Düşünürken uyuya kalmıştım. Rüyamda, yurda gelirken gördüğüm hayalin aynısını görüyordum. Elleri kanlı bir çocuk devamli bana bağırıyordu. Bana "Dikkat et, seni izliyorlar yakinda cok büyük savaş olacak. Sana yardım etmek istiyorum" diyordu, tam onunla konuşurken arkadan bir kadin geldi, ağzından değişik kelimeler çıkıyordu kadının ve bana ilerideki bir ormanı gösteriyordu. Gösterdiği ormandaki ağaçlar simsiyahti ve hic birisinde bir tane bile yaprak yoktu. Tam arkamı dönüp kim olduğunu soracakken, çocuğa bir büyü yapıp götürdü. Arkalarından koşmaya çalıştıkça benden daha da uzaklasiyolardi.
O sırada kan ter içinde uyandım odada sadece tuana vardı ve benim gözlerimi açtığımda görür görmez "Ilayda iyi misin?, geceden beri sayikliyorsun" dedi. Şaşırmıştım "Ne diyordum" diye sordum.
Geceden beri "Gitme, bekle konus benimle kimsin sen, beni nerden tanıyorsun lütfen gitme bekle" diyorsun dedi.
Artık Ekrem hocanın yanina gitmemiz gerektiğini anlamıştık.
Ekrem hocanın odasima giderken Eda ve Büşra
bize katıldı. Artık korkmaya başlamıştım. Her yerde o çocuğu görmeye başlamıştım.
Nihayet Ekrem hocanin odasinin önündeydik, Tuana kapıyı tıklatti ve içeri girdi arkasindan Eda sonra Esra, en son ben girmiştim. Ekrem hocaya anlattığımız da oda hic birşey anlamamıştı. Ekrem hoca araştırması icin biraz zaman isteyerek bizi dışarı çıkardı. Akşam oluyordu, bu gün savas eğitimi alacaktık ve ben inanılmaz derecede heyecanlıydım ellerim titriyordu heyecandan. Nihayet eğitim zamani gelmişti, Ekrem hoca hepimizi kızıl ormanda toplamıştı. Konuşmalar yaparak bizi yani en çokta beni sakinleştirmeye, heyecanımı yenmeme çalışıyordu. En sonunda az da olsa heyecanım azalmıştı, Ekrem hoca hadi artik eğitime geçelim dedi. Ormanda sadece Tuana, Esra, Büşra, Eda ve ben vardık. Ve takibi bide Ekrem hoca vardı. Ekrem hoca "İlk olarak size büyülerden nasil savunacaginizi öğreteceğim"
Evet arkadaşlar, dün yaşananlar sizlere eğitim vermem gerektiği kanıtını çıkarttı ortaya. Dun gördüklerinizin ne olduğunu soracak olursanız onlar "GÖLGELER" ve onların her biri KARA CADI'YA hizmet ediyor ve büyüleri çok acımasız, kindar, ve tamamen öldürmek amaçlı yapıyorlar. Ilayda zaten kalkan gücünü bize göstermişti. Bu onun büyü kullanmadan yapabildiği birsey. Bizde büyü kullanarak kendimize bir kalkan oluşturacağız, tabiki Ilayda nın yaptığı kadar güçlü olmayacak.Eğitimlerimiz bitmişti artık. Hepimiz okuldan izin alarak ailelerimizin yanina gidecektik. Ekrem hocayla konuştuktan sonra müdürün odasina gittik. İzin almıştık, ama hala eski yaşadığımız yere nasil gideceğimizi bilmiyorduk. Ekrem hoca ormanın derinliklerinde bir geçit olduğunu ve bizi oraya götüreceğini söyledi. Kabul edip Ekrem hocayi beklemeye başladık.
Ekrem hoca gelmişti, hadi gidelim çocuklar dedi. "Çok dikkatli olmanızı istiyorum" dedi. Hepimiz onayladık ve yürümeye başladık. Sonunda gelmiştik geçitin önüne. Gecitten geçmeden önce gitmek istediğimiz yeri düşünmemiz gerekiyormuş. Arkadaşlarım ve ben önce bizim evimize gidecektik sonra sırayla hepimizin ailesinin yanina gidecektik. Nihayet gecitten geçtik, ama cok değişik bir histi.
Anneleri göreceğim için cok mutluydum. Annemler beni almaya gelmişlerdi geçitin diğer tarafına. Onları görür görmez ağlamaya baslamistim. Onları cok özlemiştim ve cok duygulanmistim. Yanimiza hemen Tuana, Esra, Büşra ve Eda gelmişti.
Aksam yemeğine bize kalacaktık eve yürümeye başladık...Arkadaşlar bu aralar yeni bölüm yazamadim kusura bakmayın. Hic bos zamanım kalmıyo gerçekten. Ama elimden geldiğince yazicam. Şimdiden teşekkürler yorum yaparsanız cok mutlu olurum... :) :)