f i n a l

3.5K 270 147
                                    


Dipsiz bir kuyunun içinde gibiydi. Hızla aşağıya düşüyordu ve onu kurtarabilecek tek kişi de Baekhyun'du. Ellerini tutup onu çekecek tek kişi oydu. Lakin Baekhyun arkasına bile bakmadan Chanyeol'ü oraya kendisi itmişti.

Öyle hissediyordu Chanyeol. Dipsiz bir kuyuda yapayalnız. Saatlerdir ağlıyordu ve gözlerinden süzülen yaşları sildikçe yenileri akıyordu. Odanın duvarında yankılanan hıçkırıklarını duyan kimse yoktu.

Baekhyun onu bırakmakta haklıydı. Kim böyle bir şeyi kabul edebilirdi ki? Siz eder miydiniz? Chanyeol'de, Baekhyun gibi yapardı. Buna emindi. O yüzden ona kızamıyor ya da suçlamıyordu.

Ama bir umut düşmüştü işte kalbine. Sanmıştı ki yaşadıkları o güzel günün ardından her şey düzelecek. Lakin çok fena yanılmıştı. Yanlış düşünmüştü kendini umutlandırmıştı. Şimdi de onun üzüntüsünü yaşıyordu. Hayal kırıklığına uğramıştı. Ama böyle olacağı başından belliydi.

O kaza yaşandığında henüz 15 yaşındaydı. Para düşkünü zengin bir veletti ve babası onu parayla kandırdığında susmuştu. Ortada bir yanlış olduğunu ve o yanlışı düzeltebilecek tek kişinin kendisi olduğunu biliyordu. Ama lanet olsun ki susmuştu!

İlk kabusunu 16 yaşında görmüştü. Sonrası da gelmişti. Hep aynı rüyayı görüyordu. Yardım isteyen bir çocuk ona yardım etmesini söylüyordu. Fakat Chanyeol umursamıyordu. Sonuçta basit bir rüya deyip geçiyordu.

Ama daha beterlerini gördüğünde 18 yaşına girmişti. Artık bir şeyleri düzeltmesi gerektiğini biliyordu. Artık susmayacaktı. Babasının onu parayla kandırmasına izin vermeyecekti. Denemişti hemde defalarca hep bir şekilde engellendi.

19 yaşında tam her şeye yaklaşmış anlatacakken Sojin hamile kalmıştı. Zorla evlendirilişinin ardından bir bebek sahibi olma fikri Chanyeol'ü çok korkutmuştu. İstese aldırtabilirdi. Ama o masumdu ve kıyamıyordu.

Artık pes etmişti. Kabuslar görmemek için geceleri uyumuyordu bile. Tamamen çökmüş bir haldeyken o çıkmıştı karşısına. Baekhyun.

İlk görüşte aşk dedikleri şey bu olsa gerek demişti. Gittikçe yakınlaşmalarının ardından Chanyeol duygularını itiraf etmişti. Her şey çok güzelken aslında kötüydü. Baekhyun'un kazada ölen adamın oğlu olduğunu ayrıca Sehun'un da üvey oğlu olduğunu öğrendiğinde ne yapacağını şaşırmıştı. Her şeyi anlatıp kurtulmayı defalarca istemişti. Ama beceriksizliği yüzünden yapamamıştı.

Ve korktuğu başına gelmişti. Kendisinden duymasını isterken Sehun'dan duymuştu her şeyi. Belki kendisinden duysaydı her şey daha farklı olurdu diye düşünüyordu.

Şimdi ise tamamen yalnızdı işte. Belki de Tanrı onu bu şekilde cezalandırıyordu.

Aklına dolan Baekhyun'la geçirdiği güzel anılarla daha şiddetli ağlamaya başlarken mektubu hatırlamıştı. Koluna sildiği gözyaşlarıyla ayaklanıp koltuğun üzerindeki zarfı eline alıp bir köşeye otururken zarfı yırtmıştı. İçindeki mektupu çıkarıp derin bir nefes alarak okumaya başladı.

Ne diyeceğimi ya da nasıl başlayacağımı bilmiyorum. Mektup yazmaktan her zaman nefret etmişimdir. En son ne zaman yazdım onu bile hatırlamıyorum. Sonuçta artık teknoloji çok gelişti ve mektuba gerek duyulmuyor. Ama bizim için en iyisi mektup diye düşündüm.

you wont miss me :: chanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin