Gizemli Rüya

148 9 4
                                    

Artık uyanmıştım. Yanımda Tuana vardı sadece, diğerlerinin nerde olduklarını sorduğumda Ekrem hocanın yurda gönderdiğini odada bizi beklediklerini söyledi. Gördüğüm rüyanın artık ne anlama geldiğini öğrenmem gerekti,gözlerimi kapattığım her an tekrar görüyordum hatta dalıp gittiğim zaman bile karşımda o çocuk beliriveriyordu ve bu durumdan korkmakla beraber sıkılmıştım. Tuana'ya hadi artık gidelim dedim. Odaya ilerlerken koridorun sonunda Ekrem hocayı gördük Tuanaya Ali hocanın yaptıklarını Ekrem hocaya anlatıp anlatmadıklarını sordum. Kafasını sallayarak söylemedik der gibi bana baktı. Hemen gidip Ekrem hocaya zamanı geriye almadan önce orada Ali hocayı da gördüğümüzü ve Kara Cadıyla beraber bize saldırdığını anlattık. Ekrem hoca zaten biliyormuş gibi " ondan böyle bişeyi bekliyordum zaten, bu konuyla ben ilgileneceğim önce müdürle konuşup sonra yapmam gerekenleri yapacağım" dedi. Esra, Eda ve Büşra odada beni görür görmez çığlıklar atarak sevinmeye başlamışlardı. Biraz eğlendikten sonra yatıp dinlenmek istediğimi söyleyerek, yatağıma uzandım. Biliyordum gene kanlar içindeki benden yardım isteyen çocuğu görecektim fakat benim istediğimde buydu etrafa daha net bakarak belki bi ip ucu bula bileceğimi düşünüyordum. Ve her zaman ki gibi uykuya dalar dalmaz, ellerini bana uzatıp beni bul sana yardım edeceğim, herşey senin elinde diyordu. Etrafa iyice bakınlaya başladım. Duvarlarda garip semboller vardı, çocuğun boynunda bir kolye vardı ve tam giderken bana bunu fırlatmıştı. Bu sefer diğer rüyalarımdan farklı şekilde bi kolye vermişti kanlı çocuk. Kolye ye baktığımda üstünde bir sembol olduğunu gördüm. Sembolü iyice ezberlemiştim. Tuananın beni   dürtmesiyle uyandım. Kimseyle konuşmadan elime bi kağıt ve kalem alıp hemen o sembolü çizmeye başladım. Tuana Esra ve Eda merakla bi kağıda bi bana bakıyordu soru soruyorlardı fakat konuşmuyordum bile çünkü o sembolü unutamazdım. Neyse ki sonunda çizmiştim sembolü kağıda ve hemen Ekrem hocanın yanına koştum yanımda Esra Büşra Tuana ve Eda da gelmişlerdi. Odanın önündeydik kapıyı tıklatıp içeriye daldım hemen Ekrem hoca hepimizin teker teker yüzüne baktı, ben konuşmasına fırsat vermeden " hocam bu sembol ne demek, gördüğüm rüyadan ki çocuk bunu uzattı bana ve sürekli beni bul diyerek uzaklaştı, bunun anlamını bula bilir miyiz"  dedim. Ekrem hoca bunu daha önce de gördüğünü söyledi ve bir dakika bekleyin diyerek birisini aradı ve bu sembolü tarif etti, Ekrem hoca daha tamamını tarif etmeden karşısındaki adam sözünü kesmiş olmalıydı ki tarif etmeyi bırakıp neler olduğunu anlatmaya başlamıştı. Sonra bir adres aldı ve telefonu kapatıp bize anlatmaya başladı. " Bu sembol benim de doğru hatırladığım gibi, bir aile yadigarı yani bu kolye ve üstündeki sembol nesilden nesile geçmiştir. Bu aile de ki herkes geçmişten günümüze kadar büyücüydü, ailenin her ferdi büyücü olarak dünya ya geldi. Sadece tek