“Aman Tanrım! Öleceğim! Birazdan öleceğim!”
Baekhyun nefesini kontrol etmeye çalışarak etrafına bakındı. İlk defa hayatında bu kadar heyecanlanıyordu. “Aman Tanrım. Ya hemen o şeyi yapmak isterse.” Baekhyun kendini tokatlamaya başladığında Kyungsoo arkadaşının ellerini tutup onu koltuğa oturttu.
“Kız gibi görünüyorsun.”
Öldürücü bakışlarını Luhan’a gönderirken tekrar nefes aldı Baekhyun. Beyaz papyonunu aynada düzeltip kendisine baktı. Parmaklarını yüzüğünün üstünde gezdirdi. Yixing’i gerçekten seviyordu. Hayatında hiç kimseyi sevmediği kadar hem de.
“Hazır mısın Baekhyun?”
Baekhyun kafasını kaldırıp kapıda duran Wufan’a baktı. Siyah takımı içinde harika görünüyordu. Cesaret verici gülümsemesi gözlerindeki endişeyi gizlemek için doğru maskeydi. Ama Baekhyun endişeyi onun gözlerinden okumayı başarabilmişti.
“Tabii ki de.”
**
Yixing, boynundaki kravatı gevşetti. Biraz daha Baekhyun’u görmeden durursa buradan hızla kaçmayı ve sevgilisine kavuşmayı planlıyordu. Masada duran çikolatalardan bir tane daha yedi. Tao’nun ve Jongin’in bakışlarını görmezden gelerek tekrar kravatını düzeltti.
“Takımını batıracaksın bu gidişle. Hem hangi akıllı ikinize de beyaz takım giydirmeyi düşündü?”
Tao bu sefer sert bakışlarını yanında oturan çocuğa doğrulttu. Jongin ağzında sanki fermuar varmış gibi kapatıp olduğu yere çöktü. Yixing onların haline gülmeden edemedi. Aynada son kez kendine bakıp düğünün yapılacağı alana doğru yürümeye başladılar.
“Ah Tanrım, güzelim takım yemyeşil olacak!”
Yixing, Luhan’ın sesini duyduğunda gülümseyerek onların bulunduğu tarafa yürümeye başladı. “Baekhyun nerde?” Yixing, merakla etrafına bakındığında Minseok ona bakıp gülümsedi. “Sevgilin birazdan gelecek Xingxing.” Minseok destek verircesine küçüğünün sırtını patpatladı.
Birkaç ay önce aynı şeyleri kendisi de hissetmişti. Tao’nun cırlamasıyla herkes dikkatini ona çevirdi. “Tao! Ne oldu?” Wufan koşarak sevgilisine sarıldı. Tao gözleri kitlenmiş tek bir yere bakıyordu. Yixing kafasını o yöne çevirdiğinde gördüğü şeyle donakaldı. Sevgilisi.. Beyaz takımının içerisinde harika görünüyordu.
“B-Baekhyun…”
Yixing, kuruyan dudaklarını yaladıktan sonra sevgilisine yaklaştı. Baekhyun ise sevgilisinin ona gelişini izliyordu. “Tanrım..” Baekhyun, elini öne doğru uzatıp Yixing’in elini kavradı. “Eğer beni terk edersen seni öldürürüm.” Sevgilisinin elini daha da sıktığında ona bakıp gülümsedi.
“Bende seni seviyorum, Baekhyun.”
**
“Hala Baekhyun’un benden önce evlendiğine inanamıyorum.”
Kyungsoo somurtarak sevgilisine baktı. Sevgilisine daha dikkatli baktığında elinde bir şey tuttuğunu fark etti. “O.. Tanrım.. o bir yüzük kutusu!” Kyungsoo yerinde heyecanla zıplarken Luhan onu yakasından kavradığı gibi çekelemeye başladı. Jongin yeni evli çiftin yanına gidip gülümsedi.
“Tebrikler dostum.”
Baekhyun ile sadece tokalaşırken Yixing ona kocaman sarılmıştı. “Kocan beni dövmeden önce ayrılmamız lazım.” Yixing, gülümseyerek çekildiğinde Baekhyun kollarını eşinin beline dolamıştı bile. “Seni sahiplendi bile baksana.” İkisi de Jongin’e gülümsedikten sonra evlerine gitmek üzere yanlarından ayrıldılar.
“Ah, lanet olsun Kim Jongin! Arabaya tenekeler bağlamış!”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Counting Stars|BaekLay ✔
FanfictionHer gece yıldızları saymalıydık beraber, Onların sonsuzluğunda kaybolmalıydık.