Kafesteki Ruh

55 14 3
                                    

Medya =Jason Walker Down

Beğendiyseniz  oy ve votelerinizi bekliyorum İyi okumalar:)

***

Çoğu insanın hayatı gereğinden fazla sıradandir. Her gün aynı şeyleri yaparsın yatarsın kalkarsın işinde gücünde olursun ama bazen farklı şeyler yapmak istersin . Siradanlasmaktan sıkılırsın.  heycan umut adrenalin birçok duyguyu yaşamaktan yoksun hale gelirsin.Surekli bir arayış içindesindir ne aradığını bilemezsin ama yinede ararsın. Yorulmadan usanmadan .Ama bazende bu arayışlar yorar seni. Çıkmaz bir sokağa girmiş gibi hissedersin. Durmadan çıkmak ve bu sokaktan kurtulmak için çabalarsın. Nefesini tuketirsin. Umutlarını yitirirsin.Caresizligi dibine kadar hissedersin. Etrafına bakarsın son bir umut arayışı içinde olursun. İçten içe kırılır umutların. Yavaş yavaş suyun dibine çöker hayallerin. Çırpınışlarınin son kırıntılarıda böylelikle yok olur gider. Yaşayan bir ölü gibi hissedersin kendini. Hayattan zevk alamazsın. Yaşadığının farkında olmazsın. Sünger gibisindir aslında. Her bir damla hayal kırıklığında agirlasir bedenin kaldıramazsın. Bende böyleyim aslında sürekli bir arayış içinde olupta ne aradığını bilmeyen insanlardanım. Ruhumu Sıradanlık kafesinin içine kapatmisimda ve orda sessizce ölmeyi bekleyen bir kus gibiyim. Ne bu kafesten kaçıp özgür olmayı başarabilen nede burda durup hayatımın sonuna kadar bu kafeste  nefes alabilen biriyim. Ne istediğimi bilmiyorum. Saklambaç oynarken ruhumu kafeste unutup bir dahada bulamamış gibiyim. İçimde birşeylerin eksikliğini yaşamım boyunca hissetmiş ama ne olduğunu hala çözememiş çözmeye çalıştıkça daha da düğümlenmis olduğunu hissediyorum .Duygularım anestezi altında sanki herşeyi  duyuyorum herşeyi  görüyorum ama artik hiç bir şey hissetmiyorum.
Hayatımın bir anda tepetaklak olmasına şaşıramıyorum bile. Bunca sey bir anda üst üste ve amansızca gelmesi bozguna uğrattı sanki beni. Dört tarafı yüksek duvarlarla çevrili karanlık ve o karanlığın içindeki kafesimden biri beni bir anda çekip çıkarıp ateşin ortasına atmış gibi ve o ateşin etrafında kurulan koltukların birinde benim acı çekişimi büyük bir keyifle izliyormuş hissi boğazımda tarifi imkansız acı bir geçmek bilmeyen bir yumru oluşmasına sebep oluyordu. Her yutkunusumda canımı  mümkünmüşcesine daha çok yakıyordu. Bilinmezlik tüm ruhumu esir almış ve  ne yapmam gerektiğinin bilincinde olmamı istemiyormuş gibi hareket etmemi engelliyorlardi.
Küçük bir kız çocuğu gibiydim bu hayatta . Oyun oynarken dizlerimin üzerine düşmüştüm  ve birinin beni ellerimden tutup kaldırmasını bekliyordum sanki. Ellerimden tutup kaldırılmadim diyip ağlamadım ben hiç çünkü küçük masum ve  inandığım bir kural vardi .

FLASBACK

"Lütfen verin topumu annem bana yine kızacak " diyip hüngür hüngür ağladı küçük kız

"Yinemi ağlıyorsun bebek gibi çok komiksin damla sırf senin ağladığını görmek için hergün alabiliriz topunu"
diyip gülerek  tekrar oyunlarına dönen mahalle çocuklarını bir köşeden çaresizce ve ağlayarak izledi küçük kız
 
O kadar dalmisti ki onlara onun ağladığını görüpte yanına gelip diz çöken adamı farketmemisti bile

"Çokmu oynamak istiyorsun "duyduğu sesle aniden korktu küçük kız hayatında tanımadığı ve daha önce görmediği bir adam önünde diz çöküp ona bakıyordu . Annesinin yabancılarla yakın olma onlar kötü olabilirler lafını hatırlayınca daha çok koktu küçük kız ve daha çok ağlamaya başladı karşısındaki adam bunu anlamış olacak ki sakinleştirmeye çalıştı küçük kızı

"Şşşttt korkma miniğim sana kötü bir şey yapmayacağım ağladığını görüpte geldim yanına" diyip o kocaman elleriyle kızın minik yüzünden durmadan akan pınarları silmeye başladı ve küçük kız adamın bu hareketiyle azda olsa rahatladigini hissetti.

"Onlar benim topumu aldılar vermiyorlar annem bana yine kızacak"
diyip yanaklarından tekrar yaşlar süzülmeye başladı küçük kızın

"Bunun içinmi ağlıyorsun miniğim ben sana yenisi alırım ve annende kızmaz tamammi anlastikmi "bu cümle küçük kızın minicik yüreğine şu serpmisti hiç tereddüt etmeden cevapladı

"Tamam alalım hemde hemen "diyip bu sefer mutluluktan ağlamaya başladı

"Öncelikle bundan sonra oyunda ağlamak yok tamammi sana küçük bir sır vereyim mi sakın oyun oynarken ağlama oyunda ağlayan çocukların saçı kesilirmis derler saçının kesilmesini istemezsin dimi eğer istemiyorsan asla ağlamayacaksın miniğim ne olursa olsun ağlamayacaksın ...

GÜNÜMÜZ

O günden sonra asla oyun oynarken ağlamamıştım ben. Şimdide aglamayacaktim ama farkında olduğum bir gerçek vardı ki.
Ne şimdi ben bir oyunun içindeydim ne de küçük bir şeyde ağlayıp kendi köşesine çekilen küçük bir kız vardı...

Siyah Olan UmudumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin