Derin nefesler alarak, elinde yemek tepsisiyle bir alt kata indi Emine Hanım. Yine yememişti yemeğini. Bu oğlan bir gün öldürecekti onu.
"Emine ne oldu?"
"yemiyor Ahmet bey, bardağı kırdı yine"
"Elif nerede?"
"odasında uyuyor. Yarın okula gidecek efendim" yaşlı adam sıkıntıyla yüzünü sıvazladı.
"kerim?"
"bu gece gelmeyeceğini söylemişti "
"ara onu eve gelsin hemen. Abisini yedirsin"
"peki efendim" emine hanım hızlıca mutfağa gidip ev telefonunu eline aldı. Evin büyük oğlu, bir kaç yıl önce geçirdiği kaza sonucunda kötürüm kalmıştı. Emine Hanım aklına önceki halini ve sonraki halini getirdi. Hayatı allak bullak olmuştu genç adamın. Kazadan sonra tanınmaz hale gelmişti.
Evin küçük oğlu olan kerimin numarasını tuşlayıp kulağına getirdi telefonu. Çalıyor, çalıyor ve kapanıyordu en sonunda.
Kerem, küçük kız kardeşi Elif ve diğer kardeşi kerimden başka kimseyle yemek yemiyordu. Ahmet beyin zorlayarak yedirdiği bir iki sefer hariç.
"ahmet bey, kerim bey açmıyor telefonunu" yaşlı adam derin bir nefes alıp tepsiyi eline aldı. Yavaş yavaş merdivenleri çıkıp oğlunun odasının kapısını tıklattı.
"kerem, girebilirmiyim oğlum?" cevap gelmemişti. Zaten ne zaman cevap vermişti ki. Sağ eliyle kapıyı açıp yavaşça içeriye girdi.
"oğlum, yemek getirdim sana. Birlikte yiyelim mi?"kerem bakışlarını duvara sabitledi. Önceleri her yemekte onu aşşağıya indirip hep birlikte yiyorlardı yemeklerini ama sonralarda bu adet değişmişti. Keremin yemeği - annesinin isteği üzerine- odasına çıkmaya başlamıştı.
Melda hanımın düşüncesine göre zaten fazla bir şey yemiyordu, odasından çıkmasına da gerek yoktu.
"oğlum"
"yemek" babası biraz daha tepsiyi önüne iteleyince bakışlarını ona çevirip tepsideki bardağı alıp kapıya fırlattı.
"istemiyorum!" diye bağırdı. Ne diyeceğini bilemeyen, gözleri dolmuş Ahmet beyi kızı kurtarmıştı. Koşarak odadan içeriye giren Elif abisinin yanına gitti hızla.
"abicim iyimisin?" minik ellerini abisinin yanaklarına koyup okşadı.
Yedi yaşından gün almıştı Elif. Melda ve Ahmetin gerçek kızları değildi. Ahmet'in isteği üzerine evlatlık alınmıştı küçükken ve oğluna iyi geldiği için bırakmamıştı küçük kızı.
"iyiyim"
"baba! Ne yaptın abime? Neden yine bardağı attı?!" minik yumruklarını babasına savurdu Elif. Abisine çok üzülüyordu. Kerem onun en yakın arkadaşıydı.
"ben.. Sadece yemek getirmiştim kızım bir şey yapmadım."
"yalan söyleme! Sende Melda annem gibi kızdın mı ona?!"
"kı-kızmadım. O benim ilk göz ağrım ben ona kızamam ki" kekelemişti adam. Ardından rahatça ağlayabilmek için dışarıya atmıştı kendini. Bu sırada emine hanımda gelmiş yerdeki cam kırıklarını toplamaya başlamıştı.
"abicim, yemek yedin mi?" başını iki yana salladı kerem. Minik kız bunun üzerine abisinin yanağına kocaman bir öpücük kondurarak kucağına çıktı. Bacaklarını iki yana açarak yüz yüze gelecek şekilde yerleşti kucağına. Yan taraftaki çorba kasesini alıp aralarına koydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gönüllü KÜLKEDİSİ
FanficKötürüm, genç bir adam ve onun külkedisinin hikayesi... Hayatın onu soyutlamasından bıkmış ve usanmış olan Zeynep artık kendi ailesini kurmak istiyordur. Onu çok seven ve şımartacak bir eş. Onun peşi sıra gelecek olan minik bebek hayalleri kuruyord...