bir çocuk peri olarak dünya ya geldi. Kara Cadı bu çocuğun peşine düştü, ailesi çocuğu Kara Cadıdan korumak için çeşitli yollara başvurdu. Fakat ailenin tamamı kayboldu ne o çocuktan nede ailesinden haber alınamadı bir daha. Herkes ailenin Kara Cadı dan kaçmak için kaybolduğunu söyledi, bunların yanında Kara Cadı'nın aileyi yok edip çocuğu kaçırdı söylentisi de vardı. Rüyanda gördüğün çocuk eğer bu çocuk sa hala hayatta ve seninle iletişim kurmak istiyor demektir. Ben o kayıp olan ailenin eski adresini aldım gidip bi ip ucu bula bilecek miyim diye bakıcam"   dedi. Bunun üstüne bende gitmek istediğimi belki sadece benim bulabileceğim yada anlayabileceğim bi ip ucu olabileceğini söyledim. Tuana, Esra, Büşra ve Eda da hep beraber gitmemizin daha iyi olacağını söylediler. Ekrem hoca karşı koyamayıp kabul etti ve " yarın yola çıkıyoruz gece tam 00.00'da hazır olun" dedi. Hepimiz dinlenmek için odamıza gittik. Ertesi gün olmuştu. Tuana bana yeteneklerimi kullanmam konusunda yardımcı oluyordu. Ekrem hocanın yanına gidip yola çıkmadan önce bana bir kaç büyü öğretmesini istedim. Kabul etti ve geceye kadar sana ders vereyim dedi ve odasından çıktık. Kızıl Ormana gelmiştik. Arkadaşlarım yanımda değillerdi sadece Ekrem hoca  ve ben vardım. Bana bakıp " sana öğreteceğim büyüleri çok dikkatli kullanmalısın bir Peri bu büyüleri kullandığı zaman karşısında durmak çok zordur fakat doğru yapman gerekiyor herşeyi" dedi. Öğretmeye başlamıştı hepsini yapabiliyordum ve hoşuma gitmeye başlamıştı. Artık hava kararmıştı yemek yiyip biraz daha dinlenip yola çıkalım diyerek bağırdı karşıdan Ekrem hoca, yürümeye başladık. Ekrem hoca benim çok saf kalpli ve iyilikle dolu olduğumu söyledi ardından bunun güzel bişey olduğunu fakat bunun benim zaafım da ola bileceğini söyleyerek benden ayrılıp odasına yürümeye başladı. Odama gidip biraz dinleneyim diye düşünerek odama girdim. Arkadaşlarımın hepsi birşeylerle uğraşıyordu bi selam verip direk yatağıma uzandım ve uyumaya çalıştım....
Uyandığımda saat 23.38 di. Kalkıp hemen üstümü değiştirip, hazırlanmaya başladım bir yandan da değerlerini uyandırmaya çalışıyordum bağırarak. Nihayet hepsini uyandırıp hazır hale gele bilmiştik. Ekrem hocanın odasının önüne gelip beklemeye başladık, Ekrem hoca çıkıp hepimize göz gezdirip beni takip edin dedi ve atladı önümüze. Ben heyecanlıydım ve az da olsa korkuyordum. Bunu fark eden Tuana elini omuzuma atıp sakin ol hepimiz yanındayız sana zarar gelmesine izin vermeyiz dedi. Gözlerine bakıp " korktuğum şey o değil, tamam oda var ama asıl beni korkutan size birşey olması"  diyerek omuz silktim. Yürümeye devam ediyorduk, Ekrem hoca bi arabanın yanında durdu ve atlayın diyerek arabaya bindi. Hepimiz binmiştik artık daha da geriliyor ve heyecanlanıyordum. Bir evin önünde durarak işte geldik hazır mısınız diyerek bize baktı hepimiz hazırız diyerek indik arabadan...

Sihir Akademisi MaceralarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin