Arkadaşlar resimdeki evin iç duvarlarının olmadığını ve bir otel odası olduğunu hayal ederek okuyun . Sevgiler ♥♥
Bunları bir kaç dakika boyunca elimde çöp ve aklımda jakuzi hayaliyle düşünmeye devam ettim. Ve o sırada kapı çaldı. Çöpü masanın üzerine koyup hafif bir endişeyle kapıya geldim.
- Kim o ?
- .
-Kim o ?
- Benim !
- Melih ?
- Marissa aç şu kapıyı !
- Melih?!
- İçeri girmeden hiçbirşey anlatmam. Ayrıca gerekirse sabaha kadar beklerim Maris . Aç kapıyı !
- Umarım mantıklı bir açıklaman vardır !
Ve kapıyı açtım . Karşımdaydı. Ve az önce günlük güneşlik olan hava kötü günün habercisi olarak çiselemeye başlamıştı. Ve ilk aşkım karşımda duruyordu. Sarı ve yeşilin uyumu en güzel onun saçlarında ve gözlerinde farkediliyordu. Ama hala onun bende ne bulduğu konusunda bir fikrim yoktu. Zaten yıllardır onunla yaşadığım saçma olaylardan, bunu sormayı bırakın düşünmemiştim bile.
- Maris ?
- Melih ? Sana sarılıp herşeyi unutmamı falan beklediğini söyleme.
- Hayır.
Bunu o kadar kısık sesle söylemişti ki !
- Sakinsin. O zaman herhalde affet beni diyeceksin. Ama yapmayacağım şeyleri sorman benim için anlam ifade etmiyor. Ve sanırım senin içinde.
Bu son cümleyi de ben kısık sesle söylemiştim.
- Marissa ben, ben gerçekten çok üzgünüm ama sana bunları söylemeyeceğim .
Bu sırada kapıyı içeri girmesi için açtım. Ağır adımlarla içeri girdi ve kapıyı geri kapatırken:
-Kapatma, yalnız değilim.
- Ne !?
- Maris, ben Isabel 'i de getirdim. Ve biliyoru-
- Sus Melih sus. S- sen ne yaptığını sanıyorsun ya ? Amerika' ya gitseydiniz, ne biliyim , evimize gitseydiniz...
Evimize kelimesinin en acıklı söylenişi bu olmalıydı. Biraz kırgındı ve gerçekten çok fazla şey anlatıyordu.
- Orayı sattım Marissa. Ve seni buld-
- Sattın mı ! Melih, git evimden. Git eşini de al ve git ! Ne yüzle geliyorsun buraya? Ve beni nereden buldun !?
- Maris gerçekten durumumuz çok kötü. Beni kovma.
- Ne demek kovma ya ? Kovma ne demek ?! Sen beni aldat! Sonra gel de ki kovma. Oldu. Git o eşini de al. Yalanlarınızın içinde yaşayın . Çünkü onlar benim evimden bile büyük.
- Maris o senin en yakın arkadaşın !
- Sorunda bu ! En yakın arkadaşım eşimle evli ! Ne kadar mantıklı ! Git evimden ! Git!!
Sesim lobiye kadar ulaşmıştı. Ve bu umurumda olmayan sayılı şeylerden biriydi.
- Maris, kalacak yerimiz yok , lütfen.
- Bunun bir şaka olduğunu söyle !
- Değil, anla. Haksızım ve bunu biliyorum ama beş parasızım ve kimse yok ! Oğlum uçak kazası sırasında kaçırıld-...