Gönüllü KÜLKEDİSİ

İÇERİK

Merhabaa!!!  Herkes bu da nereden çıktı demiş olabilir. Bir anda aklıma böyle bir kurgu geldi ve yazdım hemencecik. Beğenilirse devam edeceğim ama çok minik bir hikaye olacak.

Şimdik içerik-tanıtım gibi karışık bir şey yazdım sizlere. Umarım düşündüklerimi güzelce aktarmışımdır sizlere.

Düşündüklerimizi yorumlarsanız sevinirim. Beğendiyseniz de yıldızı doldurun lütfen. Devam edip etmemem size bağlı. Keyifli okumalar 💋

Kötürüm, genç bir adam ve onun külkedisinin hikayesi...

Hayatın onu soyutlamasından bıkmış ve usanmış olan Zeynep artık kendi ailesini kurmak istiyordur.  Onu çok seven ve şımartacak bir eş. Onun peşi sıra gelecek olan minik bebek hayalleri kuruyordur.

Ama istedikleri ve hayatın ona yaşatacakları çok farklı şeylerdir.

Teyzesi ile yaşamakta olan Zeynepin yaşlı teyzesi oldukça hastadır. Sıradan bir gün teyzesinin hizmetçi olarak çalıştığı eve,  ona yardıma gider. Hergün teyzesinden dinlediği evin en büyük oğluyla -kötürüm oğluyla- karşılaşmamak için elinden gelen herşeyi yapar ama kader onları bir araya getirmek için işe koyulmuş ve bunu başarmıştır.

Ve başardığı an uçarı kızın hayatı tamamen değişir. Bir anda adamı hayatının merkezi olarak bulur. Asıl herşey ondan sonra başlar..

--

"yapma Melda! Oğlumuzu bir az olsun düşünemezmisin?!  O hasta!"

"hasta olması ona, fahişesi olma hakkını vermiyor.  Hiç bir kadın bunu haketmez"

"fahişesi değil, karısı olacak!"

"ahh bir de evlendireceğiz onu öyle mi? Peki  kiminle? Bunu düşündün mü? Hangi aklı başında kız onunla evlenmek ister?"

"aklı başında olmayan bulurum!  Para veririm. Şirketi veririm. Ev, araba..  Ne isterse veririm . Yeterki oğlumu bana döndürsün"

"saçmalama,  yarım yamalak bir adam için servetini dağıtmayı düşünmüyorsun değil mi?"

"konuşma şöyle! O bizim oğlumuz Melda. Günden güne ölüyor kerem.! Kaybediyoruz onu.. Ona dünyanın döndüğünü hatırlatacak bir kadın lazım  "

"onaylamıyorum ahmet. Hem o saydıklarında benimde hakkım var. Sanırım servetimi fuzuli bir şeye kullanmak istemiyorum "

"Yapma! Ölüyor diyorum. Görmüyormusun halini?!"

"belkide böylesi daha iyidir. Böyle yaşamaktansa ölmesi daha iyidir." durdu yaşlı kadın. Her ne olursa olsun o oğluydu. -bunu böyle kabul etmişti-

"sen.. Sen nasıl bu hale geldin.? Benim sevdiğim kadın sen olamazsın!"

"ileriye gidiyorsun ahmet.! Eğer birinin yatağını sıcak tutacak kadın bulmak istiyorsan, Kerime bul. Oğlumuz çok güzel ilgilenecektir onunla. Kerem için böyle bir şeye gerek yok" ağzı şaşkınlıkla aralandı yaşlı adamın. Karısının küçük oğullarına olan ilgisini biliyordu ama bu kadarını tahmin etmiyordu.

"önemli olan kadın s*kmek olsaydı keremde bunu çok güzel yapardı!!" diye tısladı

"kerem? O bacaklarla mı? Ah pardon ya da olmayan bacaklarıyla mı? Kabul et Ahmet oğlun kıçını bile kaldıramıyor!"

"sen!" adam hızla karısının kolunu tutup sıkmaya başladığında kendilerini izleyen davetsiz misafirden haberdar değillerdi. Taki sesini çıkartana kadar.

"ahmet bey.."  başını çevirip, eteğinin uçları ile oynayan kıza döndü adam. "söyle!" diye emretti.

"ben.. Şeyy oğlunuzla evlenmek istiyorum."