Bugün pazartesi Deniz'in kaybolmasının ardından tam üç gün geçmişti ama hala haber yok.
Okul'da adeta bir yas havası hakimdi. Herkes çok üzgündü.
Nihal'in ayakta duracak hali bile yoktu. Deniz'i çok seviyordu onu kendi kızı yerine koymuştu. Sanki o acısını bir nebze de olsa hafifletiyordu.Okul çıkışı bahçede Melek hanım vardı.
Ona doğru yürümeye başladı kadın öyle kin ve nefretle bakıyordu ki bir şeyler olduğünu anlamıştı Nihal.-Merhaba, Melek hanım. Deniz'den bir haber var mı?
Demesine kalmadan Nihale sert bir tokat attı.
Şaşkındı neydi şimdi bunlar? Bu kadın kesinlikla akıl hastasıydı diye düsünmeye başladı.Biraz kızgın , biraz üzgün bir şekilde Deniz konuşmaya başlar.
-N'apıyorsunuz? Melek hanım kendinize gelin. Acınızı anlıyorum, fakat bu yaptıgınız çok ağır.
-Deniz'i sen kaçırdın dimi söyle nerede kızım?
-Siz deli misiniz? Nasıl beni böyle bjr şeyle suçlarsınız bu kanıya nerden vardınız?
-Niye koskaca İstanbul'da bizim olduğumuz mahalleye taşındın?
Nihal şaşkın şaşkın dinliyordu bu kadın neyden bahsediyo böyle onları ilk defa görüyordu. Karar vermişti bu kadın kesinlikle tedavi olmalıydı. Zavallı çocuk kim bilir bu evde neler yaşadı. Deniz'in anlattıklarına göre babası işi gereği sık sık seyahat ediyormuş.
Kızı kayıp ve bu adam hala iş mi düşünüyordu?
Nihal kararlıydı Semih bey'i arayıp olanları anlatacaktı.
Bu kadın neden böyle davranıyor, Deniz'in babası hala niye ortada yok? Belki bu soruların cevabını bulurdu .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İçimde ki Şüphe
FantasySiz olsanız ne yapardınız...? Neyden bahsettiğimi bilmiyorsunuz değil mi? Fark etmez ben size söyliyeyim HİÇBİR ŞEY tamda bunu yapardınız çünkü; sizde herkes gibisiniz Anlamıyorsunuz değil mi ? anlamazsınız...anlayamazsınız... Aptal olduğunuzdan d...