0 8

2.6K 286 118
                                        

Baekhyun yaz mevsiminin sıcak esintisi eşliğinde yürürken hayal ettiği tek şey şuan da abisi yerine sevgilisiyle yürümekti. Henüz bir sevgilisi yoktu ama acilen birini bulmalıydı. Çünkü abisiyle yürümekten nefret ediyordu. Tamam 16 yaşında olabilirdi. Yaşıtlarına oranla biraz küçük görünüyorda olabilirdi. Ama kendini koruyabilirdi. Abisinin hergün onu okuldan almasına gerek yoktu. Bir sevgilisi olsa bu işkenceye belki de maruz kalmazdı.

"Baekhyun beni dinlemiyor musun?" Tabii ki de dinlemiyordu. Tanrı aşkına neden kız arkadaşlarıyla yaptığı o iğrenç şeyleri dinlesindi ki? Gidip bu iğrenç şeyleri arkadaşlarına anlatması gerekiyordu kardeşine değil!

"Ne diyordun abi?" Baekhyun bıkkın bir nefes verip abisine döndüğünde Sehun kulağını çekmişti.

"Demek dinlemiyordun beni!" Baekhyun kulağını kurtarmaya çalışırken şekilden şekile giriyor olduğu yerde zıplıyordu.

"Seni göt herif bırak beni!" Sehun, Baekhyun'un kulağını bırakıp poposuna vurmaya başlamıştı.

"Ya abi vurmasana!"

"Bana yardım edersen vurmam."

"Tamam tamam edeceğim." Sehun vurmayı bırakıp hiçbir şey olmamış gibi Baekhyun'un koluna girip yürümeye devam etti.

"Hani şu sana bahsettiğim kız varya?" Baekhyun bir süre düşündü. Hangisiydi acaba?

"Hangisi abi? Sen bana o kadar çok kızdan bahsediyorsun ki hatırlayamadım." Baekhyun haklıydı o yüzden Sehun bahsettiği kızı anlatmaya başladı.

"Hani evlenmeye karar verdiğim kız. Sojin." Baekhyun'un gözleri şaşkınlıkta açılmıştı. Şu annesinin asla izin vermeyeceği kızla evlenmek mi istiyordu Sehun?

"Unut onu abi annem asla izin vermez." Sehun'un yüzü düşmüştü. Evet annesi izin vermeyeceğini kesin bir dille söylemişti ama ona yardım edecek, annesini ikna edecek birini tanıyordu.

"Canım kardeşim, kardeşlerin en güzeli bana yardım etmelisin. Annemi bir tek sen ikna edebilirsin." Baekhyun abisinin kolunu itip koşmaya başlamıştı. Asla annesine yalan söyleyemezdi. Sehun'da arkasından koşmaya başladığında Baekhyun arkasına bakarak koştuğu için duvara çarpmıştı.

Bir dakika!

Yaya geçidinde duvarın ne işi vardı ki?

Başını kaldırıp duvar olduğunu düşündüğü -çünkü çarptığı şey çok sertti- ama aslında çarptığı kişinin bir insan olduğunu fark ettiğinde geri çekilmişti.

"Ben özür dilerim." Çarptığı kişinin önünde eğilip özür dilediğinde saçlarını karıştıran elle bir iki adım gerilemişti.

"Koşarken arkana değil önüne bakmalısın ufaklık." Diyip göz kırptığında Sehun nefes nefese yanında bitmişti.

"Oh Bay Park ne işiniz var burada?" Sehun'un onu tanımasına şaşırmıştı.

"Sojin'i almaya gidiyordum." Baekhyun, Sojin ismini duyduğunda çarptığı kişinin o kızın abisi olduğunu düşündü.

"Bu ufaklık kardeşin mi?" Baekhyun ufaklık deyişine sinirlenmişti ve sinirini belli edemediği için dudaklarını ısırıyordu.

"Evet kardeşim Bay Park." Bay Park'la gözleri buluştuğunda bir anda hızlanan kalbini koşmamın etkisiyle olduğunu düşünüyordu.
"Ben Chanyeol. Senin adın ne ufaklık?" Elini uzattığında uzatılan eli sıkıp adını söylemişti.

"Baekhyun." Aralarında olan o tuhaf etkileşim ikisini de rahatsız etmemişti. Biri hariç.

Sehun uzun süredir birleşik olan elleri ayırıp Baekyun'u arkasına almıştı. Bay Park'ı çok iyi tanıyordu ve bakışlarından kardeşine bir şeyler hissettiğini fark etmişti.

Onu tanıyordu, erkeklere olan ilgisini de biliyordu. Kesinlikle Baekhyun'la olmasına izin vermezdi.

Ama kaderin işlediği bu hayatta Sehun bu ilişkiye asla karışamazdı.

~~

Y/N: Birkaç bölüm tanışmadan sonrasını ve sevgili oldukları zamanlara deyineceğim sonra tekrar normale döneceğiz~

Hiç yorum gelmiyor üzülüyorum;( yapanlara teşekkür ederim😘

Sizi seviyorum~❤

you wont miss me :: chanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin