çekiyordum. Bu saate kadar trip atmış olabilirdim ona belki ama bana böyle sarılacağını bilseydim daha önceden yapardım.
Kafamı kaldırıp dudaklarından öpmeye başladığımda anında karşılık vermeye başlamıştı. Onu tezgaha yaslayıp öpüşümüzü derinleştirdiğimde burnuma dolan yanık kokusuyla çekilip yemeği ocaktan aldım. “Ah harika yemeği yaktım.” Diye sızlandığımda gülmeye başladı. “Ne oldu? Neden gülüyorsun?” Dudaklarını birbirine bastırıp gülmesini durdurmaya uğraşıyordu ama bu Baekhyun için oldukça zor bir şeydi. Sonunda konuşmaya karar verdiğinde gülmesi de durmuştu.
“Az önce beni öyle öpersen aç kalırız işte.”
Gözlerimi devirip tencereyi temizledikten sonra ona baktım. “Seni yiyebilirim biliyorsun değil mi?” Şaşkınlıktan gözlerini açıp bana baktığında üstüne doğru yürümeye başladım. O da geriye doğru adım atıyordu. Onu duvarla arama kıstırdığımda dudaklarımı dudaklarına değdirerek konuştum.
“Ne o seni öpeceğimi mi sandın?”
Sinirle beni üzerinden ittiğinde şimdi gülme sırası bendeydi. Sinirle bana bakıyordu. Zorla gülümsememi durdurup ona baktığımda hala sinirliydi. “Düğüne kadar sinirin geçmeyecek anlaşılan.” Kıkırdayıp dolapta duran tavukçunun numarasını tuşladım. Mutfağın camını açıp içerideki yanık kokusunu dağılmasını bekledim. Baekhyun hala sinirle bana bakıyordu.
“İnan bana düğünde herkes işi pişiriyor. Ve bizde bunu yapacağız Zhang Yixing. Benden bu sefer kolay kaçamayacaksın.”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Counting Stars|BaekLay ✔
FanficHer gece yıldızları saymalıydık beraber, Onların sonsuzluğunda kaybolmalıydık.